hesabın var mı? giriş yap

  • plazada çalışanların köpük partilerinde coştuğunu öğlende işe gelip akşamüstü partilere aktığını zannedenlerin sanrısı.
    memurlar haftasonları tatili ve akşamları insancıl vakitte biten mesaileri sayesinde kendilerine vakit ayırabildiklerinden hepinizden daha kaliteli bir yaşam sürüyor. adamın senede 30 gün izin hakkı var. sen ekrana hipnotize olmuşken dünyayı geziyor lan adam. ayrıca patron ne der kaygısı kovulma korkusu olmadığından stres altında değiller ve daha verimli çalışıyorlar.
    şimdi sevgili dünyayı kurtaran kardeşim, kimin daha sıradan yaşadığına sen karar ver. ben söyliyim, ikiniz de bir rutinin içindesiniz; fakat memurun rutini onu mutlu ederken seninki seni öldürüyor. artık memurlara bok atmayı bırak ve sakince kpssden aldığın puanı utanmadan paylaş.

  • çoğu kişinin görmemeye çalıştığı taraf. müzikten mükemmel anlıyor muyum bilmiyorum ama müzik endüstrisine karşı oldukça ilgili bir insanım. bu grupların üyelerine zorla isveç diyeti yaptırıyorlar, çoğu günde 1000 kaloriden az kalori alıyor. neredeyse allahın her günü canlı performans yaptırıyorlar. provalarda yanlış hareket yaptıklarında hem sözlü hem de fiziksel şiddete maruz kalıyorlar. şu kızın * klibini hayranlıkla izledim ama ergenliğinden beri psikopat bir çalışmanın ürünü olduğu çok belli. böyle üzerlerine çok gidilen performerları gördükçe biraz üzülüyorum ama izlemeyi de çok seviyorum çalışmadan mükemmel olunmuyor çünkü. şu aralar dünyanın en başarılı girlbandi little mix de böyle mesela kızlar muhteşem canlı performans yapıyorlar ama jesy ve perrie'nin sesleri yıprandı bile. leigh anne'in sesi diğerleri kadar güçlü olmadığı için ona fazla yüklenmiyorlar o da siyahi güzel tarz kız kontenjanından yürüyor. ingiltere gibi bir ülkede bile simon cowell bu kızları sömürüyor it gibi çalıştırıyor ama onlar en azından haklarını aldıkları için çok da tatava yapılmıyor. kore'deki sömürü bambaşka bir boyutta maalesef. 2ne1'ın herhangi bir videosunu izlediğimde buna ortak olduğumu hissedip üzülüyorum yazık günah.

    4 sene önce yazılmış bir entryi yeniden buraya koyayım daha önce bahsedilmiş bu durumlardan.

  • docent oldugu icin her yere docentim yazan ve kendi istedigi yapilmadiginda milleti gaza getirip linc baslatmayi deneyen bir kisinin kurbani olan adam bu koltuk degistirmeyen adam.

    aslinda bu adamin yerinde olsam kendi resmimi boyle paylastigi icin docent arkadasa gerekli davalari acardim. ucakta kimse kimse ile yer degistirmek zorunda degildir biletini ona gore alirsin yada koltuk seciminde farkini verir yerini secersin. ondan sonra yok ben oraya gececektim yok ben buraya gececektim diye yaygara koparmazsin.

    ayrica 10 yasinda ki bir cocuga toplum kurallarini ogretememis bir kisinin baba olmasini da hic tasvip etmiyorum. docent olan arkadasinda bizim cocuklarimiza egitim vermesi aslinda tamamen muamma kendisi egitimden anlamiyor ve egitim sektorunde.

    not : cocuk docentin degilmis. kusura bakmayin oyle anladim ama en azindan bir docentin neleri ogrenemdigini ogrenmis olduk.

    edit : adam docent ibaresini gec twitter adresini bile komple degistirmis.

  • adaletsizliklerle doludur.

    bir balya dokümanı fotokopi makinesinin camlı yüzeyine koyup, "neden hepsini çekmedi de bir sayfayı çekti?" diye soran adam benim aldığım paranın en az 6 katı ücret alır..

  • adeta bir korku filmi.

    burnunu karıştırdın ve seni rahatsız eden kuru sümük parçasını tırnağının ucu ile dışarı çıkardın. fakat sümük aniden kayboldu. nereye gitti? burnun kenarında mı kaldı? gömleğine mi düştü? çenene mi yapıştı? nereye gitti lan!

  • kıza zerre acımadım o erkek arkadaş denilen süprüntüden gelecek her şeye gözünü kapatmış zaten.

    babaya içim yandı, onun kalbi kim bilir nasıl yandı.