hesabın var mı? giriş yap

  • al abicim. al al şu ağrıya overrated diyenleri...

    ucunda kanca bulunan bi sopayı geçir yumurtalıklarına. geçir ve çek çekiştir var gücünle. bak bakalım bi daha "yeaaa ne var 10 dakika ağrır geçer, niye bu kadar abartiyosunuz yaaaaaa " diyebiliyolar mı?

    yahu kazara top sürtse, 3 takla 5 burgu ata ata taç çizgisine gidip şeyini uluorta çıkarıp zeval gelmiş mi gelmemiş mi diye işeyerek test eden sensin... kıymetli çünkü.

    sonra kalkmış benim her ay döllenmeyen yumurtamın "artık bu bedende işim yok hacı. döllenmedim de... ee hadi bana müsade" diyip, yine benim rahmimi yırtarmışcasına kendini dışarı atması olayına acısını hiç çekmediğin, bilmediğin halde yorum yapan da sensin...

    ulan bi kere de bişeyi bilmeyin be...

  • şöyle bir sebebi olabilir.

    bu olay bir kere benim başıma gelmişti.

    şu rezervuarın direkt içine atılan mavi su yapıcı zımbırtılar belli bir süre içinde apartman şebeke suyuna karışmış ve musluklardan mavi su akmasına sebep olmuştu.

    ek: la yalnız adam havuz suyu gibi dedi. olm havuz suları; havuzun seramiklerinden dolayı mavi görünüyor ibiş.

  • bazı duşlarda mümkündür. bu duşlarda iki su ayarı vardır: kaynar su, antarktika buzulları.. ortası yok.

  • sıradan insanların en basit, kolay hayallerini bile gerçekleştiremediği bir hikaye. dustin hoffman'ın ne kadar baba bir aktör olduğunu görmek için de bir fırsat. zira ilk filmi the graduate'te mükemmel canlandırdığı karakterin tam zıttını aynı mükemmellikte oynamaktadır.

  • karnesini gösteren ilköğretim öğrencilerine yeter ki okusunlar diye ücretsiz kitap dağıtan bir şirkette, elinde pek de parlak olmayan bir karne ile gözüne kestirdiği bir masaya yaklaşıp son derece mahçup bir eda takınarak ''sadece takdir ve teşekkür belgesi alanlara mı kitap veriyorsunuz?'' diyen bir çocuğun; çalışanın ''olur mu öyle şey? ver bakalım karneni? hmm...fena değilmiş. ama bence sen seneye daha çok çalışıp takdir belgesi alacaksın, bana öyle geliyor. al bakalım kitabını.'' demesi üzerine yüzünde açan güllerin sayısına ve elinde kitabıyla sekerek uzaklaşmasına şahit olmak.

  • sıkıntılı olay.

    denizaltı 1980'li yılların başında arjantin donanması tarafından almanya'ya ısmarlanan tr-1700 sınıfı 6 denizaltıdan biri. borda numarası s-42. kızkardeşi santa cruz (s-41) ise serinin ilk denizaltısı. üçüncü denizaltı santa fe (s-43) ve dördüncü denizaltı olan santiago del estero (s-44) kızağa konduktan bir süre sonra iptal edilmiş. isim verilmeyen serinin son iki denizaltıları ise (s-45 ve s-46) doğrudan iptal edilmiş. bu projenin böyle sonlanmasında muhtemelen falklands savaşı'nın da etkisi olmuş.

    denizaltının kaybolduğu suların ortalama derinliği 1200 metre. en derin yerine 2200 metre diyorlar. tr-1700'ün test edilmiş maksimum derinliği ise 300 metre. yani 300 metre altında denizaltı biraz daha dayanır ancak 1200 metre denizaltı için çok fazla ve konserve kutusu gibi ezilir.

    denizaltıcılık pis meslektir. denizaltıların batma nedenleri çeşitlidir. açık unutulan veya tam kapatılmayan gevşek bir kapak, taşıdıkları mühimmatın patlaması, dahili bir yangın sonucu elektrik sisteminin çökmesi, hatalı sualtı seyri nedeniyle sualtı engebelerine çarpma, yılların verdiği metal yorgunluğu sonucu su alma gibi nedenler denizaltıları batırabilir.

