ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
plaza dili ve edebiyatı
-
- doneleri topladıktan sonra aksiyon alalım
- bağa mı didin?
ilk öpüşülen insanla bugünkü durum
-
27 yaşındayım hiç öpüşmedim.
güntekin onay
-
25 ağustos 2014 fenerbahçe galatasaray maçı * sonrasında volkan hakkında söyledikleri taktire değerdir ve bu ortamda cesaret ister. bir gazeteci gibi konuşmuştur. teşekkürler.
"volkan'ın yaptıkları toplumsal bir yozlaşmanın, yitirilmiş değer yargılarının bir sonucudur. eğer bir toplumda saygınlıkla itibar sadece ve sadece parayla ölçülüyorsa dürüstlük, efendilik, ağır başlılık, ahlak gibi kavramlardan önde tutuluyorsa sorgulamamız gereken bunlardır. çünkü böyle bir toplumda volkan, melo vb. birileri destekçi ve yandaş bulabilirler. bu davranışların, bu sözlerin normal olduğunu zannedebilirler.
volkan çıtayı dün aşmadı. daha önceden aşmıştı. her şeyden önce f.bahçe gibi bir kulüp kendi sporcusunu uyarmalı ve cezalandırmalıydı. sahip çıktıkça, arkasında durdukça o da doğru yaptığını düşündü ve devam etti."
spora gidiyorum diye vücut geliştirmeye gitmek
-
(bkz: tamam şişman kardeş)
ateistlerin canlı canlı bebek yemesi
-
- siz bebekleri canlı canlı mı yiyorsunuz?
- yok abi, öldürüp yiyoruz, sadece deistiz biz
- hah tamam...
- içeride agnostik arkadaşlar var, onlar pişiriyorlar da.
kazı kazan'dan 2 tl çıkınca para alan adam
-
zirvede bırakmasını bilen kişidir.
beyaz futbol'u yarı hızla oynatarak izlemek
-
yorumcuların gerçek kimliklerini buldukları yöntem. "kahve bardaklarının içinde ne var?" sorusunun cevabını bulmamıza yardımcı olabilecek muhteşem bir çözüm.
şuradan devam ederken hızı 0.5'e getirin. el hareketlerine falan da dikkat.*
şu bölüm de çok fena ahmet çakar ve rok resitali.
hızı galiba sadece chrome'da değiştirebiliyoruz.
önemli edit: artofshredding adlı yazar da şurada değinmiş benden önce.
mizofoni
-
mizofoniyi sesten nefret etmek olarak tanımlayabiliriz.mizofoni, diğer insanların oluşturduğu günlük seslere, hayvan seslerine, klavye ve kalem tıklatması gibi tekrarlayan seslere orantısız şekilde duygusal tepki vermek olarak tanımlanmaktadır. bir diğer ifade ile günlük hayatımızda bizim farkına dahi varamadığımız bazı sesler diğer kişiler üzerinde ciddi şekilde rahatsızlık oluşturabilir ve bunun sonucunda hiç umulmadık tepkiler meydana gelebilir.
seslerden kaynaklı rahatsızlık hali ilk olarak 1997 yılında odyolog marsha johnson tarafından seçici ses hassasiyeti sendromu veya 4s olarak tanımlanmıştır. johnson bu durumdaki insanların, bilişsel olarak onları duyduklarının farkında bile olmadan seslere verilen tepkiyi deneyimlemeye başladıklarını dile getirmiş ve “olumsuz tepkilerin tsunamisi” diyerek açıklamıştır.
mizofoni terimi ise ilk olarak 2001 yılında jastreboff tarafından ortaya atılmıştır. başlangıçta mizofoni, desibel seviyesinden bağımsız bir şekilde belirli seslere yanıt olarak duygusal sıkıntı ile birlikte artan sempatik sinir sistemi uyarımı şeklinde düşünülmüştür.
en yaygın tetikleyiciler; çiğnemek, yutmak, boğaz sesleri, ağız şapırdatmak gibi diğer insanların ağzından gelen seslerdir. diğer tetikleyiciler ise şunları içerebilir:
burun çekmek
yazı sesleri
hışırdayan kağıtlar
saatlerin tıklaması
araba kapılarının çarpması
kuşların, cırcır böceklerinin, diğer hayvanların sesleri ve aslında ses unsuru olan diğer her şey bu listeye dahil edilebilir.
mizofoninin neden tetiklendiği hala yapılan araştırmalarda tam olarak netleştirilemese de yine de bir takım koşullara sahip olan kişilerde bu bozukluğun daha yüksek oranda ortaya çıktığı görülmektedir:
-obsesif kompulsif bozukluk
-anksiyete bozukluğu
-tourette sendromu
-tinnitus
tabi bunların yanı sıra mizofoninin genetik olabileceğini gösteren çalışmalar da mevcuttur. hatta ve hatta uzmanlar, yıllarca mizofoniye sahip insanlara anksiyete, fobiler ve diğer bozukluklar gibi yanlış teşhis konulduğun üzerinde durmaktadır. yine de misophonia, aşağıdakiler de dahil olmak üzere kendine has özellikleri olan bir bozukluktur ve bundan dolayı daha derinlemesine araştırılması gerekmektedir:
-genellikle ergenlikten önce başlamakta ve ilk belirtilerin en sık 9-12 yaşları arasında görüldüğü gözlenmektedir.
