hesabın var mı? giriş yap

  • inşallah cnm ya

    davutoğlu'nun, almanya ile ticaret hacminin 100 milyar dolara çıkartılacağını söyledikten sonra merkel'in verdiği tepkidir. aslında 50 den 100 e çıkartmak çok ütopik bir hedef olmasa da, merkel'in buna pek inanası yok anlaşıldığı üzere... inşallah cnm yaa der gibi bir tepki göstermiş.

    ps: bu başlık açılmış mı diye aradım ancak muvaffak olamadım, o sebeple eğer açıldıysa daha önce, şimdiden özür...

  • camide görevli 75 eleman, vakit namazlarında saf tutan cemaat kaç kişi oluyor acaba?

  • belli ki marifettir. burada gururla anlatıldığına göre hırsızlar tarafından yönetiliyor olmamız şaşırtıcı değil. hırsızlar yönetici olarak kimi seçecek ya? tabii ki içlerinde en becerikli olanları. yazık benim annem çağ dışı kalmış, bize hırsızlık yapmamayı öğretti, sonra biz kopya bile çekmedik hırsızlıktır diye. meğer ahlak algısı değişeli çok olmuş, hırsızlık marifet olmuş. zavallı annem, zavallı ben. siz burada yediğiniz küçük (!) boku böyle keyifle anlatırsanız başka hırsızlar tabii övünür gemicikleriyle. aranızda hiçbir fark yok, biliyor musunuz? sizin çaldığınız küçük bir şey değil, onların imkanları sizde olsa aynı boku yiyeceksiniz. midem bulandı...

    edit: hiç gençlik aklı demeyin, ben de genç oldum. koca üniversiteyi bir tane kot pantolon, iki çift ayakkabı ile bitirdim. ama böyle şeyler yapmadım. ahlaksızsınız sadece.

  • bu sorulara sazan gibi atlamak tehlikelidir. nadiren sizi rahat ettirecek bir görev çıkar. çoğunlukla saçma sapan bir görev sizi beklemektedir.

    -aranızda dalgıç var mı?
    üç beş kişi el kaldırır. aralarında en kıdemli ,bröveli aşmış arkadaşa bölük akvaryumunun temizliği ve balıkların bakımı kitlenir.

  • sci-fi janrının sadece fiction kısmı ile değil science kısmı ile de ciddi biçimde ilgilenmiş olan, ve şahsımı da en çok bu kısmı ile çeken, uzay draması, aşk ilişkileri vb gibi klişelere çok girmeyerek, girse de bunları çoğunlukla geyik amaçlı yaparak ayrıca izleyiciyi mesut eyleyen stargate markasına flagship dizidir. zira bir nevi bildungsroman gibi, dünyanın ve insanların aşama aşama ilerleyişine ve adeta evrenin sırlarının nazlı bir çiçek gibi ağır ağır açılmasına tanık olur izleyici ve bu ilerlemenin bir parçası olarak bulur kendini.

    izleyiciyi en baştan kurulu bir düzenin ortasına bırakmaz, ve teknolojilerin, uzay gemilerinin, bilumum alet edevatın nasıl çalıştığı konusunda en ufak ipucunun, bilginin verilmediği bilim kurguların aksine bizlere detaylar verir, elbette bunların "gerçek" olmasına gerek yok ama en azından gerçek olan ve henüz (aksi veya kendisi) kanıtlanmamış teoriler üzerine kuruludur çoğu. ammavelakin gerçek hayatta da insanoğlunun bilim kurgularda ortaya atılan şeyleri yapmasını engelleyen en büyük etken enerjidir, yani aslında uzay yolcuğu mümkün olabilir ama o kadar büyük ve sürekli bir enerji kaynağımız yok sadece, stargate kurgusu da bunu mümkün kılıyor. izleyici de bunları dizideki karakterler ile beraber öğrenir. eminim ki prometheus ilk kez havalandığında benim gibi binlerce insan müthiş bir haz almıştır.

    aynı zamanda farklı çeşitli öğeleri de bir arada barındırır, teknolojiden tutun da mistisizme kadar. über teknolojik uzay gemileri, yani insanların inşa ettiği bol düğmeli ve askeri görünümlü aygıtlar, kocaman boş odalar ve son derece "sezgisel" kontrollerin bulunduğu goa'uld gemileri, ancient'ların nirvanaya ulaşma saplantısı vs vs. buna ilaveten de hem farklı dizilerden oyuncuların yer alması ile ve hem de daha öncesine ait bilim kurgu eserlerine yapılan göndermeler ile türün hayranlarına fazladan bir tatmin sunar. ama her zaman için odak ve vurgu aksiyonda ve gerçektedir, mistik olayların altında yatan daima bilimdir, alteran'lar dışında elbette.

    elbette ki aksiyon ve felaket filmleri ile dolup taşan bünyeler için tatmin edici olmayacaktır, veyahut da son dönemin dizi modası olan daimi cliffhanger'lar ve en başta izleyiciye sunulan "gizemler" (ki bunlara aslen plot-hole denir) ve çözülmesi için sezonlarca kendini izlettiren dizilerin aksine devamlı değildir, yani ekranda bizim tanık olduğumuz 45 dakikadır ancak arkaplanda da gelişmeler olur, biz olayları daha ziyade ana karakterlerin gözünden görürüz. gerçek zamanlı olarak ilerlemez, iki bölüm arasında bazen bir iki saat bazen de bir iki ay olur. küçük bir olayı büyüte büyüte abartarak vakit doldurmaktansa genelde akıcı bir şekilde mümkün olduğu kadar çok hareketi sunmaya çabalar. mesela popüler bir başka dizinin tüm anatemasını (4 sezon artı spin-off) oluşturan bir konsept (insan eliyle yaratılan robot ırkının saldırması) stargate sg1'da hikaye olay örgülerinden (story arc) sadece birisidir ve 10 bölüm kadar yer tutar.

    kısaca özetlemek gerekirse, bilim kurgu nasıl olmalıdır konusunda gerçek bir kılavuzdur. en azından bir bilim kurguda baskın olması gereken elementin drama ve mistisizm değil de bilim olması gerektiğine inananlar için.