hesabın var mı? giriş yap

  • genellikle acile grip nedeniyle gelip ilaç yazılıp gönderilmesine tepki olarak :
    - bi seron bile takmadınız
    diyenlerin , zorla kendilerine serum taktırmayı başardıklarında , müşahade odasında selfiesini çektikten sonra
    - ay bitmedi bu serum da
    diyerek yapmaya kalkıştıkları eylem.

  • gecenin yarısı girdiğiniz çorbacıda , önden giren arkadaşınız selamünaleyküm dediğinde, arkadan aleykümselam diye cevap vermek ..

  • bütün politik, ekonomik, dinsel güç öğelerinin merkezinde bulunan melanjın evrendeki tek kaynağı olan arrakis gezegeninin çöldeki yaygın adı.

    resmi yerleşimler genelde daha soğuk olan kuzey kutbu etrafında toplanmış köy ve kasabalardır. yaşamın imkansız kabul edildiği güney enlemlerinde ise gizli siyeçlerinde imparatorluk kayıtlarına geçmeyen fremenler yaşar.

    fremenlerden ve kaçakçılardan aldıkları yüksek rüşvetlerden memnun olan uzay loncası gözlem uyduları için çok para isteyerek, gezegenin güneyindeki iklimin yol açtığı kontrolsüzlüğe destek olur. çölün efendisi kum solucanları da buna destek olmaktadır. çöldeki bilimsel araştırma zorluğu yüzünden kum solucanları ve melanj arasındaki bağlantı çözülememiştir.

    gezegen yüzeyinde açık çölde kara ulaşımı fremen olmayanlar için imkansızdır. kum solucanları her türlü titreşimi hisseder ve bölgesini korumak üzere saldırır. ayrıca aşırı hassas algıları yüzünden vücut kalkanlarının yaptığı elektrik alanı da solucanları çıldırtır. çölde bir kalkanı ancak bir ahmak kullanır. böyle durumda kalınması ihtimaline karşı alınması gereken önlem yanında bir fremkit taşımaktır. bunun içinde bulunan damıtıcı giysi günlük su kaybını minimuma indirir. ayrıca bu kitte bulunan gümlerler kullanılarak solucanların dikkati başka yöne çekilerek kayadan kayaya yürümek umulabilir.

    gezegen üzerinde hiçbir açık su kaynağı bulunmadığından su ihtiyacını gidermek çok pahalıdır. şehirde büyük oranda su ithalatçıları tarafından karşılanır. ufak bir kısmı rüzgar yoğuşturucularıyla havadaki çok az su buharından elde edilir. fremenler tamamen bu yolu kullanır.

    gezegen bütün yönleriyle doğal bir çile çekme mekanı, bir cehennemdir. bir eliyle verdiğini öbür eliyle alır.

    ----------
    teşekkürler frank herbert.

  • şeriat'ın kestiği parmak acımaz. suudi makamları suçlu diyorsa vardır bir bildikleri. ayrıca kendisi şeriatı çok iyi anlamış bir insan taciz suçunun cezası da belli

  • benim de yavaş yavaş inanmaya başladığım hadise.

    olay şöyle cereyan etti;

    bi kaç sene önce ailecek istanbuldan kayseriye doğru yola çıkmıştık. geredeye yaklaştığımızda hafif karnımız acıktı. o bölge full otoban olduğundan belki yol üstünde bi yer buluruz diye bilecik tabelasının olduğu yöne saptık. biraz ilerledik yol döndü döndü ve biz tekrar gerede otobanındaydık. aklımız almadı. babam hırs yapıp bi şekilde sapağı buldu ve tekrar döndük sonuç yine aynıydı. o zaman tabii bilecik diye bir yerin aslında var olmadığını hiç düşünmemiştik. şimdi bu bilgi komplo teorisi bile olsa beni ürpertiyor.

    (bkz: true story)

  • emrah serbes: ya meclise gittim, gizli gizli sigara içiyorlar. lan olum liseli misiniz? koskoca milletvekilisin, dokunulmazlığın var, kuru sulu karıştır iç.
    mehmet erdem:...
    nilgün belgün:....

    balçiçek ilter:.... peki gri mi buldun meclisin duvarlarını?

  • biri canon, diğeri nikon'dur. ama gelin görün ki hangisinin hangisi olduğunu bilecek kadar ne futbol bilgim var ne de fotoğraf makinelerinden anlıyorum. fotoğraf makinesinin megapikseli ne kadar çoksa o kadar iyidir hacı.

  • üstün dökmen'in okumadığım kitabı azdır. programlarını da izlerim. başörtüsüne karşı olmadığını çok iyi biliyorum. hoca'nın dediğini anlamayan insanların iq seviyesi de ayakkabı numarasını geçmez.

  • kendisine çarpıp kaçan iş adamından şikayetçi olan izmirli hurdacı bir abimizin sözleri bunlar. iş adamı uzlaşma talep etmiş, hüseyin abimiz para istememiş, 100 tane çocuğa mont talep etmiş. sözlerinin tamamı ise şöyle;

    "günde ortalama 20 tl kazanıyorum. allah bin bereket versin. bugüne kadar haram lokma yemedim. kazanın olduğu gün, sobada yakmak için bir şeyler toplamıştım. karşıdan karşıya geçmek için kaldırımın kenarında bekliyordum, yoldan geçen araç el arabama ve bana çarptı. çarpan kişinin yardım etmek için durmaması beni çok üzdü. ancak sonradan metin bey’i dinleyince, olayın istemeden olduğunu anladım ve ‘kazadır, insanlık hali, hepimizin başına gelebilir’ dedim. uzlaştırmacı canan hanım bana haklarımı anlatınca, şikâyetten vazgeçmek için metin bey’den para değil, 100 çocuğa mont bağışlamasını istedim. hakkım olmayan bir parayı, onun gönlünün rızası olmadan alsaydım, bunun günahını taşıyamazdım. 3 kız evlat büyüttüm, yoksulluğu iyi bilirim. şimdi 100 çocuk sıcak monta kavuştu. bundan güzel bir şey var mı?"

    ilgili haber;100 çocuğu ısıtan kaza