hesabın var mı? giriş yap

  • tanrı bir dini bulup benimsemezi isteseydi, bunu bulabilecek ilk insanlar muhtemelen onlardı. hastane koridorlarına sıçan insanlar değil. bu yüzden bence ibret alınacak vaka budur, 1 milyonluk mercedesi iade etmek değil.

  • ülkenin muhafazakarından kendini seküler olarak adlandıran kemalistine kadar her grubun içinde o kadar yoğunlukta bir gerizekalı kitle var ki her geçen gün yok ya bu kadar da olamaz falan diyorsun ama bu mallar seni şaşırtmaktan bıkmıyorlar.

  • mezuniyet töreni günü, koronun performansı sonrası, liseli oğlan esas kıza velilerin önünde ilan-ı aşk eder ve herkes sessiz kalmış olaya bakarken, nereden geldiği belli olmayan tek başına oturan kırk elli yaşlarında biri ayağa kalkar alkış tutar, sağa sola bakıp "haydi siz de katılın" türü beden dili kullanır. bu adamın mutlaka yankees şapkası, top sakalı, keten montu vardır.

    alkış da şöyle ilerler;

    şak..................şak..................şak.............şak..........şak.....şak...şak..şak.şak.şak.

    edit: vay arkadaş http://www.youtube.com/watch?v=qhtijeyqqy8

  • --- spoiler ---
    japonya'da bir tabağı 500 dolar olan, iç organları, derisi ve erbezlerinde 30 yetişkini öldürebilek kadar zehir taşıyan balıktır. sadece yıllarca eğitim almış lisanslı aşçılar tarafından hazırlanmaktadır, sipariş etmeden önce sorumluluğu kabul ettiğinize dair bir de belge imzalıyorsunuz. yediğiniz her lokmada ölümcül olmasa da bir miktar zehir var, bu zehir dilinizi ve midenizi uyuşturmaya yetecek kadar kuvvetli, fugunun tarif edilemez lezzeti de bu özelliğinden gelmekte. her yıl çoğu japon olmak üzere yaklaşık 100 kişi bu balığın lezzetine dayanamayarak ölüyor. japonya'da bir maçoluk gösterisi olarak kabul edilen fugu ziyafeti eski dönemlerde tam bir rus ruletimuamelesi görüyordu. bugünde garsona fugu istiyorum dediğinizde tüm restoran tarafından çılgınca alkışlanıyorsunuz ve gece boyunca size hürmet gösteriliyor.
    --- spoiler ---

    (bkz: en lezeetli ölüm)

  • halihazırda açık cezaevinde olan bu adam 14 nisan 2020 infaz yasasının kabul edilmesiyle birlikte 28 mayıs 2021'de tahliye olacak.
    bu olay gözümüzün önünde yaşandığı için bildiğimiz bir olay. daha bunun gibi nice suçlular bu infaz yasasıyla birlikte tahliye edilecek. bir aileyi katletmenin bedeli 3 yıl mıdır? bütün bunlar olurken hala adalet sistemine güvenmek ne kadar mümkündür?

  • yıllar önce konya'da saray çarşısı'nın oradaki akbank'ta sıra bekliyordum. bankada inanılmaz bir kuyruk vardı. müthiş sıcak bir yaz günüydü. bankada klima çalışmıyordu, leş gibiydi ortalık. en az 4-5 vezne olmasına rağmen, 1 veya 2'si aktifti. işin en çileden çıkartıcı tarafı ise, şubede mevcut q-matik denen sistem kurulu olmasına rağmen, banka yönetimi niyeyse sistemi çalıştırmıyordu. herkes ayakta, kıç kıça bu kuyruğu bekliyorduk. artık sabredemediğim ve önümdeki ihtiyarın epey zorlandığını anladığım bir an, "ne biçim iş bu, şu q-matiği bari çalıştırın, neden bütün vezneler çalışmıyor" minvalinden söylenmeye sesimi yükseltmeye başladım. anında bütün yüzler, tüm içerideki insanlar, hepsi birer mirket refleksiyle bana döndü. gişe memuru vızırdanırken, "yok mu senin müdürün?!?" dedim, hay huy falan bir tartışmadır sürerken ve bu mirket konya insanları yüzüme bön bön bakıp hiç bir söylemde bulunmazken:

    sırada arkamda bulunan bir karabıyıklı 35-40 yaş adamı "ne var birader? bi sen mi sıra bekliyon? bak hepimiz bekliyoruz, ne gonuşup duruyon??" diyerek bana çıkıştı. bu gücetapan kardeşimize dönüp "birader soyadın sabancı mı?" diye sordum. "yııoo" diye karşılık verdi. "lan o zaman asdaicaaewadazxc!!!!!" şeklinde çıkışmaya başlamıştım ki, önümdeki ihtiyar kolumu tuttu, "diklenme, dik dur. hoo diyecen altını kürüyüverecen" nasihatlarine girişti ve ben de bu kalabalıkta hak aramanın manasızlığını gördüm...

    işte o insanların beklediği sıradır. anlayamazsınız.

  • an itibarı ile -bende- facebook'u çalımlamış, twitter'ı tokatlamış app.
    dadından yenmiyor efendim.

  • kar, kış, ayaz derken yüzüm biraz kurudu. ben de kremden falan çok hoşlanmadığımdan, zeytinyağı süreyim dedim. iki gündür köşe kapmaca oynuyoruz bizim sıpayla. manyak mıdır nedir, önüne yağ koysan dönüp bakmaz, yüzümdeki yağa taktı kafasını. yalamadan rahat duramıyor. mır mır gurr kır kır mırr mır diye kovalıyor beni. yakaladığında kucağıma atlayıp yalamaya başlıyor. pis sapık! ananım ben senin!!!