ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
çocuklarla girilen komik diyaloglar
-
yapılan bir yaramazlık sonrası atakan(5,5) azarlanıyor..
boba: aynı yaramazlığı tekrar yaparsan kulaklarından tavana asarım seni..
atakan: aynı yaramazlığı tekrar yapamam ki..
boba: nasıl yani? nedenmiş??
atakan: o başka bir yaramazlık olur.. aynısı olmaz..
boba: !!!???
(bkz: herakleitos)
veli kavlak
-
kavlak'larin maradonasi.
debe icin editleme mecburiyeti: yazdigim o kadar sey arasinda, en begenilenin veli kavlak olmasi sanirim evrenin bana "artik yazma." mesaji oluyor.*
araba giderken kontağı kapatmak
-
arabı ilgilendirmez.
medeniyetsizlik göstergesi küçük detaylar
-
saglik personeli tarafindan hastaya, hasta yakinina kisaca vatandasa uygulanan psikolojik siddet, baski ya da adi artik neyse
marmaray'a sirkeci diye binip üsküdar'da inmek
6 eylül 2015 türkiye hollanda maçı
-
letonya'dan şans eseri 1 puan alan takımın kazanması beklenen maç. işte bu pozitif bakışa bayılıyorum. robben de yokmuş oh kesin 3 puan.
kaç lira aslıhan
-
esnaf daha hesap yaparken 10 bin geçirmiş varın gerisini siz düşünün
wuhan canlı hayvan pazarı
-
o kediyi o kafesten çıkardı, diğer elinde sopa vardı büyük olasılıkla sopayla kafasına vurarak öldürecek. ulan biz de türkiye'de kediyi tekmeleyenleri linç ediyoruz. biz baya baya iyi bir milletiz lan!
darbe girişiminin arkasında gülen yok
-
arkasında kimin olmadığını bilen, kimin oldugunu da bilir..
(bkz: o zaman kim sayın amk)
evde salonun sadece misafire açıldığı efsane dönem
-
kapıyı açtığın anda soğuk havaya karışmış yeni mobilya kokusunu akla getirmiştir.
90larda hemen herkesin evinde bu odadan olması ne tuhafmış. tuhaf ama bir o kadar da çocukluğunda yalnız olmadığını bildiğin o his ne güzelmiş.
bir de boş oda vardı, kullanılmayan eşyaların depolandığı.
bilmiyorum yine herkeste olan bir şey miydi ama, biz o boş odaya salıncak kurar, orada ip atlardık.
(bkz: 90'larda çocuk olmak)
bir profesörün gözünden türkiye ekonomisi
-
"2000 binden fazla saygın akademisyenden atıf almış bir akademisyenle karşı karşıyadadırlar."
şu cümleyi bir profesör mü yazmış ? daha çok arda turan açıklamasına benziyor.
vedat milor'un denize düşen cep telefonu
-
vedat milor için yemeğin vazgeçilmez, telefonun ise önemsiz bir materyal olduğunu gösteren hadise. hastayım bu adama cep telefonu denize düşüyor bütün ekip panik vedat abinin tepki ;
- telefonunuz düştüüü!
- benim telefon mu düştü?
- evet!
- o zaman çok kötü. kaybettim herhalde telefonu, artık hayır gelmez ondan. ve yemeğe devam.. :
o an