    denizaltılar batar. ilk defa yaşanan bir durum değil, denizin dibinde de bir gizem filan yok. soğuk savaş döneminde amerikalılar uss thresher ve uss scorpion isimli nükleer denizaltılarını kaybettiler. sovyetler ise k-27, k-8, k-219, k-278 komsomolets ve k-429 denizaltılarını kaybettiler.

    denizaltılar batma durumu yaşarsa gemiden otomatik veya manuel ayrılan bir imdat şamandrası olur. bu şamandra denizaltının yerini belli eder. ama çok derin sularda kaybolma olursa maalesef bu işe yaramaz. zaten çok derin sular denizaltıyı bir anda basınçla ezeceğinden ve denizaltı paramparça olacağından bu şamandra yüzeye çıkamaz bile. eğer batma olayı gerçekleşmişse deniz yüzeyinde yağ ve dizel yakıtı görülecektir. belki bir miktar enkaz ve naaşlarda görülebilir ama yağ/dizel yakıtı kümesi en net belirtidir. umarım batma olmamıştır ve denizaltı bulunabilir.

    denizaltının su yüzeyine çıkmadan 30 gün seyir olayı tüm sistemler faal olursa geçerli. yani elektriği olacak, hava temizleme ve üretme sistemi çalışacak, su arıtması çalışacak, ısıtması çalışacak filan. onun dışında elektrik kesilip dibe oturularsa zaten hava bitmeden önce o soğukta kısa bir sürede donmak işten bile değil. bir de oturdukları derinliğin test edilenden çok fazla olmaması lazım, yoksa sıkıntı olur illa su almaya başlar.

    denizaltıcılara yüzeye kaçma eğitimleri verilir ve kaçış teçhizatları (submarine escape and immersion equipment) vardır ama 1200 metre gibi ortalama derinlikte yüzeye çıkamadan boğulursunuz. birkaç yüz metrede bile çıkmazsınız, teçhizatlar işe yaramaz, ciğerleriniz basınç farkına dayanamaz. şu andaki teçhizat ile 180-200 metreden filan çıkılabiliyor. tabi denizaltı battığında gemi içinde uygun lokasyonda bulunmak ve giysiye erişebilir olmak da önemli.

    ve son bir not, şöyle başlıklarda salak salak espri kasanları gördükçe deli olmamak mümkün değil. çok komiksiniz, yarıldık! burada...! bilgi verecekseniz verin, yoksa komik değilsiniz.

    edit: bu bir konvansiyonel denizaltı ve 1980'lerin teknolojisi. bu tip bir denizaltının batması bir nükleer denizaltı kaybı gibi görülmemeli. nükleer denizaltılar hala çok gizli askeri sırlar içeriyor mesela yüzeylerindeki kaplama malzemeleri, reaktör tasarımları filan. ama taşıdıkları en önemli şeyler elbette (füze denizaltıları için ) füzeleri veya nükleer/konvansiyonel torpidoları.

    edit-2: denizalti ile son irtibat kurulan bolge san jorge korfeziymis. bu korfezin ortalama derinligi 85 metre. yerel medyada denizaltinin en son kiyidan 300 km acikta 70 metre derinlikte oldugunu bildirdigi bilgisi yazilmis. bu durumda asiri derin sularda gezinmediklerini ve eger bir kaza olmussa dibe oturmus olabileceklerini soyleyebiliriz. ama elbette gemide elektrik vs destek sistemler calismiyorsa her dakika bulunmalari acisindan cok onemli.

    edit-3: gemiyi anlatan video-1 ve son modernizasyonunu anlatan video-2

    edit-4: denizalti sualtinda batik vaziyette bulunursa ve icinde yasayanlar olursa amerikan donanmasinda bir ornegi bulunan submarine rescue diving and recompression system/ (srdrs) benzeri cihazla denizcilerin kurtarilmasi mumkun olabilir. mesela bu alet tek seferde 16 kisi alabiliyor ve 600 metre derinlikte kurtarma operasyonu icra edebiliyor.

