ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
11 kişilik kız grubu içindeki tek erkek
-
neyin peşinde hiç belli değil. bazen görüyorum. siz de görüyorsunuzdur bence. bir sürü kız var tamam mı, bir tane de erkek var. böyle bildiğin erkek. "alla alla, ne yapıyor lan bu orada acaba" diye kendime soruyorum. sonra işte telefonuma bakıyorum mesaj gelmiş mi diye. gelmemiş. hayır gelmeyebilir de o adam ne yapıyor orada onu anlamıyorum.
john lennon
yaran dizimag yorumları
-
dizi: game of thrones
at üstünde salınır gözleri deniz mavisi, önünde diz çökecek *mınakodumun cofrisi, ateşin efendisi demir tahtın varisi, delirt bizi çıldırt bizi khaleesi.
anne oğul diyalogları
-
90'lar
- şu kasetlerini kaldır ortadan
- onlar disket anne
2000'lerin başları
- şu disketlerini kaldır ortadan
- onlar cd anne
2000'lerin sonları
- şu cdlerini kaldır ordan
- onlar dvd anne
- ƒ¶^ø¯&;¨&@
ferhangi şeyler
-
yıllar önce izlediğim, takip eden yıllarda kasetlerini onlarca kere dinlediğim, hala tadı damağımda, esprileri dimağımda yer alan keyifli oyun.
boris vian alıntılarıyla, günlük gazete yorumlarıyla, sazıya sözüyle... eşsizdir.
--- eskilerden kısa kısa ---
-pırasa 1500 lira... tane ile almak lazım, hatta "pı" kısmını alayım "rasa"sı kalsın.
-varsayalım beethoven'ım, çalıyorum da çalanı duymuyorum. *
-anlamayışınıza hayranım hanımefendi... bakkaliyeyi değil, only telefonu devraldım...
-ne yani, benim geçtiğimiz 10 yıl içinde size 1 tursil 1 vernel göndermişliğim var mı?
-laf ola beri come back
-sayın canan canıyan"mışş"
--- eskilerden kısa kısa ---
atina'daki 2022 yılbaşı kutlaması
-
bir de böyle heryerde bayrak açmıyorlar mı çok ilginç adamlar bunlar çok.
madem ülkeni çok seviyordun neden kaçtın? her şeyi geçtim bunlar çok garipler, utanma desen yok. rahatlıkla takılıyorlar. ne desem bilemedim, bildiğin işgal ediyor adamlar gittikleri yeri.
alparslan'ın savaşta verdiği efsane cevap
-
sonra çinli de demiş ki allahım ne kadar da telaşsız bir alparslan.
kars ve ardahan'ın rusya'ya verilmesini istiyoruz
-
recep reis'e 10-15 milyar dolar fişeklesinler, verir bence.
tanım editi: "ben de moskovayı talep ediyorum. yani?" tadında bir haber
ek: milyonlarca mülteciyi "resmi olarak kabul ettiği bir şekilde" para karşılığı ülkesine yığan adam için söylenen sözü hakaret sayanları da gördük şükür.
a101 çalışanlarının isyanı
-
her türlü hak arayışına destek vermek gerekir, birileri de beğenmiyorsan çık demiş. o çıksın da kalanlar eşek gibi çalıştırılmaya devam etsin yani dert değil.
necropolitics
-
achille mbembe’nin* kullandığı kavram. yaşamı zapt etmenin günümüzdeki biçimlerini açıklamakta biyoiktidar, biyosiyaset kavramlarının yetersiz kaldığını yerine necroiktidar ve necrosiyaset kavramlarını öneriyor. biyoiktidar sıklıkla yaşamı hesap, program, strateji alanına dönüştüren, yaşamı olumlayan iktidar teknolojisi olarak düşünülür. fakat kültürel çalışmaların acısız çiğ köfte yiyicilerinin ve avrupa komünizminin tedricilerinin gramsci’sisine benzemesin foucault‘nun akıbeti. hegemonya’dan şiddetin, zorun, baskının arındırılması gibi, foucault’nun biyoiktidarı şiddet içermeyen bir süreç değildir. biyoiktidar, yaşamı korumak, sürdürmek için aynı zamanda ortadan kaldırmak gerektiğini anlatır. tehlikelinin, işe yaramaz olanın, hastalıklının ölümü, yaşamı daha temiz ve sağlıklı kılar der. biyoiktidarın mantığı hem yaşamı korur hem de holokosta onay verir.
necrosiyaset ise, egemenliğin nihai ifadesinin kimin yaşayabileceği ve kimin ölmesi gerektiğini emretme iktidarında ve kapasitesinde yattığını söylüyor. egemenliğin sınırı öldürmek veya yaşamasına izin vermektir. egemenliği icra etmek ölüm üzerine denetimi icra etmektir.
anahtar kelimeler: schmitt, egemenlik, foucault, biyoiktidar, agamben, kamp, olağanüstü hal, savaş, yaşam, ölüm.
meraklısı için; veritabanı derdi olmaksızın şuradan ulaşılabilir.
*achille mbembe, “necropolitics”, public culture 15(1), 2003, s. 11-40
hatırladıkça iç burkan garibanlık anıları
-
doksanlı yılların sonu olsa gerek, ayakkabı satan küçük bir dükkanda çalışıyordum yazın. malum zor durumdaydık, yoksa neden çalışsın bir çocuk bütün gün, dört gözle beklediği yaz tatilinde...
dükkanın sahibi haftalık verirdi bana. yemek paramı da yine haftalık olarak verirdi. yemek parası dediysem öyle matah bir şey değil. bir ihtimal esnaf lokantasında kuru-pilav yersin. velhasıl o paradan da ne kadar arttırırsam kardır diye, caminin önünde duran tostçuya gidip,
"abi boş tostu ne kadara yaparsın" diye sormuştum.
"boş tost"
öyle ekmeğin üzerine biraz sulu salça sürüp ısıtıp verecek. verdi de. 3 ay o boş tostla doyurdum karnımı. çeşmeden su bir de. anneme de haftalığıma zam yaptılar dedim. karnımı lokantada doyurduğumu, köfte pilav falan yediğimi söyledim hep. hala bilmez canım benim. bilmesin de.
kimse bilmesin boş tostun yavan tadını. hele çocuklar hiç bilmesin. onlar köfte yesin hep. çok mu zor?
ateistlerdeki otobüste su içmezse ölecek hastalığı
-
bu hiç. bi kere benim gördüğüm ateyist, suyu içmiyor, içermiş gibi yapıp yere döküyordu. bir de kahkahalarla gülüyordu netekim. tabi o zaman biz atayist ne bilmiyorduk. teyist sandıydık onu. teyist ne onu da bilmiyorduk ya. tamam biz hiçbir şey bilmiyorduk abiciğim gelme üstüme. suya dikkat..
hakan fidan'ın aday adaylığından çekilmesi
-
hakan fidan'ın siyasete girmesi türk siyaseti için çok iyi olacak milletvekili olmasına memnun oldum.
hakan fidanın milletvekili olmaması çok hayırlı oldu bence
size akp'li taklidi yaptım