-kadınlarda görülme sıklığının daha fazla olduğu gözlenmiştir.
-ilk tetikleme sesi tipik olarak bir ebeveyn veya aile üyesinden gelen sözlü bir sestir ve zamanla yeni tetikleyicileri ortaya çıkardığı gözlenmiştir.
mizofonili kişi duyduğu sese karşı; kızgınlık, kaçınma, sıkıntı, iğrenme, sözlü veya fiziksel saldırganlık şekline belirtiler gösterebilir. bu tetikleyicilere verdiği tepkiye genellikle “otonom” denir.
belirtilerin vücudumuzdaki yansıması ise;
-adrenalin ve norepinefrin hormonları salgılanır.
-kalp atış hızı ve solunum hızı artar.
-kaslar gerilir.
-kan damarları daralır.
-gözbebekleri genişler.
-uyanıklık ve farkındalık artışı yaşanır.
bu saydıklarımızın beyin aktivitesi üzerindeki etkileri ise yapılan bu çalışmada görülmektedir.
mizofoninin tedavisi için netleştirilmiş bir yöntem hala mevcut değildir. yukarıda belirtilen hastalıklarda kullanılan ilaçların yanında terapi yöntemleri ile iyileştirme sağlanmaya çalışılsa da bir takım çalışmaların sonucunda iyileşmelerin tamamen olmadığı gözlenmektedir.
faydalı olabilecek bazı tedavi yöntemleri:
-bilişsel davranışçı terapi (cbt): bu yaklaşım, insanların tipik olarak bir yanıtı tetikleyen seslerle bazı olumsuz düşünceleri ve çağrışımları değiştirmesine yardımcı olabilir.
-ilaçlar: mizofoniyi tedavi etmek için onaylanmış bir ilaç bulunmamakla birlikte anksiyete veya depresyon gibi birlikte ortaya çıkan durumları tedavi etmek için ilaçlar reçete edilebilir.
-tinnitus yeniden eğitim terapisi (trt): bu yaklaşım, dikkati dağıtan sesler üretmek için bir cihaz takmayı, insanlara sesleri görmezden gelmeyi öğretmek için terapiyi ve otomatik stres tepkisini en aza indirmek için gevşeme tekniklerini içerir.
son olarak türkiye'deki mizofoni yaygınlığı ile ilgili çalışmayı buradan inceleyebilirsiniz.
otobüste yaşanan dumur olaylar
-
elinde altı adet plastik sandalyeyle halk otobüsüne binen adamın bunları ayaktaki ihtiyaç sahibi yolculara dağıtması, ve böylece otobüs içinde çay bahçesi ambiyansının yakalanması. hayır merak ediyorum acaba adam kendine böyle bir misyon mu yükledi. ayakta yolcu kalmayacak!
kıvanç tatlıtuğ
-
yakisikli oldugu yetmezmis gibi bi de siir okuyan adam, biz nerden ekmek yiyecez bro?
hayatında ilk defa çikolata yiyen kakao işçileri
-
mutluluk ve üzüntüyü bir arada hissettiren insanlardır. yemeyen yaşamıyor mu sanki yaşıyor işte hem de bayağı mutlu gözüküyor adamlar ama bu işte bir terslik olduğunu bilmek ve belki bunun da bir parçası olmak ve ne yapabilirim sorusuna bir cevap da bulamamak düşündürüyor insanı. belki bir dahaki sefere alırken fairtrade logosuna bakmak sadece akla gelen o da ne kadar güvenilirse artık (m.na kodunuz yepisyeni dünyanın)
https://www.youtube.com/watch?v=zen4hczuto0
not: altyazılar maalesef ingilizce.
boji
-
köpek fobisi olan bir arkadaşım yıllar önce köpek görünce panikle yola atlamıştı ve araba çarptı. bir kaç ay yoğun bakımda yattı. şimdi fobisi olan biri durakta köpek üstüne doğru gelirken refleks olarak kaçmaya çalışıp raylara düşse ne olacak? hayvanların toplu taşıma araçlarına alınmasına karşı değilim ama en azından sahipli hayvanlar ağızlık ile alınmalı diye düşünüyorum.