hesabın var mı? giriş yap

  • birisi bir şey ikram ettiğinde otomatikman yok ben istemiyorum demektir. halbuki başkalarının elindekileri görünce bakakalan çocuklardandır o insan.

    sonradan kazanıyor insan, parası da oluyor, imkanı da. ama bir iz mutlaka kalıyor.

  • la daha benim maskem gelmedi hangi ara 90.000 haydutun salınması için işbirligi yaptınız da meclisten geçirdiniz. maske diyorum maske, hiç mi umrunuzda değiliz? vergi veren ve hapiste olmayan vatandaşı düşünen yok mu bu ülkede?

  • ne yazık ki apo'nun nevruzda okunacak mektubu kadar önem arz etmeyecektir. başkanın konuşması zoruna giden trt, apo'nun mektubunu günlerce tekrar tekrar yayınlayacaktır.

  • az önce firin tepsisini ciplak eliyle aldigi gibi masaya getirmesiyle ortaya cikan yanmaz yakilmaz durum. ben tuttum elim yandi. kendisine cok imali bakislar attim anlamamazliktan geldi. beyaz saclariyla birlikte parcalar birlesti. simdi balkonda ejderha bekliyorum..

  • gizli bölümler, hmmm.
    bu okulların bir projesi yok mu? var.
    bu projeyi onaylamakla yükümlü mimarlar, belediyeler var mı? var.
    peki bu projelerdeki okulların inşaası esnasında imar planına ve projesine göre yapılıp yapılmadığını denetlemekle yükümlü belediyeler değil mi? evet.
    okulların inşaası bittikten sonra geçici kabul ve kesin kabul için heyetler buraları gezmiyor mu? gezmek zorunda.

    o zaman soru şu?
    nasıl oluyor da kimler bu gizli bölümlerin yapılmasına göz yumuyor? bunların hepsi tek tek ortaya çıkarılmalı.

  • bugün yıldızdağı kayak merkezinde gerçekleşmesi beklenen ve haftalar öncesinden duyurulan, ilan panolarına asılan sivas konserine, konser alanında olmasına rağmen soğuğu bahane ederek sahneye çıkmayan, profesyonellikten uzak davranan kişinin sebep olduğu rezalettir. sivas'ta ocak ayında nasıl bir hava bekliyordu da vazgeçti acaba? hayatında hiç konsere gitmemiş, hiç kayak merkezi görmemiş yüzlerce çocuk otobüslerle 60 km yol gittiler, saatlerce soğukta beklediler ama beyefendi üşümekten korktuğu için sahneye çıkmadı. görsel böylelerini şımartıp para kazandırmamak lazım.

    çocuktu lan gelenler, belki bir daha hiç böyle bir imkan bulamayacak. ne hevesle, ne heyecanla beklediler bugünü.

    ön edit: bazıları bu havada konser mi olur, karda sahneye mi çıksınlar diye konuşuyor. 3 hafta önce 25-26 aralık tarihlerinde reynmen, tuğçe kandemir vs geldiler hava -25 idi, yılın en soğuk günleriydi. paşalar gibi çıktı işlerini yaptılar, alkışlandı gittiler. diyelim ki teknik sorun var; illa müzik gerekmez, eline mikrofonu alıp kısa bir konuşma yapmak, bir özür dilemek, en sevilen bir şarkısını çalgısız da olsa söylemek bu kadar zor muydu? gelenlere saygısızlık değil mi bu? bu havada sahneye çıkılmaz demiş. playback teklifini dahil kabul etmedi. hala gelmiş sabunluyorsunuz.

    edit: arkadaşlar, konser halka açık, ücretsiz
    bir konserdi. valilik bütçesiyle, çocuklara ocak ayı etkinliği şeklinde düzenlendi ve herkese açıktı.

    rider falan bilmem ama kendisini bekleyen o kadar insan varken, hiç yoksa çıkıp, eline mikrofonu alıp bir iki kelam edebilirdi, etmedi. sahneye hiç çıkmadı.

    kayak merkezi, yani sivas valiliği de konuyla ilgili açıklama yaptı;

    twitter

    --- spoiler ---

    1- kamuoyuna duyurulur
    saygıdeğer misafirlerimiz sizlerin güzel bir zaman geçirmeniz amacıyla soğuğa rağmen ekipler dün geceden beri çalışarak sahne kurulumları gerçekleştirilmiştir.

    şehrimizin güzel sanatlar lisesi öğrencileri aynı şartlarda ve aynı teknik ekipmanlarla,başarıyla konser icra etttiler. maalesef konser saatinden 1 saat geçmesine rağmen sahneye çıkılmamış olup kar yağışı bahane edilerek..

    3- kullanacakları cihazların kıymetinden bahsetmişler bu zor şartlarda konser için tesisimize gelen misafirlerimizi üzmüşler ve tepkisini çekmişlerdir. bizler programın icra edilebilmesi için playback dahil alternatif tekliflerde bulunmamıza rağmen tarafımıza izahı yapılamayan..

