hesabın var mı? giriş yap

  • depremden sonra malatya'dan çıkmaya karar verdik. ya mersin'e, ya da konya'ya gidebilirdik çünkü tanıdıklarımız oradaydı.ama hem kayseri hem gaziantep yolu kapalıydı. hayatımda hiç gelmediğim sivas'ın yolu açıktı sadece. başka alternatif yok diye de saat 14:00 gibi yola çıktık ve buraya gelmeye karar verdik.

    kangal'a kadar tüm benzin istasyonları kapalıydı. kangal'da bir dinlenme tesisinde yemek yiyelim dedik. suyumuz da hiç yoktu. nerdeyse 1 koli su aldık , yemek yedik.
    bize ekstra ekmek verdiler yolda lazım olur diye .ben bir tane de sigara aldım . adam 1000 tl dese okeyim yani. adam bana hocam 100 tl ver yeter dedi. ilk başta şaka sandım. neler yediğimizi içtiğimizi söyledim suları gösterdim. abi siz depremden kaçıyorsunuz para bile almamam lazım dedi. valla sarılıp ağlayacaktım.

    yollar tipi ve kar nedeniyle kapalı olduğu için de iki gündür de ismini vermek istemediğim lüks bir otelde nerdeyse klasmanına göre bedava denilecek fiyata kalıyoruz ailemle.
    tüm ekstraları da ikram yaptılar bize.
    haberlerde dinlenme tesislerinin ve bazı fırsatçılarım yaptıklarını görünce halimize şükrediyorum. gerçekten de yiğidin harman olduğu yermiş sivas. bu yaşadığım travmayı atlatmama çok yardımcı oldunuz halk olarak . buraya ayrıca tekrar geleceğim…

    edit: entry debe'ye girmiş farketmedim bile. bu günlerde kimin yanımızda olup kimin olmadığını bilinsin diye edit yapıyorum. entry ilk halinde reklam vs olmasın diye bundan bahsetmemiştim.

    kaldığım otel: ramada by wyndham sivas
    dinlenme tesisi konumu:petrol ofisi

  • başlık: greyder kiralayıp gecekondu mahallesine gittim

    1- ufak çapta bi heyecan yaratıp geri döndüm
    2- lan ibne senin yuzunden az daha cocugumu kesiyodum

  • saat 23.29 editi: arkadaşlar çok şükür kız babasına kavuştu sağ salim bulundu. herkesin çabasına ve emeğine binlerce kez tesekkurler. var olun.

    saat 17.33 editi: babası şöyle demiş: arkadaşlar son olarak istanbul kirazlı metrosda görülmüş sonrasında soğanlık ta. atm den para çekilmiş atım adım takip ediyorum ama bulamadım ben şuan maltepe tarafından karşıya geçecem aramaya kirali soğanlık bölgesinde olanlar dikkatli olsunlar lütfen

    saat 14.00 editi: hala bulamadık, kayıp durumda :(

    saat 01.35 editi: üstündeki kıyafetler: siyah tişört siyah pantolon ve siyah kapşonlu giymiş kapsonun iç kısmı gri, siyah kol kısımlarında beyaz yazılar var kolej hırkası gibi düşünün.görsel
    sosyal medya paylasmak icin görsel de yapılmış https://www.hizliresim.com/qtkzskb

    saat 00.38 editi: arkadaslar hala haber yok ne yazık ki. inşallah bulucaz el birliğiyle
    twitterda da daha çok yayabiliriz https://twitter.com/…tatus/1679234843190624256?s=46

    konuyu up yaparsanız çok sevinirim. aciliyeti vardır.
    acil olduğu için açıyorum. yasaksa modlardan izin rica ediyorum.

    dün saat 17 gibi arkadaşlarıyla buluşmak için evden çıkmış henüz cevap alınamadı kendisinden.

    istanbul maltepe civarlarındaydı en son. gören veya çevrede olan varsa yardımcı olursa çok seviniriz.

    ayşenur kınar - 12 yaşında
    iletişim : +90 532 377 90 39
    görsel

    görsel açılmazla linkle görsel de ekledim.
    https://www.hizliresim.com/lcb8lhp
    https://www.hizliresim.com/gu79pqj

    yeni görsel
    https://www.hizliresim.com/lcb8lhp

  • herkes, her gün, soluduğu havadan, içtiği içeceklerden ve sindirim sistemimizdeki bakterilerden kaynaklanan yaklaşık 2,5 litre gaz çıkarır ve osurur. vücudumuz bu büyük miktarda gazı anüs ve ağız yolu ile atar. bazen gaz çıkardığımızı bile fark etmeyiz. çıkan gaz fark edemeyeceğimiz miktarda olabilir ve bazen hiç kokmaz.

