ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
30 ocak 2021 deprem vergisinin %10'a çıkarılması
-
ülkemizde kaç çeşit vergi var, bilen var mı?
google'da arasak binlerce buluruz. kazandığımızın %70'i vergiye gidiyor diye tahmin ediyorum.
benliğimin oluştuğu 4 yaşımdan beri anlamadığım şey; kazanırken ödenen vergi; harcarken neden tekrar ödeniyor?
thy'nin türkiye'den uçanları keriz yerine koyması
-
şimdi 14 ocak günü diyelim ki istanbul'dan sao paulo'ya gitmek istiyoruz.
skyscanner'dan ve kayak'tan aratıyorum:
thy'nin sao paulo'ya direkt uçuşu var. ve belirtilen tarihte bilet fiyatı : 2663.59 tl
http://imgur.com/lrnrz08
---
sonra aynı thy'nin aynı tarihte roma sao paulo uçağına bakıyorum.
bu uçak roma'dan direkt sao paulo'ya uçmuyor. önce roma'dan istanbul'a geliyor. ondan sonra da istanbul'dan sao paulo'ya giden ve türk vatandaşlarının 2663.59 ödeyerek bindiği uçağa aktarma yapıp sao paulo'ya gidiyor.
yani ilk uçuşa ek olarak bir 2.5 saat roma-istanbul uçuşu var.
peki bu uçuşun bileti ne kadar? hazır mısın? tam 1000tl
http://imgur.com/yr6rpn4
tam tersi olması gerekirken sözde milli! havayolumuz türk vatandaşlarına %160 kazık bileti layık görüyor.
bu durumda pegasus'la 250tl'ye önce roma'a gidip. oradan thy ile tekrar istanbula dönüp, oradan sao paulo'ya uçmak bile 1250 tl yani 1400 tl daha ucuz.
ağıza geleni söyleseeem çok ayıp olacak çok.
18 gün tam kapanmada verilecek destek paketi
-
adamlar 128 milyar dolari ic ettiler destek paketi diyor senin paketini "almasinlar" da gerisini bos ver.
392 tl'yi tatlı tatlı yediler
-
yaptırdıkları pankart baklavadan daha pahalı.
nbc'nin sette bennu yıldırımlar'la olan konuşması
-
amatör tiyatro çalışmaları yaptığımız sıralarda, hele de dramaturji toplantılarında kıran kırana tartışırdık; bardaklar havada uçuşurdu. buna sert ve nezaketsiz diyenler kolektif bir sanatsal çalışmada yer almamıştır, eminim.
nbc ayarındaki bir yönetmenin mevcut kaliteyi yakalayabilmesi için o kadar detaylara takılması, o kadar kez aynı sahneyi tekrar tekrar çekmesi gerekir ki film bittiğinde tüm ekip yönetmenden tiksinir. ancak üzerinden belirli bir vakit geçtikten sonra geriye bakılır ve denir ki "ulan iyi ki öyle yapmış; başka türlü çıkmazdı bu iş!"
hüseyin üzmez
-
üzmez'in arlanmadan yaptığı açıklama ise evlere şenlik:
"... benim düşmanım yok, benim düşmanım amerikancılar, bunu bana yapmış olan dinsizler, din düşmanları ve kapitalistlerdir. (...) en çok kendi nefsime ve şeytana kırgınım. kime kırgın olayım?" dedi. dava sonunda beraat edeceğini ileri süren üzmez, adalete güvendiğini söyledi.
--- /---
böyle bir ülke var mı bildiğin? sapıklık yapıyorsun, mağdurun ruh sağlığını bozmadan tecavüz ediyorsun, hapse giriyorsun ve sonra suçu dinsizlere, din düşmanlarına, kapitalistlere, amerikancılara atıyorsun bu arada da şeytana kırılıyorsun. derken araya sevenlerin giriyor, hükümet senin için pervane oluyor; sokaklarda özgürce dolaşıyorsun.
böyle bir ülke var mı bildiğin?
bir de bu adamı savunuyorlar. allah belanızı versin. amin.
kaçaksaray önünde piknikli eylem yapmak
-
orantılı zekaya muhteşem bir örnektir.
http://webtv.radikal.com.tr/…de-piknikli-eylem.aspx
helal olsun çocuklara. madem orası halkın sarayı, istersem gider piknik yaparım, istersem içini gezer tozarım (limitler dahilinde) kimse de bana karışamaz. ama sen en doğal hakkını kullanmaya çalışan çocukları yaka paça göz altına almaya çalışıyorsan sadece zavallısın demektir.
yıkılacaksın erdoğan, korkunun ecele faydası yok!
edit: videonun girişindeki atletli abinin polise karşı hala rol kesmesi, polisin önünde karpuzlu topla oynamaya çalışmaları muazzam ya. bugün polis canlarını yakmış olabilir ama dirençleri ve soğuk kanlılıkları ile polisleri mala bağlatmışlar, acınacak duruma sokmuşlar. bunun zevkini yaşayıp mutlu olsunlar.
edit 2: bu video daha güzel bir çekime sahip ve daha detaylı; https://m.youtube.com/watch?v=sfqks-d_wfc
türkiye'nin en kötü sinema ve dizi oyuncusu
-
pek tabiki ölümsüz adam polat alemdar nam-ı diğer
(bkz: necati şaşmaz)
sözlük üzerinden evlilik teklifinde bulunmak
-
(bkz: ver gitsin sedat)
1971'den istanbul fotoğrafları
-
istanbul'un esasen pek de değişmediğini gösteren fotoğraflar:
kırık kaldırımlar, düzensiz kentleşme, bol araba, tarihi mekanların güzelliği, deniz kenarında bir şeyler içen (bu arada evet, bira!) insanlar.