ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
diliniz kaba vicdanınız taş
-
star gazetesinde 5 yazarının kabataş linçini* konu edindikleri bugünkü yazılarına kullandıkları ortak başlık. hadi yalancılığınıza alıştık da bu kadar yüzsüz olmayın ya. özür dilemenizi falan beklemiyoruz zaten sadece susun daha fazla küçülmeyin yeter.
ahmet kekeç
halime kökçe
saadet oruç
murat çiçek
ardan zentürk
yaran diyaloglar
-
işyerinde, mutfak işlerinden sorumlu tonton ablamız soruyor:
- siz nereliydiniz?
- istanbul.
- yok yok. aslen yani. anne baba dedeniz hepsi istanbullu mu?
- zamanında anne tarafı saraybosna'dan, baba tarafı iran'dan gelmiş.
- olsun. insan olması önemli.
mordorluyum dedim sanki ablaya.
yaran facebook durum güncellemeleri
-
07.00-17.00: bugün günlerden galatasaray
18.00-21.45: bu nasıl kadro amk
23.10 : prandelli istifa
süresiz nafakanın 5 yıl ile sınırlandırılması
-
cinsiyet eşitliği adına önemli bir adım.
(bkz: pozitif ayrımcılık da bir ayrımcılıktır)
before ile after'ı karıştırmak
-
tıraş olmak yeterli. traştan sonra da after shave kullandın mı tamamdır.
eski sevgiliyi televizyonda görmek
-
uzucu bir hadisedir.... hele ki ben bilmem esim bilir adli programda topuklu ayakkabi giyen kocasinin pesinden kosarken gorurseniz aci verir ,ama uzulmeyin bir sonraki yarismada 30 adet biber yerken cektigi aci sizin acinizi hafifletebilir ....
amerikan filmlerinde özenilen şeyler
-
bulunduğum yeri 86 ve 78. caddenin kesiştiği köşedeyim ya da 82. otoyoldan kuzeye doğru ilerliyorum, yaklaşık 8 dakika sonra hedefe ulaşmış olacağım diye tarif etmek. nerdesin, beşiktaş iskelesindeyim. piii!
josef de souza'nın taraftar dövmesi
-
tff buna ceza verirse onların a.q. kırmızı bile skandal.
not: alex
edit: josef'e verdiği cezanın 50 katını kendine kesin maçın güvenliğini sağlayamayan organizasyon mu olur a.q.
29 ağustos 2021 cafede gelen hesap
-
ekonomimize göre normal, bana göre kol gibi hesaptır orası ayrı da masaya tespih koyup, kart oynadığın mekanda san sebastian cheesecake yemek nedir lan? sen asıl onun hesabını ver*
hipergami
-
güvendiğim ve çok sevdiğim ve kendine sözde feministim diyen birinden bile "ben bir çocuğum, öyle kalmak istiyorum ama erkekte bunu istemem/aramam, şunu bunu isterim" gibi bir cümle duyduktan sonra kafamda perçinleşmiş tanımdır. kadınlar kendini kandırmasın diyeceğim fakat solipsist zihinleri yüzünden kandırmaya devam edecekler. özet olarak, bayanlar(en azından çoğunuz) güce tapıyorsunuz. sizi kişiler değil, tavırlar ve durum etkiliyor. tavır ve durum değiştiğinde siz de değişiyorsunuz. kesin ve net.
yıllar boyu red pill öğretilerini çürütmeye çalıştım. fark etmeden yararlandım da ve sonunda hep aynı batağa saplandım. ve genelde bu davranışı test ederken o kişiden üzülerek, acı içinde vazgeçtim. inanılmaz bir şey, dark triad'ı bıraktığım anda hep aynı şey oldu. yani o kadın, geçmiş toplumların ona öğrettiği kolay vazgeçme, çarpık tümevarım yönetimi ile geride bırakma tavrını seçti. güçlü erkek duruşunu yeniden sağladığımda ise bana tekrar bağlandılar.
inatla da bu tavrı bırakmayı seçtim, yahu ben bunu istemiyorum ki. böyle onlarca kadın var zaten. karşımdaki neden düşerken, zayıf anımda yanımda olmuyor? sanki onca yaşanan şeyi komşu yaşıyormuş gibi, bir anda yok oluyorlar. ne yaşadığınızın hiç bir önemi olmuyor.
üstte bahsettiğim birinde daha yakalar gibi oldum ama olmadı. o pek farkında bile değil, kendince sebepleri var. oysa bilmiyor ki bir çoğuna inanmasını sağlatan bile bendim. söylemeyi çok istedim, "öyle olma, fark et" ima ettim ama malesef... olamayacağını anladığım anda da beta konuma soktum kendimi. yani açıklama yaptım, özür diledim, onu validasyonuna yanıt verdim. kendi fark etmese de gerçek yüzüyle tanışarak bitsin istedim. yoksa eminim, net olarak terk etsem, sert konuşsam, hiçbirini kabullenmeyecek, o ilişki sünecek ve sürdürülebilir olacak. yalan bir sevginin içinde sürüklenip duracağız.
her defasında manipülasyonu değil, gerçek sevgiye inanmayı çok istiyorum ve hep hayal kırıklığına uğruyorum. yine de vazgeçemeyeceğim. malesef bir kadının gerçek yüzünü görmek, onunla tanışmak çok zor, ya bunu göze alacaksınız ya da hipergamiye inanarak, herşeyi kabulleneceksiniz.
haklı olmayı sevmiyorum... evet belki de istisnayı arıyorum.
beyaz futbol
-
ahmet çakar emre'yle ilgili konuşurken.
(- ertem şener)
+emre sen saha içinde kötü bir yaratıksın
-hocam şimdi yaratık deme ayıp oluyor
+ne var yani allah'ın yarattığı anlamında
-olsun hocam öyle anlaşılmıyor
+tamam emre sen kötü bir mahlukatsın