    ineklerin aksine insan osuruğunun ana bileşeni metan gazı değildir. osuruğu yanıcı kılan genellikle içerdiği hidrojen gazıdır.

    osurmak tamamen normal olmakla birlikte normalden fazla gerçekleşmesi altta yatan bir tıbbi soruna işaret edebilir.

    neden osururuz?

    bağırsaklarda biriken dışarı çıkmak zorunda olması bunun başlıca sebebidir.

    yuttuğumuz hava bağırsaklarda birikir ancak bağırsakta biriken gazın çoğunluğu yiyecekleri sindirmemize yardımcı olan bakteriler tarafından üretilir. bu gaz esas olarak hidrojen ve karbon dioksittir ve kokuya sebep olan eser miktarda kükürtten kaynaklanır.

    herkes osurur mu?

    istisnasız herkes osurur. bazı insanlar hiç osurduktan sonra yakalanmadığı için osurmuyorlarmış gibi dülünülebilir.

    çok fazla osuruyorum, sebebi nedir?

    bazı insanların diğerlerinden daha çok gaz çıkarması normaldir. nhs'ye (ulusal sağlık sistemi) göre insanlar günde 5 ila 15 kere osururlar. ancak normalden daha fazla osurmaya sebep olabilecek bazı durumlar da vardır.

    osuruk, hem çölyak hastalığının hem de laktoz intoleransının bir belirtisidir. sindirimi zor olan yiyecekleri tüketmenin yanı sıra kabızlık, irritabl bağırsak sendromu, hazımsızlık ve gastroenterit aşırı şişkinliğe neden olabilir. bazı ilaçların da bu şekilde bir yan etkisi olabilir. endişeleriniz varsa bir doktoru görmenizde fayda vardır.

    gaz çıkarmak yerine tutarsam ne olur?

    olduğu yerde kalır ve bir sonraki tuvalete girişinizde çıkar ya da daha sessiz bir şekilde dışarı sızar. er ya da geç dışarı çıkacaktır.

    kaynak: bbc science focus

  • sevdicekle barışma entry'si olarak sihirli annem çilek denen bir kızın regl olması ile ilgili entry giren yazarla tanışmamıza vesile olmuştur. böyle böyle küsüyorsunuz işte olm. hem çilek'ten kipa'da volvo'ya alışveriş torbası yüklemeye nerden geldin amk.

    bu adamdan sayko ışığı aldım. yıldızın parlasın.

  • - şu şatonun penceresindeki prenses bize mi baktı la?

    - abi biraz ilerden dönüp tekrar geçelim bence.

    - lan oğlum dayak yemiyelim.

    - abi iyi misin sen?

  • sınavın ilk dakikaları:

    şimdi diyelim ki bundan 50 aldım... yani bi kaç şey de geveledim yüz üzerinden 50 alırım herhalde... neyse şimdi bu midterm'ün ağırlığı yüzde 30 olsa, ödevleri birilerinden bulsam evirip çevirip patchwork çalışması yapıp versem, onlardan da yüzde 20 gelse... geçer miyim? geçerim ya...

    10-15 dakika arası:

    şimdi diyelim ki ben bundan 20 aldım... yani adımı yazdım, sabahın köründe kalktım geldim sınava, bunlara bile puan verilmesi lazım. hem boş kağıt vermiyorum ki canım, yazdım bi şeyler, aa... bu midterm'üm ağırlığı yüzde 30 değil de 25 olsa, ödebvlere özensem, misler gibi teslim etsem... geçer miyim? geçerim canım, artık daha neler!

    20-30 dakika arası:

    şimdi diyelim ki ben bundan 10 filan aldım... ödevleri de verdim, finaline de deliler gibi çalıştım. gitsem hocaya da ağlasam, "hocam midterm zamanı çok hastaydım, çok iyi geçmedi sınavım filan desem... geçirir mi? geçirir herhalde yav.

    30+ dakika - sınavı teslim ederken:

    kağıdı ilk veren kişi olmaktan da nefret ediyorum, şimdi salak asistan can sıkıntısından benim kağıdımı okuyup eğlenecek.uf boş kağıt verseydim bari, hiç değilse rezil olmazdım. şimdi ben bu sınavdan 0 alsam... aman be yaz okulunda açılmıyo mu bu ders!

