hesabın var mı? giriş yap

  • 21 eylül 1986 ankaragücü beşiktaş maçında top hakeme çarpıp gol olmuş ve beşiktaş mağlup olmuştu ve o sezon beşiktaş 1 puan farkla şampiyonluğu kaçırmıştı. yani o gol olmasa şampiyondu. maçın hakemi ahmet akçay o maçtan sonra yaşadığı bir anıyı anlattı az önce bir programda.
    süleyman seba, maçtan sonra ahmet akçay'ı arıyor ve "hocam biz seni biliyoruz. bu senin ve bizim yaşadığımız bir talihsizlik oldu. bu aralar canını sıkarlar, bir kaç gün gazete falan okuma. kendini de üzme" diyor.
    hani şu "beşiktaşlı duruşu diyip duruyorsunuz. nedir lan bu duruş?" diye soranlar var ya. onlara bir örnek olsun isterim.

    edit: yıllar sonra videosunu buldum. buyrunuz efendim. https://youtu.be/bvyzaieabxm

  • uluslararası hukuka uygun bombalamadır.

    suriye egemen bir devlettir. bm'de kabul görmekte, diğer ülkeler tarafından muhatap kabul edilmektedir.

    rusya, suriye'deki operasyonlarını suriye devletinin izniyle yapmaktadır. suriye'nin egemenliği altındaki operasyonlar uluslararası hukuka uygundur. (bizim ırak'tan izin alarak, kandil'i vurmamız gibi)

    türk tırları, egemen suriye devletinden izin almadan suriye topraklarına girmiştir. kaçak giriştir, hukuk dışıdır.

    uluslararası hukuka uygun biçimde suriye'de bulunan rus kuvvetleri, uluslararası hukuka aykırı biçimde suriye'den izin almadan suriye topraklarına giren tırları vurmuştur. olay bu kadar basit.

  • pek ilginç şeyler çıkabilir aralarından. benim babam mesela okul yıllarında saçı bi tuhaf uzatmış böyle ense ağırlıklı ;tam ankaragücü kalecisi modeli gibi değil ama, yani kaleci-beatles arası tuhaf bi tarz, neyse hadi bunu anlarım. ispanyol paça pantolonlar giymiş,bunu da anlarım. o dönem öyleymiş derim geçerim.

    ama be adam sen o "daldığı denizden aniden çıkan adam" pozunu nasıl verdin? neye güvendin anlamadım ki?? belli ki bi arkadaşına çektirdin bunu, allahını seversen ne dedin ya "kardeş bak şimdi ben dalıyorum,böyle birden ayaklarımla kuma vurup fırlatacam kendimi, kafayı geriye atıcam saçlar savrulsun diye,tam yarı belime kadar sudan çıkınca çekicen beni" mi dedin,nasıl ikna ettin bilmiyorum.

    ayrıca daldığın yerin boyu geçmediği belli oluyo, arkada çocuk var ahahahah.

  • an itibariyle resmi rakamlarla 95 kişinin ölüp 246 yaralandığı türkiye tarihindeki en kanlı terör saldırısının üzerinden daha 24 saat bile geçmemişken doğal olarak bir gram umrumda olmayan köşe yazısıdır.

    yine de okuyanlara hayırlı olsun.eminim çok değerli (!) şeyler yazmıştır pucca.

    edit:imla

  • elektrikçi olup citroen 2cv model arabasıyla sahra çölü'nün fas tarafından geçmek için yola çıkmış adam.

    arabası bozulunca ise çölün ortasında kalmış. can derdi her şeyin başında geldiğinden sanıyorum bizim elektrikçi bir anda mühendise dönüşerek bozulan aracının parçalarını kullanarak bir motosiklet yapmış.

    arabanın gövdesini çıkarıp kumlardan korunmuş hem de yiyecek içeceğini burada saklamış. sonra kalan parçalardan da motosiklet benzeri bir şey yaparak ayağını tekrar yerden kesebilmiş. gövdesini dolap ve kalkan olarak kullanırken arka tamponu da koltuk olarak kullanmış. neyse tıngır mıngır ilerleyebilmiş emile, son şişe suyu kalana dek devam etmiş yolculuk. neyse ki 1 günün sonunda fas polisi kendisini kurtarmayı başarmış.

    arabadan daha çok faydalanmış gibi göründü nedense. hem 1 gün kaybolmuş sadece. olsun yine de aksiyon olmuş. hala da saklarmış bu motoru.

