ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
tügva'nın erk acarer ifşası
9 haziran 2019 koç holding basın açıklaması
-
ekrem imamoğlu'na uçak tahsisi yapılmadığını, isteyen herkese olduğu gibi imamoğlu'na da bedeli karşılığı uçak kiralandığı, 3 mart 2019'da da binali yıldırım'a uçak kiraladıkları şeklinde özetlenebilecek açıklamadır. kaynak
süleyman soylu kadar desteksiz sallayan başka bir içişleri bakanı görmedim.
bu da binali yıldırım'ın koç'un helikopterine binişi. kaynak
elde çorap yatakta otururken halıya takılı kalmak
-
erkenden kalkmak zorunda kalmışsınız, güneş daha odanıza gelememiş, sarı ampula muhtaç etmiştir sizi. yatağınızda dogrulup bi müddet yatak sıcaklığından kopamamış halde oturursunuz. tek corabınızı giyersiniz ve ikincisi elinizdeyken birden donarsınız. kurtulamazsınız kolay kolay, gözleriniz dalar ve bakar kalırsınız bir noktaya (halıya ya da ötesine). (bkz: uyku katatonisi)
eskişehir'de 18 geyik ihale ile vurulacak
-
neden vuruluyor arkadaş bu hayvanlar? bir tane mantıklı açıklaması var mı? para için neden doğal ortamında yaşayan bir canlının ölümüne izin verilir? bu nasıl spor? bunlar nasıl insanlar?
kızlardaki tayt giyme hastalığı
super street fighter 4'teki türk karakter
-
dövüşlere "arkadaşım bir saniye bakar mısın?" diyerek başlamasını bekliyorum.
robert de niro'nun hiç türk filmi izlemedim demesi
-
bir zamanlar anadolu'da 64. cannes'da büyük jüri ödülü aldığında jüri başkanı olduğunu unutan dede beyanı.
vatandaşa haddini bildiren eczacı hanım
-
elindeki reçeteyi yavaşça yere bırak ve sakin ol. bu ne kibir. hem bankacı hem psikolog hem doktor her şeymiş meğer eczacılar ama bizim haberimiz yokmuş. yahu günümüz eczacılarının bakkaldan ne farkı var. içinizde manuel ilaç yapabilen kaç kişi var bunun cevabını verin lütfen. bir metropolde bunu yapabilen eczacı sayısı bir elin parmaklarını geçmez geçen doktorun yazdığı manuel bir ilacı hanginize geldi isem yapamayız diye geri çevirdiniz. en sonunda yaşça büyük eski bir eczacı yapabildi. susun ve oturun. kapatacaklarmış kapatın ulan ne işe yarıyorsunuz.
zorunlu edit: manuel ilacın adı “majistral”miş sağolsun bir çok eczacı arkadaş yazdıklarımı haklı çıkarırcasına nezaketten yoksun bir üslupla dalga geçerek mesaj atmışlar. bir kısmı da bunun ücretinin devletten tahsilinde problem yaşadıklarını ifade etmişler ki bu eğer böyle ise yapamadıklarını söylemek suretiyle vatandaşı aldatma durumu var. yazık valla ben böyle bilmezdim sizi.
şiirli edit: bütün nezaketsizlere bir şiirle cevap vereceğim.
mey biter saki kalır.
her renk solar haki kalır.
ilim insanın cehlini alsa da,
hamurunda varsa eşeklik; baki kalır.
saygılarımla.
yoğun bakımda kebap keyfi
-
türkiye'ye yakışan bir manzara.
1.
2.
--- spoiler ---
bir sehpa üzerine serilen gazetelerin üstüne konulan kebabı doktorlar afiyetle yerken arka planda ise ameliyattan çıkmış bir hastanın kendinden geçmiş görüntüsü yer alıyor. sosyal medyadaki görüntüler üzerine sağlık bakanlığı olayla ilgili soruşturma başlattı.
--- spoiler ---
edit: şunu bile savunanlar çıktı ya. neymiş efem, vakitleri yokmuş, yerleri yokmuş.
delirdiniz mi yahu?
az objektif baksanıza olaya.
düşün bak, anan, baban kalp, beyin, kanser ameliyatından çıkmış, sen dışarıda dokuz doğuruyorsun, önünden "xyz kebap salonu" kutulu bir adam geçiyor ve yoğun bakıma giriyor.
empati lan empati.
edit2: kebabı yiyenler doktorlar değil hastabakıcılarmış ve kovulmuşlar. bu; durumun vahametini ortadan kaldırmıyor. sonuçta önemli olan kimin ne yediği değil, ybü'de neyin yapıldığı.
kovulduklarına dair haber.
edit3: uçan fotoğraf linklerini yeniledim.
sıçtık kelimesinin mesleklerdeki terminolojisi
-
tıp için (bkz: beklenmeyen komplikasyon)
avukatlık için (bkz: temyiz hakkımız var)
gibi.
edit: şükela modunda bakın bence
antalya'daki çocuk cesetleri
-
ciddiyetle yaklaşılmalıdır. taşşak geçip sulandırılacak bir olay değil. normal zamanlarda infial yaratması gerekiyor.
ülkedeki tepkisizlikten kafayı yiyorum artık
turizm başkenti antalya'da parçalanmış çocuk cesetleri bulunuyor biz bunları ekşiden öğreniyoruz.
türk medyasının kokuşmuşluğunu yüzümüze vuran başka bir dehşet verici olay.
edit:
resmi açıklama gelmiş
antalya valiliği