    edit-5: ilginc bir haber gecti cnn. cumartesi gunu denizalti murettebatinin farkli donanma usleri ile 7 defa iletisime gecme denemesi yaptigini ancak basarili olamadiklarini yazmislar. kaynak.

    edit-6: işler karışık. edit-5'te söylediğim sinyallerin denizaltıdan gelmediği açıklandı. ayrıca donanma denizaltının kaybolmadan önce bataryalarında mekanik arıza kaynaklı bir sorun olduğunu ve görevi yarıda kesip geriye dönmek istediğini ancak daha sonra sorunun halledildiği ve göreve devam edecekleri bilgisini verdiğini duyurdu.

    edit-7: arama çalışamaları yeniden denzaltının ilk kaybolduğu bölgelere yoğunlaştırılıyor. bu noktada denizaltıda kaybolan askerlerin aileleri de 34 yıllık bir gemiyi neden bu göreve gönderdikleri yönünde arjantin devlet başkanına sitem etmişler. araştırmanın eski bölgelere dönmesinin nedeni ise denizaltının kaybolduğu gün olan geçen çarşamba gününde bölgede bazı kaynaklarca tespit edildiği öne sürülen bir hidro-akustik anomaliymiş. arjantinliler ise bunun bir gürültü olduğunu konu hakkında fazlaca spekülasyon yapmak istemediklerini söylemiş.

    edit-8: denizaltının kaybolduğu bölgeden geldiği söylenen patlama sesinin muhtemelen denizaltıdan kaynaklı olduğu kabul edilmiş gibi. denizaltı kaybolmadan önce şnorkelinden su aldığını ve bunun da bataryalarda bir kısa devreye yol açtığını söyleyen arjantin donanması denizaltının zarar gören bataryasını izole edip diğer bataryası ile yola devam edebileceğini söylemiş. bu arada kaybolduğu gün itibariyle yalnızca 7 günlük oksijen rezervi bulunduğu söylenen denizaltıdan artık umut kesilmiş sanırım.

    nihai edit: birkaç saat önce kurtarma amaçlı çalışmalara son verildiği açıklandı. yani donanma artık denizaltıdan ve içindekilerin canlı olmalarından umudu resmen kesti. bu noktadan sonra sadece enkaz arama çalışması yapılacak. konu denizaltı gibi "bulunmamak, tespit edilmemek" amacıyla üretilen bir makine olduğundan enkazı bulmak uzun sürebilir.

  • tedirgin olmaya gerek yok internette insanlarla tanışabileceğin en güvenli ortam sözlük. ben de yarın ilk defa sözlükten bir kızla buluşucam. yurtdışından gelecekmiş 300 euro gönderdim uçak bileti için. yarını iple çekiyorum.

  • sadece başlığa göre entry yazanları göstermiş haber.

    adamlar erasmus programı sırasında hamile kalmışlar demiyor, bu sayede tanışıp evlenmişler diyor. ayrıca iş bulmaları da daha kolay oluyormuş bu programa katılanların.

    edit: ayrıca doğum kontrol tekniklerini de biliyorlardır emin olun. akıllara gelene bak ya. evet millet erasmus'a gidip hamile kalıp okulunu falan bırakıyor, bir siz akıllısınız amk.

