ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
karneye reklam almak
insanın aklını başından alan harika dübel capsleri
-
görsellerini siz değerli ekşi sözlük yazarlarıyla da paylaşmak istediğim, baktıkça insana huzur veren, birbirinden değişik şekillerde ve farklı görevlerde kullanılmak üzere tasarlanmış harika dübeller.
klasik beyaz dübel
metal alçıpan dübeli
plastik, kanatlı alçıpan dübeli
tek açılımlı ağır yük dübeli
çivili dübel
çekmeli çelik dübel ( çok asil bi görüntüsü var)
pirinç dübel
klipsli çelik dübel
çakmalı çelik dübel
asma tavan dübeli
gömlekli dübel
gaz beton dübeli ( tatlılığa bakar mısınız)
klasik, renkli plastik dübel
şirinlik, premium pembe dübel
strafor dübel
renkli söwe dübeli
osb dübeli
josef de souza'nın taraftar dövmesi
-
tff buna ceza verirse onların a.q. kırmızı bile skandal.
not: alex
edit: josef'e verdiği cezanın 50 katını kendine kesin maçın güvenliğini sağlayamayan organizasyon mu olur a.q.
yaran inci sözlük entry'leri
-
başlık: sabri mi messi mi deseler hiç düşünmeden sabri
1. derim çünkü düşünsem sabri demem
yabancıların türkleri arap zannetmesi
-
bundan daha garip olan bir şey varsa o da türklerin dünyada arap zannedilmekten duyduğu sapıkça mutluluktur. başlığı görünce yaşadığım bir olay geldi aklıma. 2009 senesiydi üniye yeni başlamışım görüntülü chat yapıyoruz yabancı kızlarla. yanımda yasin dediğimiz muhafazakar bir eleman var. kızlar bizim arap olup olmadığımızı sordu, ben sert bir dille yok öyle bir şey derken, bu geri zekalı elhamdulillah evet evet dedi. ben de döndüm ekrana yok öyle bir şey biz türküz dedim, bu mal hala diretiyor evet evet diye, neyse sonunda kızlara bakıp ben türküm bu yanımdaki idiot arap demiştim. kızlar gülünce bu bayağı bozulmuştu, uzun süre surat yaptı mal. ne diyim amın feryadı sen araplıktan memnunsan o senin sorunun, ben türküm utanacak bir şey de yoktu. hayır anne tarafında moğol var lan bizde, ne arabı aq?
not: yasin burayı okuyorsan şunu bilmeni isterim, biz sana hakaret olsun diye mal demiyorduk. sen zaten bu tarz hareketlerinden ötürü malın tekiydin.
meb'in 10. sınıflara verdiği ingilizce kitabı
-
uzaylılarla dostluk kurmanın en güzel yolunun halay olduğunu gençliğe anlatan nadide kitap;
görsel
yalnız en alttaki promise ve visit'e takıldım, yüksek ihtimalle halaydan sonra şöyle bir diyalog yaşanmış da onu aktarmaya çalışıyorlar;
-yeğenim bunu saymıyoruz, söz ver bir daha ziyaret edeceksiniz bizi ve köyümüzü.
-ne demek hüseyin abi, ne demek.. yeminle her yaz tatili burdayız artık.. diley diley yamaney dililili (zılgıt)
_0/_
-
burası boy diye sahile seslenen adam
sözlükçülerin kazıklanma hikayeleri
-
unutamadıklarım no:5
yıl 1998, lise 3'teyim. para biriktirmişim ve playstation alacağım. normalde anadolu çocuğuyuz ama sırf playstation almak için istanbul'a gelmişim. doğubank'a nasıl gideceğim ezberimde. galata köprüsünde yürüyorum. boyacının biri "birader bir bakar mısın" dedi. azıcık istanbul tecrübesi olan birisi boyacıların frekansından gelecek tüm yayınları filtrelemesi ve reddetmesi gerektiğini bilir ama dedim ya, anadolu çocuğuyuz, safız.
- efendim?
+ ayakkabın çok kirli, gel bi tozunu alayım.
- yok istemem.
+ ya gel, benden, ikramım.
tabi tozunu almaz sadece, azıcık da boya sürer. işlem esnasında da hapisten yeni çıktığını, adam bıçaklayıp öldürdüğünü falan anlatıp beni korkutur. ne kadar verdiğimi net hatırlamıyorum ama şöyle söyleyeyim, ayakkabı boyamak 10 tl ise ben 100 tl vermişimdir bu eşkiyaya. her mal gibi beni tartaklamadığı için bir de teşekkür edip yoluma devam ederken ikinci bir boyacı "kardeş bir baksana" diye seslendi. ve arkadan o muhteşem bağırış geldi: "ahmeeet, bırak bırak ben aldım!".
havada gördüğü uçağa el sallayan çocuk
-
zamane çocuğu değildir.
bir evvelki zamanın ve zamanların çocuğudur.
saftır, masumdur..
zanneder ki o uçaktakiler kendisinin el salladığını görecekler.
sıcakkanlıdır. sevecendir.
düşünmez kim ne der diye.
demiştim değil mi? ama yine diyeyim: bu zamanın çocuğu değildir.
bir işletim sistemi olarak yıldırım demirören
yaran diyaloglar
-
izmit'ten sakarya'ya giden minibüse ilk kez binen öğretmenimiz bu şoförlerin sürekli birbirini solladıklarından ve karasu'nun virajlı yollarında hız kesmeden akrobasi yaptıklarından habersizdir.
tam gaz yoluna devam eden şoför: tırsan var mı?
her şeyden habersiz öğretmenimiz: bennn!!
p.s:tırsan karasu yolundaki kamyon fabrikasıdır