hesabın var mı? giriş yap

  • 1.370.000.000 tl maliyeti varmış. yazı ile : bir milyar 370 milyon tele.
    hani avkti zamanında altı sıfır attık ya, onu atmasaydık; şu an 1.370.000.000.000.000 tl olacaktı. okuyabildiniz mi bu rakamı?

    aklım, dimağım durdu.

    hala bu adama tapınıyorsunuz ya, sizi eşşekler tepsin de def olup gidin üllkeden. biz kendi kendimize tekrar var oluruz amk.
    bu ne be!

  • başlık: olm başbakan attan düşmüş lan hahahahhaha

    1. hahahahhahaha.

    2. suç senin değil ttnet harbi yavaş amk.

  • çoğu ikinci el araçta rastlayacağınız mevzulardan biri, emniyet kemerinin "dirençle kandırılması" sürecidir. daha önce emniyet kemeri ve/veya airbag açmış aracın ikaz lambasını söndürmek için ön koltukların altından kabloları birbirine bağlanır ve motor beynine yalan bir şekilde "her şey yolunda" sinyali gönderilir, böylece airbag ışığı söner.

    ancak bu şekilde kandırılmış airbag veya kemerler kaza esnasında tekrar patlamaz. ayrıca kemerin patlaması için airbag'in patlamasına da gerek yoktur, hafif kazalarda airbag devreye girmese de kemer patlayabilir ve bu durumda da arıza lambası yanar.

    velhasıl sadece alıcıyı kandırmak için yapılan bir işlemdir zira airbag ve kemer mekanizmaları inanılmaz pahalıdır (aracına göre şu anda 15 bin civarına geliyor airbag + iki kemerin değişimi).

    patlak emniyet kemeri tutup sertçe aşağı çekilerek anlaşılmaz, sertçe çekince kilitlenme süreci mekanik bir harekettir ve kolay kolay bozulmaz. patlak olan kemerler de aşağı çekince kilitlenir. ancak patlak emniyet kemeri kaza esnasında sizi tutup koltuğa yapıştırmaz, sadece kilitlenir, bu da kazada yaralanma ihtimalinizi artırır. değiştirilmemiş bir airbag zaten hiçbir şekilde patlamaz.

  • anlamıyorum.

    söyleyecek o kadar çok şeyim, dışarı vurmak istediğim o kadar çok duygu var ki…

    baştan söyleyeyim, vicdani retin olması gereken bir hak olduğunu, askerlik konusunda en mantıklı ve zaten olması gerekenin de profesyonel ordu şekli olduğunu düşünüyorum. açıkçası diğer ülkelerin uygulamalarından çok haberim yok. ancak yine askerlik yapmak isteyenlere askerlik açık olabilir. herkesin kendi inancı, düşüncesi… deli gibi askerlik yapmak isteyenler de olabilir tabii.

    yalnız ben anlamıyorum. vicdani ret çıkacak diye etekleri tutuşan, vicdani retçilere ‘defolsun gitsinler madem’, ‘bunu da mı görecektik’, ‘şehitlerin ahı bulur sizi’ diyen; hiçbir hedef, amaç, sonuç yokken göz göre göre binlerce gencin bir hiç uğruna ‘şehit’ olmasını normal bulan, boş yere gencecik yaşta ölmek istemeyen insanlara demediğini bırakmayan insanları anlayamıyorum. zorla askere alınan, üstüne üstlük bu zorunlu görevi komutanlarından dayak yiyerek, komutanlara, komutanların ailelerine hizmet ederek, birkaç aylık ne idüğü belirsiz ‘eğitim’ sonrası ellerinde silahlarla, kedinin önüne mama koyar gibi teröristlerin önüne konulup güya ‘savaşarak’, psikolojileri bozularak geçiren ve daha da kötüsü bundan hiç gücenmeyen insanları anlamıyorum, anlayamıyorum.

    ‘’ben askere gider şehit olursam, karıma çoluğuma çocuğuma n’olur, kim bakar kim sahip çıkar?’’ diye soran adama, ‘’bunca zaman kaçmasaydın’’, ‘’ sanki her giden şehit oluyo ya sen de’’ diyen zihniyeti gerçekten anlayamıyorum.
    askerlik vatan borcu falan değildir. kimse kusura bakmasın, ben bu vatan için ölmeyi göze almam. benim öyle bir borcum yok. ‘askerlik yapmak istemeyen zaten hayındır, vatansızdır’ diyen insanlara cidden çok sinirleniyorum. o kadar cahiliz ki. o kadar saçma salak şeylerle yıllardır uyutulmuş, gözleri kapatılmış, mutlu olmayı bilmeyen, istemeyen bir halkız ki.

    diyor ki, ‘’yazıklar olsun’’ diyor; ‘’türklük diye bir şey de kalmadı’’. gözleri abartılı milliyetçilikle, saçma sapan ideolojilerle, dinle, mantık dışındaki her şeyle boyanmış insanlar. kusura bakmayın, türklük eğer bu şekilde savunduğunuz şeyse, ben türk de olmayayım dostlar. size kalsın türklük. gidin askere terörist öldürün, ölün. çünkü terörist öldürmekle, ölmekle pırıl pırıl bi ülke olcak türkiye’niz. komutanın karısına iyi vakit geçirtirseniz hemen bitecek terör, fakirlik, mutsuzluk. patatesleri düzgün soyarsanız muhteşem bir türk olursunuz işte.

    ben dinine de, vatanına da düşkün kimseye kötü bir düşünce beslemez, kötü söz söylemezken sırf düşüncelerim doğrultusunda boş yere ‘hizmet’ etmek istemiyorum diye ‘vatansız, vicdansız, beş para etmez’ biri olduğum için bu isyanım. askerliğin ‘vatan borcum’ olduğunu düşünmüyorum diye, sanki haberlerini duyduğumda üzülmüyormuşum sandıkları şehitlerin ahının en büyük belam olmasını istedikleri için. kusura bakmayın, vatanı korumak, terörü önlemek, engellemek, yok etmek benim işim değil, devletin işi. askerin işi. ama ben asker değilim. kurarsın adam gibi ordunu, kum torbasından set çeker gibi sokaktan adam toplayıp dizmezsin sınıra. o zaman ne yaparsan yap. ben öğrenciyim, belki bilim adamıyım, belki sanatçıyım, belki beş parasız işsiz bi adamım, belki anneyim belki babayım. ama kusura bakmayın, asker değilim. eğer türklük askere koşa koşa gitmekse, türk de olmayayım ziyanı yok. şehit olmak istemiyorum diye vicdansızsam, en vicdanlı siz olun. inanın hiç önemli değil, en yüce türk siz olun.

    nasıl diyor siz,

    her türk asker doğar. heh.

    ben anlamıyorum ondan.