  • uzun zamandır dikkatimi çeken ve de sanırım sadece bilkent üniversitesine özel olan bir tuhaf durumdur. bilkent üniversitesinde hoca olmak için belki de bi kriterdir. normal bi isim ve soyisimle öyle burda hoca olamazsınız diye bir koşul vardır belki de. yani hoca denirken akla ne gelir; işte mahmut yıldız efendime söyliyim mustafa kaya hadi biraz daha nadir olsun ayşenur özdemir ne bilim en fazla asuman tekin olur hoca dediğin ama bilkent üniversitesi öyle mi;

    jülide akşiyote
    iletişim ve tasarımı bölümü

    isim zaten nadir de ama bu soyisimle yanyana gelince dünyada tek herhalde. hatta önümüzdeki 5000 yıl boyunca da böyle bir gelmez bence daha.

    bilin neyaptı
    iktisat bölümü

    insanda durup dururken şüphe uyandıran bir isim. okurken de düşündüren bi isim. düşünürken de düşündüren öyle görünmese de çok akademik bir isim.

    ayışığı başak sevdik çallı
    bilgisayar mühendisliği bölümü

    sanki şifreli bir mesaj var ya da bizden birşey bulmamız bekleniyor da bunlar ipucu kelimeler. hmmm. bi şiir kitabı adı da olabilir bilemedim.

    zühre sü gül
    mimarlık bölümü

    hani zühre gül olsa bi nevi anlaşılır hatta zühre su gül olsa bile ama o su neden sü oluyor abi nasıl bi ünlü yumuşaması çeşidi bu.

    satılmış topçu
    bilişim sistemleri ve teknolojileri bölümü

    mesela neymar gibi zira kendisi satıldı 220 milyon euro'ya ve de topçu. ama messi öyle değil çünkü bonservisi elinde gitti. o yüzden o serbest bırakılmış topçu.

    ayşe henry
    mimarlık bölümü

    on numara çok kral efsane bir isim soyisim. annesi de fatma djorkaeff.

    andre santos nouri
    iç mimarlık ve çevre tasarımı bölümü

    portekiz milli takımının sol beki gibi başlayıp kızılcahamam müftüsü gibi biten bi isim. cok acayip.

    esma burçin dengiz olin
    iç mimarlık ve çevre tasarımı bölümü

    ya allah aşkına esma burçin neyine yetmemiş. hani esma burçin olsan ne güzel kulağa da hoş geliyor ama sonra dengiz olin ne abi. mogolistan hanı mısım sen yoksa pagan tanrısı mı.

    örsan örge
    doktora: kansas üniversitesi

    ör parantezine alınabilirmiş aslında. sange ile devam edilebilirmiş.

    tijen sonkan türkkan
    iç mimarlık ve çevre tasarımı bölümü

    slogan gibi isim. dişe dişe kana kana intikam diye de devam edebilirmiş.

    atıl kurttekin
    grafik tasarımı bölümü

    bu hocamızın asıl soyisminin kurt oldugunu düşünüyorum. anne ve babası ona kötü bi şaka yaparak ismini atıl koyduklarını buna intikam olarak da hocamızın soyismini değiştirdiğini düşünüyorum.

    dominique kassab tezgör
    güzel sanatlar bölümü

    italya alplerinde başlayıp adana toroslarında biten bir fay hattı gibi adeta öyle bi isim.

    serge randriambololona
    matematik bölümü

    sonlara doğru klavyeye random basılmış belli.

    glenn terry kukkola
    mimarlık bölümü
    yaşlı amcaların coca cola'ya seslenme şekli gibi bir soyisim bu da.

    tudor onea
    uluslararası ilişkiler bölümü

    soyisimi zaten tepkiyi bizden önce koymuş.

    costantino costantini
    kültürler, medeniyetler ve düşünceler programı

    istanbul istanbul olalı şarkısının yunancası bu da.

    sinan pekinton
    lisans: hacettepe üniversitesi ankara devlet konservatuvarı

    eyalet ismi gibi washington mesela ama onun ali express’ten sipariş ettiğinizi düşünün.

    daha bunun gibi onlarca aşırı marjinal hoca isimleri;

    nazende özkaramete coşkun
    fulten larlar
    ilgi gerçek
    celile ıtır göğüş
    okyay say
    arzu sibel ikinci
    lori russell dağ

    ve sayamadıklarım..

    eğer siz de çok sık rastlanmayan bir isme sahipseniz mesela adana merkez patlıyor herkes gibi bilkent’e hocalığa başvurun kesin alırlar. rektör bile yaparlar.