  • fotoğraf resmen big band.
    arka sıra soldan sağa: bass gitar, elektro gitar, davul
    orta sıra soldan sağa: mahmut hekimoğlu, solist, trompet, obua
    ön sıra soldan sağa: billy (klavye), back vokal ablalar ve en sağda saksafon.

  • ucuz, pratik, basit ve çok miktarda kahve yapmaya yarayan alet. bir diğer adı ise otomatik drip kahve makinesidir.

    bu makineler percolatorlardan esinlenilerek geliştirilmiştir. çalışma mantıkları neredeyse aynıdır. makineye ihtiyaç duyulmasının sebebi ise percolator, suyun kaynamasını sağlardı ve bu kaynamış su 96-97 santigrat derecede olduğu için kahvedeki acı tatları ortaya çıkartıyordu.
    (bkz: percolator/@ridefort)

    elbette bu istenmeyen bir durumdu ve bunn şirketi ilk filtre kahve makinesini restaurantlar için üreterek yeni bir dönemi başlatmış oldu. aynı zamanda geleneksel bez filtre yerine kağıt filtre kullanmaya da başladı. bu makineyi ilk defa evlere sokan marka ise mr. coffee'dir. bu markanın arkasında ise vincent marotta vardır. marotta yaptığı makinenin isminin duyurulması için yollar arıyordu. bir cumartesi sabahı telefon rehberinden numarasını bulup efsane beyzbol oyuncusu joe dimaggio'yu aradı. marotta, reklam kampanyası için oynamasını istediğini söyledi. dimaggio ise bi golf turnuvasından mr. coffee makinesi kazandığını hatta şuan kız kardeşinin şuan o makine ile kahve yaptığından bahsetti. dimaggio ilk başta ilgilenmediğini söylese de sonrasında marotta onu reklamlar için ikna etti ve mr. coffee, dimaggio sayesinde büyük bir marka değerine sahip oldu.

    yahu ben suyun tanktan kahveye akışına dair birkaç cümle yazacaktım yine tutamadım kendimi. neyse çıkış hikayesi bittiğine göre artık teknik konulara geçebilirim.

    anlatmaya başlamadan önce bir tane resmin elimizde olması işleri kolaylaştıracaktır(filtre kahve makinesi). başta da bahsettiğim üzere çalışma prensibi percolator'a benzer. su ısınır, yukarı çıkar ve kahveye dökülür, filtreden geçip sürahide birikir. peki makinenin altında ısınıp nasıl yukarı çıkıp kahveye dökülür?

    üzgünüm yanlış tahmin, bir pompa yok. aksine oldukça basit ve ucuz bir mekanik sistemle çözülmüş bu problem. şöyle ki resimde görüldüğü gibi su tankına koyulan ılık su yer çekimi etkisi ile ısıtıcı elemana doğru bir borudan akar. ısıtıcıya gelmiş olan bu su ısınmaya başlar, ısındıkça basıncı artar, baloncuklar çıkarmaya başlar. bu da suyun boru içerisinde kahve yönüne doğru yükselmesini sağlar. suyun ilk yükselmeye başladığı yükseklikte de tek yönlü bir valf bulunur. bu valf suyun yukarı çıkışına izin verirken aşağı inmesini engeller. böylece kaynamış olmayan bir sıcak su elde edilmiş olur. ve bu sıcak su yavaşça kahvenin üzerine akar. sonuç olarak güzel bir kahve demlemesi olur ve ortaya lezzetli bir kahve çıkar.

    bu tarz makinelerde bence en iyi sonuçlar kaliteli bir kağıt filtre ile elde ediliyor. çeşit çeşit her bütçeye uygun yüzlerce filtre kahve makinesi var. hoşunuza gideni alıp bol bol kahve içebilirsiniz. ayrıca 1-2 ayda bir kirecini çözmeyi de unutmayınız. (bkz: descaling/@ridefort)

    afiyet olsun!

  • bana mı böyle geliyor? koca medyaya bir ramazan dayağı yansıdı onda da oruç tutmayan tutanı dövdü*

    dindar-muhafazakar sayılabilecek bir semtteyim ve etraf sigara içenden, yemek yiyenden, su içenden vs. geçilmiyor. 19 yıldır bu semtteyim ve hiç böyle bir oruçsuzluğa rastlamadım.

    gelecek yıl da 2022'deki oruçsuzluk rekorunun kırılacağını düşünüyorum.