ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
kızlardaki seni annemlere anlattım klişesi
-
- seni anneme anlattım
- buyrun ?
- seni de anlattım
- ha ?
- seni de seni de onu da anlattım
- hayırdır hanım kızım
- hepinizi anlattım anneme hepinizi nıhhaha
- deli galiba ?
- seni de anlatıcam kaçma gel buraya
e-kitap.gov.tr
-
yarım saattir sitenin tamamen yüklenmesini bekliyorum, meğer yüklenen hali buymuş.
yaran facebook durum güncellemeleri
gaziantep'te tacizci denilen adamın suçsuz çıkması
-
kontrolsüz güç, medya gücü ve şirret insanların gücü ile bir insanın hayatı nasıl karartılırın resmi.
kadının beyanı esastır saçmalığı konusunda daha önce defalarca insanları uyardık. anlamadan dinlemeden linç etmek.
yukarıda yazdıklarım tecavüz ya da tacizi normalleştirmek için değil sadece gerçekten süzgeçten geçirmek gerekliliği.
bu ülkede bir kadın ile iş/arkadaşlık/ilişki /aile bağları konusunda bir daha düşünmek gerekiyor sanırım.
kadının bir lafıyla hayatınız kararabiliyor.
(bkz: adalet herkese lazım)
https://mobile.twitter.com/…tus/1168125814229086209
“bu iş o kadar basit olmamalı.
geçenlerde 10 yaşındaki yeğenini taciz etti diye linç edilen bu adamın hikaeiyesini biliyor musunuz?
önceden ortak iken sonra ayrılıp kendi işini kurup işleri iyi gidince bunu çekemeyen yengesi gaziantep'in en işlek caddesinde kendisine randevu verip görüşmek istediğini iletmiş.
adam daha karşıdan görüldüğü an yengesi çığlık atıp milletin dikkatini çekip kızımı taciz etti diye bağırıyor.
ve herşeye balıklama atlamayı seven, sormayan, araştırmayan milletimiz adamı linç ediyor. en kötüsüde mahkeme yanlış anlaşılma oldu diyerek adamı serbest bırakıyor, şirret yengede elini kolunu sallayıp geziyor.
ha gerçi ne demişlerdi; "kadının beyanı esastır “
bir öğretmenden duyulabilecek en ağır söz
-
hoca tahtaya soru yazıyor. yazarken öğrencinin biri hangi takımı tuttuğunu sordu hocaya. hoca da bir eli cebinde olarak bize döndü "türkiye'de tutulacak tek bir takım var evladım" dedi. ben de tutamadım amk kendimi. "hocam şu anda da herhalde onu tutuyorsunuz" dedim. demez olaydım.
"evet oğlum zil çalınca sana da tutturacam" demişti. herkes gülmüştü la bana. kalmıştım o dönem fizikten.
türkiye'deki en iyi gazoz
-
eski zafer gazoz' un listede olmamasından ötürü kaale almadığım sıralama.
(bkz: bütün egeliler birleşin)
edta: sinirimi alamadım, geri geldim.
7up ne, sprite ne amk? hepsini geçtim niğde gazozu ne ya? şurup olm o. bi defa ısrar ettiler iç iç diye, passiflora dikmiş gibi oldum. daha da ağzıma sürmem. töbeler olsun
editto 2: çok pardon "eski" zafer gazoz
adamlar dövecekti..
yaran facebook durum güncellemeleri
-
sünnet olan çocuğun eline asayı ver başına tacı, sırtına pelerini tak.. çükü sayesinde kral oldum sansın.. sonra bu çocuğun aklı niye çükünde.. eee, kral yaptın.. :)
pandemide biriyle tanışmanın imkansızlaşması
-
tanışılacak yer bulunuyor bir şekilde de kimsenin enerjisi yok artık. pandeminin ilk zamanları herkes bir şeye sardı, evde kendini motive etti, ekmek yaptı kahve yaptı, görüntülü konuştu keyif aldı. artık hepimiz bitiğiz. psikolojik olarak çöktük. kimsenin ne sabrı ne tahammülü ne hayat enerjisi var birşeyler yapmak için.
biri bitane dert söylese nereye kaçacağımı şaşırıyorum çünkü artık bana kadar bile kalmadı pozitifliğim değil ki birinin motivasyonunu arttırayım.
yeni biriyle tanışıyorsun, online oluyor genelde ama istek yok. sosyal beynin zorluyor önce hadi tanış konuş diye ama devamı yok. çünkü artık gerçekten halimiz yok.
çalışıyorum, eve geliyorum, evden çalışıyorum, markete gidiyorum, eve geliyorum. bir sayfa kitap okumaya isteğim yok nerde kaldı yeni insan tanıma isteği. ülkece kocaman bir depresyon balonunun içinde ev-iş arası yuvarlanıyoruz.
umarım fiziksel sağlığımızın yanında akıl sağlığımızı da daha fazla hasar almadan kurtarırız bu süreç hafiflediğinde
eski sevgiliyi hatırlatan şeyler
-
*
küçük şeyleri özlersiniz aslında. zamanında önemsiz görünenleri. saçınızla oynamasını, tek kişilik yatakta yatmaya çalışmanızı, bakışlarını, aptal laflarını, dakikalarca zamanın nasıl geçtiğini bilmeden konuşmanızı, sarılmasını, telefon etmesini, ses tonunu, öpüşünü, göğsü üzerinde uyumaya çalışırken rahatsız eden kolunu, isminizi söylemesini, onunla beraber içmeyi, gülmesini, yemek yemesini, beraber film izlemeyi, mesajlarını, webcam açmasını, sarhoş olmasını ve bunun gibi birşeyler..
çok sonra anlarsınız ki, siz aslında onu değil sevilecek birini özlemişsinizdir, sevilmeyi özlemişsinizdir. ...
gençliğe hitabe'nin disiplin suçu sayılması
-
bursa'da meydana gelmiş; geldiğimiz son noktayı gösteren olay. 2 öğrenci karne törenlerinde gençliğe hitabe'yi okudukları için; okul müdürünün önce sözlü tepkisine maruz kalmışlar; ardından disipline sevkedilmişler.
mütareke dönemindeki mandacılar; sizden daha şerefliydi; bu devran dönecek; o gün hiç utanmayacak mısınız?
http://www.hurriyet.com.tr/…siplinlik-oldu-40123353
nestle'nin sattığı bayram çikolatası
-
18 adettir, ülkenin fakirliğinin göstergesidir. bazı premium çikolatalar olur, her yerde bulamazsınız, belli yerlerde olur onda da aynı bu şekilde az olarak paketlenir ancak böyle devasa bir kutu kullanılmaz daha minimal göze güzel gözüken kutulara koyarlar. fiyatı da haliyle tuzludur.
bu ise eskiden al çocuğum avuç avuç al diye uzatılan bir çikolatadır.. ulan ne hallere getirildik, ne halleri bize yaşatıyorsunuz. ya adam akıllı doldurun ya da hiç satmayın.
mutaassıp süper kahraman replikleri
-
- betmen bak adını gökyüzüne yazdık...
- haşa... silin onu...