    kaynak

  • bir şeyler okurken kesinlikle müzik dinleyemem. okuma yaparken çok farklı müzik türleri denedim belki olur, ortamı doldurur diye ama bir türlü sessizliğin verdiği konforu hiçbiri vermedi. lo-fi türünü yaklaşık bir aydır dinliyorum. önceleri biraz garip geliyordu ama sonra beni rahatlattığını fark ettim. bir şeyler okurken beni rahatsız etmeyen, arkada akıp giden bir tür ile tanıştığım için mutluyum. bir şeylere konsantre olurken ya da teknik bir dokümana yoğunlaşmışken çok iyi geliyor bana. hele ki şöyle hafif kalburüstü bir de ses sistemine sahipseniz değmeyin keyfe oluyor.

    chill out seven dinleyici bu türü de çok sevecektir. ama kesinlikle birbirinden ayrı şeyler. lo-fi içerdiği raw, saf sound, ara ara ortam sesleri, çizik plak efektleri, biraz jazz'ımsı, biraz hip-hop tarzı tekrarlı döngüler ile diğer türlerden ayrılıyor. elektronik sesler ile organik seslerin harika bütünleşmesi bence. 1960, 1970 jazz sample'ları ve 80'ler, 90'lar elektronik tınıları çok duyulur. bu yönden oldukça nostaljik geliyor bana ve bir 80'ler, 90'lar insanıysanız sizi de vurabilir bu tür. çoğu zaman solist sesleri olmaz bu şarkılarda, ara ara duyulan vokal sesler de o eski ilk dönem televizyonlardan, radyolardan ham olarak kaydedilmiş gibidir.

    tanım: dar anlamda kayıt ortamında ortaya çıkan garip seslerin, istenmeyen efektlerin, distorsiyon ve parazit seslerin tekrar ele alınarak üretilen estetik bir müzik türü de denilebilir.

  • ust edit 2: para bank of america'daki hesaba iade edildi. subedeki görevlilere ve elbette asıl burada destek veren tüm arkadaslara cok tesekkur ederim.

    edit: biraz önce şubeden aradılar. oldukça kibardılar, kendilerine teşekkür ediyorum. sorunun yarın, ya da saat farkı dolayısıyla en geç pazartesi çözüleceğini ve paranın hesaba geçeceğini söylediler. şube müdürü hanımefendiye ve yardımcısı beyefendiye nezaketleri ve ilgilerinden dolayı tekrar teşekkür ediyorum. umarım dedikleri gibi yarın ya da en geç p.tesi sorun çözülür. ona göre yine editlerim burayı.
    ama asıl teşekkürü burada destekleyen ve attıkları mesajlarla bana yol göstermeye çalışan tüm suser arkadaşlara ediyorum. özelden yazıp önerdikleri çözümler çok yerindeydi. umarım bir daha böyle bir sorun yaşanmaz ama yaşanırsa o öneriler çok yardımcı olacak, orası kesin.

    bu sene bankalarla sınanıyorum.
    teb'in bank of america ile anlaşması var. günlük 1000 dolar limitle teb atmlerinden bank of america banka kartıyla para çekebiliyorsun.
    14.12.2023'te teb çiftehavuzlar şubesi'ndeki atm'den 1000 dolar çekme işlemi yaparken makine bir anda arızaya geçti ve parayı vermedi. ama para bank of america'daki hesaptan da düştü.
    şubeye söyledik, "müşteri hizmetlerini arayın, talimat versinler atm'yi açalım" dediler. müşteri hizmetlerini aradık, "bizle ilgisi yok şubeyle halledin" dediler. tekrar şubeye gittik, bu defa dilekçeyle başvuru aldılar.
    dün de telefonla arayıp durumu sorduğumuzda, "evet atm'de yapılan kontrolde 1000 dolar fazla çıktı. ama parayı size ödeyemeyiz. hesabınıza geri de yatıramayız. siz bank of america ile probleminizi halledin" dediler, iyi mi?
    paraya senin makinen el koymuş, "fazla çıktı evet" deyip bunu kabul ediyorsun ama parayı bana vermiyorsun, hesaba iade de yapmıyorsun, "git amerika ile sorununu çöz" diyorsun. benim problemim bank of america ile değil ki, senle!
    benzer problem yaşayıp, sorununu mahkemelik olmadan çözen prosedürden haberdar bir arkadaş varsa ve yardımcı olabilirse çok makbule geçer.