    4- teknik eksiklikten dolayı programın yapılamaması açıklaması, şartları zorlamalarına rağmen sahneye çıkamadıkları açıklaması tamamen çarpıtmadan ibarettir. çünkü cihaz ayarları için sahneye dahi çıkılmamıştır..

    5- bu durum gösterdi ki bundan sonraki her türlü organizasyonumuzda topluma ve hayranlarına daha fazla saygı duyan, cihazlarından çok sevenlerine değer veren, zaman ayırarak etkinliklere gelen sevenlerine saygı duyan sanatçılarımızla sizlerin karşısında olacağız.

    tekrar saygı ile sizlerden özür dileriz.

    --- spoiler ---

  • bunlar varlık kavgası. paraları olmasa birbirinden önce harcamak için kavga edebilirler miydi?

  • irak'ta 1,5 milyon insan ölür, bu katliamın en büyük ortaklarından biri de katillere üs sağlayan türkiye'dir, bu dinci sadece dergilerinde "dualarımız seninle ırak" demekle yetinir. şefi ise "abd askerlerinin sağ salim ülkelerine dönmesi için dua eder. (bkz: abd askerleri için dua ediyorum)

    lübnan israil tarafından yerle bir edilir, yüzlerce sivil insan katledilir, bu dinci "israil siyonizminin müslüman düşmanlığından" bahseder maklubesini yerken geğirikler eşliğinde. şefi ise katliamın sorumlularından olan ehud olmert tarafından "ortadoğu'da örnek lider" ilan edilir.

    filistin halkı katledilir, topraklarından sürülür, "ah mescid-i aksa gölgende bir namaz kılabilsem" temalı şiirler paylaşır facebook'tan bu yobaz; şefi ise israil pilotlarının konya'da eğitilmesine daha düne kadar olur vermiş, eli kanlı katilleri meclislerinde konuşturmuştur. (bkz: şimon peres)(bkz: ariel şaron) http://dunyadanceviri.files.wordpress.com/…aron.jpg

    işte bu güzide dincimiz beni hiç şaşırtmayan riyakarlığıyla irak'ta, lübnan'da, filistin'de arap halkını satan bir lidere taparken bir yandan hesaplaşmayı ahirete saklamayı salık verir tabanına ama nedense konu suriye olunca birden oldukça dünyevi talepler dile getirmeye başlar. türk ordusu suriye'ye girsin diye kampanyalar düzenler. gerekirse sınıra dayanır. (bkz: türkiye ordusu suriye'ye girsin)(bkz: suriye için sınırlara dayanıyoruz)

    dikkat edilirse ilk işgallerde duadan, namazdan başka zıkkım bilmeyen bu yobaza göre orada ölenler de insan oldukları için değil müslüman oldukları için değerlidir.

    sevdiği mücahitçikleri "suriye'yi alevi mezarlığı haline getireceğiz" derse "anladığınız dilden açıklama" der.
    canı mücahitçiklerinin türkiye ve katar tarafından fişteklendiği ortaya çıkarsa "esad'a karşı ne yapsalardı, oturup bekleseler miydi?" der.
    abd müdahalesini evla görür, nato'nun gözünün içine bakar.

    sonra açıp facebook'unu "tabii suriye'de petrol yok ya onun için müdahale etmiyorlar" diye döşenir.

  • en basta sunu unutmayin i$igin kölesisinizdir.
    fotografcilik sanatiyla ugrasacaklar icin dijital makineler kesinlikle tavsiye edilmez cünkü size kalan sadece tusa basmaktir. öncelikle bir slr(single lens reflex) makine bulun.bu makinelerde baktiginiz ve cektiginiz fotograflar aynidir.örnegin teller arasindan bir fotograf cekerken slr olmayan bir makinayla fotograf cekerseniz sizin gördügünüzle filme düsecek olan görüntü farkli oldugundan, siz teller arasindan cektiginizi sandiginiz halde kadrajda büyük ihtimalle o tellerden biri yali kazigi gibi dikiliyor olacaktir.

    makinenin bölümleri:

    a)diyafram:
    objektifin icinde bulunan ve filme düsecek isigin miktarini ayarlayan bölümdür.deklansöre yarim bastiginizda objektiften iceri bakarsaniz diyaframi görebilirsiniz.bilim kurgu filmlerindeki uzay mekiklerinde bulunan kapilara benzer,hani su cem yilmazin tasvir ettigi gibi.ayrica görüntüye derinlik vermeyi saglar.diyafram degerleri 1, 1.4, 2, 2.8, 4, 5.6, 8, 11, 16, 22, 32 seklindedir bu deger (diyafram acikligi) kücüldükce alan derinligi artar bu da su demektirki mesela önünüzde 2 kisi duruyor.biri 5 m digeri 10m uzakinizda* siz yakininizdakine odaklarsaniz makineyi kücük diyafram acikliginda(22, 32..) makinenizin derinligi arttigi icin arkada duran kisiyide objektif netlestirecektir,ama acik diyafram (1, 1.4...) kullanirsaniz cok kücük bir alan netligi olacagindan dolayi netlediginiz noktanin 1m* önü ve arkasi netlesecektir sadece.diyafram ayarini iyi kullanmayi ögrendikten sonra cekegimiz fotograflarda istemedigimiz nesneleri yok etmek icin diyafram ayari kullanabilir.veya cok güzel kompozisyonlar olusturabiliriz.

