hesabın var mı? giriş yap

  • bende bir gün torpili evin salonunda yakıp, fitilini filmlerdeki gibi söndürürüm sanmıştım.

    ev ahali patlamanın şokunu atlatır atlatmaz öyle güzel dövdü ki, hala unutamam.

  • - dur meri dur! 350000 kere büyüt görüntüyü!
    - aman yarabbi!
    - aman yarabbi ya... bak işte, katilin dna'sı ile samuelin dna'sı aynı... gördün mü spirali...
    - dna, yanı deoksiribonükleik asit. aman yarabbi!
    - evet, katil samuel.

  • almanya dışişleri bakanı sigmar gabriel'in açıklamalarıyla başlayan ve şansölye angela merkel'in açıklamalarıyla devam eden, henüz türkiye'nin yanıt vermediği, ciddi bir krizin başlangıcı olarak işaretlenmesi gereken gün.

    kaynak

    ne dedi gabriel, bakalım:

    *türkiye'ye çok sabır gösterdik
    *türkiye politikamıza yeni bir yön vermemiz gerekiyor
    *türkiye sadece avrupa değerlerinden değil nato değerlerinden de uzaklaşıyor
    *hukuki güvencenin olmadığı bir ülkede hiç kimseye yatırım yapması tavsiyesi veremeyiz

    bunlar tabi, açıklamalarından sadece bir bölüm.

    ve merkel de çıktı, dışişleri bakanını doğruladı. velhasıl türkiye için kötü sinyaller geliyor.

    türkiye de yanıt vermiş. cumhurbaşkanlığı sözcüsü ibrahim kalın bakın ne diyor:

    "bu talihsiz açıklamaların yaklaşan seçimlere yönelik iç siyaset yatırımı olduğunu düşünüyoruz"

    kaynak

    "kişi kendinden bilir işi" diyorum. gülünç.

  • dedem onunla rakı içerdi. babam onunla, annem onunla içti. benim de black eyed peas ile içecek halim yoktu herhalde, ben de onunla içtim. o olmasaydı da rakı içerdik biz elbette ama aynı tadı alır mıydık, orası şüpheli. hatta şüpheli bile değil. net bir biçimde almazdık.

    tanım gerekirse eğer, benim için anadilimin türkçe olmasının en güzel yanıdır kendisi.

  • çocuğun çok şanssız bir ailede doğduğunu gösteren açıklamalar. babanın açıklamaları katilin yaptığını olumlar derecede kötü. tasavvuf her zaman anadolu halkını uyutmuştur, miskinleştirmiştir. işte bunun kanıtını bu açıklamalarda görüyoruz.

  • o amk kekosunun ağzından gelen kanı ayakkabısıyla silen polis ne güzel bir polis.
    keşke pisletmeseydin devletin verdiği ayakkabıyı babayiğit.

  • hafif gövdeli, orta gövdeli ve yüksek (tam) gövdeli olarak ayrılan gövde, şarabın önemli bir karakteristiğidir ve, aslında tat veya asidite gibi kolay fark edilemeyecek bir öğedir. fakat, bir şarabın gövdesinin belirlenmesi, onun hangi yemeklere eşlik edebileceğine karar vermede yardımcı olabilir.

    şaraplar aslında farklı farklı fiziksel ağırlıklara sahip değillerdir, yani birbirlerinden kalın ya da ince değillerdir, bu nedenle gövde olarak tasvir edilen "dolgunluk" subjektif bir izlenime yakındır. çünkü, şarabın ağızda bırakmış olduğu dolgunluk, onun tadı, hacimi ya da vizkozitesi/kıvamlılığı tarafından ortaya çıkarılmasından ziyade, daha çok alkol içeriği, ekstreler, gliserol, ve asidite parametreleri ile ilgilidir. gövde, kalite belirlemekten ziyade, şarabın "ağırlığını" tanımlamak, bıraktığı dokuyu, bir şarabın nasıl hissettirdiğini anlamak ile ilgilidir damakta.

    hafif gövdeli şaraplar genellikle daha ince ve suyumsu bir yapıdadırlar, yüksek gövdeli şaraplar ise aksine daha kalın, ağır ve sütümsü bir kıvamda tarif edilirler. orta gövdeli şaraplar da ikisinin arasında bir yere sahiptir. genellikle şu şekilde bir benzetme ile karşılaşılabilir,

    hafif gövdeli - su
    orta gövdeli- süt
    yüksek gövdeli - krema

    şarabın gövdesi bir takım objektif faktörlere -tanen, asidite, alkol- bağımlıdır. bu nedenle, gövdeleri ayrıştırmayı öğrenmenin en iyi yolu belirli şarapları, belirli türleri tadarak, hissettirdiklerini kıyaslama yoludur. yine de,

    hafif gövdeli olarak:

    - pinot grigio
    - pinot gris
    - pinot noir

    orta gövdeli olarak:

    - chianti
    - merlot
    - sauvignon blanc

    yüksek gövdeli olarak:

    - cabernet sauvignon
    - shiraz
    - zinfandel

    şarapları sayılabilir.