    b)objektifler:
    i)genis aci:adindan da anlasilacagi gibi geniz bir aciyi ceken fotograf makineleridir.odak uzakligi 50mm den ufak olan objektiflerdir.alan derinlikleri cok fazladir.nesnelerin arasindaki uzakliklari daha cokmus gibi gösterirler.

    ii)balikgöz:cok genis acili objektiflerdir.olusturduklari görüntüler daire seklindedir.

    iii)tele objektif: acilari dardir ve alan derinlikleri azdir perspektif yigilmasina sebep olurlar.belgesel ve spor cekimlerinde kullanilir özellikle.uzaktaki nesleri cekmek icin kullanilirlar.ayrica uzaktaki nesneyi daha büyük gösterirler.günes batimi cekmek icin birebirdirler.

    c)enstantane:
    filmin önünde perdenin acik kalacagi süreyi belirler.yazan rakamlar 1/x sn demektir.örnegin hareket eden bir cismi 500(yani saniyenin 500de 1i) enstantaneyle cekerseniz sanki duruyormus gibi cikacaktir ama hizina göre daha düsük bir enstantaneyle cekerseniz bu o objenin hareketli kisimlarinda kismen fluluk yaratacagi icin hareket ediyormus izlenimi verecektir.örnek olarak ucan kuslar,arabalar... hareketli bir cisme makinanizi odaklayip yüksek bir enstantanede cekerseniz obje cok net ama sanki arka plan hareket ediyormus gibi cikacaktir.(yani cism hareket ederken siz onu devaml1 kadrajin belli bir kisminda tutacaksiniz)

    birde "b" konumu vardir.buda objektifin deklansöre basili tutuldugu sürece acik kalmasini saglar.bazi resimlerde araba isiklarinin uzun bir cizgi halinde olmasi bu sekilde saglanir.

    d)pozometre:
    her makinada olmayabilir.bunun amaci sectiginiz diyafram ve enstantane ayarlarinin filme düsürecegi isik miktari hesaplamak.her isikta istediginiz diyaframi kullanamazsiniz.cok isikli ortamlarda perdeyi uzun süre acik tutmaniz gerekmektedir.buna görede diyafram kismalisiniz.bunun tam terside gecerli o yüzden isdeginiz gibi bir fotograf cekmek icin bazen uygun isik olana kadar beklmeniz gerekmektedir.

    kompozisyon:
    cekeceginiz resmi kadraja güzel bir sekilde yerlestirmeniz lazim.her zaman objeyi kadrajin tam ortasina koymayin.kadraji yukardan ve yanda 3 esit parcaya ayiran 2 ser cizgi düsünün bunlari kesistigi noktalara koymaya calisin bazende objeyi.buna altin kesim de denir. arta kalan kismada diyaframla birlikte flue bir sekilde baska nesneler yerlestirebilirsiniz.deniz resmi cekeceginiz zaman ufuk cizgisini o kadraji yatay bölen 2 cizginin en alttakine ras getirtmeye calisin.böylece deniz ne fazla ne de az bir görüntü kaplamis olacaktir.fotografa bakan bir kisi ne cekmek istediginizi anlamali yani fazlaliklari bir sekilde resimden cikartmalisiniz.(yer degistirerek veya gene diyafram kullanarak).resmi cekmek icin acele etmeyin etrafa bakin belki baska yerden daha güzel bir poz elde edebilirsiniz.

    en önemlisi makinaniz devamli yaninizda bulunsun.devamli fotograf cekin hatalarinizi belirleyin.

    bu yazida faydalinan ve önerilen bir kaynak olarak:
    fotograf teknik okumalari adinda ki kitap kullanilmistir.yazarlari faruk akbas ve emre ikizler.om yayin evinin bir kitabi ben aldigim zaman 19.000.000tl civarindaydi.bu ise yeni baslayanlar* icin bence süper bir kitap.her türlü cekim tekniklerini dikkat edilmesi gereken nokalari anlatiyor.100lerce cekilmis fotograf ve altinda hangi obkejtif ve hangi ayarlarda cekildigi yaziyor.etrafinizda usta cirak iliskisi kurabileceginiz biri yoksa kesinlikle tavsiye ettigim bir kitap.

    bitti.*