ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
kuzeni hakkında sık sık konuşan tipler
-
- kuzen italya'dan gelecek yarın sabah onu alacam havaalanından...
- kuzenimin sevgilisi gelecekmiş bugün...
- bizim kuzen de kısa film işleriyle uğraşır...
- tatilde kuzenlerin yazlığına gideceğim...
- kuzenle çok eğlendik yaa
kim abi bu kuzen herkes kuzenini anlatıyor diye sordum kendime. ne güzel kuzenler bunlar. kuzenler ne kadar karizmatik, ne kadar eğlenceli ve sempatik. herkesin ne kadar orijinal kuzenleri var.
kuzen ben de halamgilin oğluna denk geliyor. kendisi traktör gibi heriftir. belki de sırf bu yüzden ona hiçbir zaman kuzen demedim. adam ozan arif, cengiz kurtoğlu dinleyip, kartal'la tur atardı şehrin sokaklarında; hala kurtlar vadisi izler mesela. son yıllarda artık geçim derdinde; göbeği de saldı. amcamgilin oğlu versiyon kuzen de öyle adam direksiyonun koynuna girmiş bıçkın şoförler gibi servis çekiyor sultanbeyli'de. kimseye de eyvallahı yok sorsanız.
o yüzden bende kuzen filan yok, halaoğlu dayıoğlu var. bi milletin kuzenlerine bakıyorum; bi' benim amcaoğluna bakıyorum başım dönüyor şerefsizim.
son 20 yılın en gıcık lafı
-
olsundu.
başkası için akbil basıp parasını almayan insan
-
rahmetli babam, bir gün akşamüstü eve gelmiş, arabayı park ediyormuş. tam o sırada, apartmandan çıkan komşumuz, babamı " gidiyor " sanıp, " abi, beni de .......... 'ye bırakır mısın ? " deyince. babam hiç bozuntuya vermeden, sanki yeni çıkıyormuş gibi yapıp, komşumuzu istediği yere bırakmış.
bırak akbil için para almayı, komşuya " ben yeni geldim " diyemeyecek kadar nazik bir adamdı benim babam.
vefat ettiği günün gecesi, onunla ilgili eşten dosttan bunun gibi onlarca anı duydum. onlarca kişinin babamı anlatırken, gözlerinin nasıl parladığını, " o'nun gibisi yoktu " deyip ağladıklarına şahit oldum. babam bu " mallık " ları yüzünden çok sevildi.
trilyoner olsan ne yazar, önemli olan sen öldükten sonra, arkandan nasıl konuşulduğu. " bırak şu pezevengi " de denir " o'nun gibisi yoktu " da denir. ben, bizzat tanık olduğum için; babamın gibi cenazesi olamayacak kişiler için üzülüyorum. yazık çok yazık.
zorunlu edit: başlığın orijinal hali " başkası için akbil basıp parasını almayan mal " şeklinde idi. aslında ben o " mal " kelimesine kızıp, bu entry'i yazmıştım. lüften entry'i okurken, orijinal başlığı göz önünde bulundurunuz.
bana seneler sonra bu açıklamayı yapma gereği hissettiren ferrarisi olmayan adam'a, vita es morte'se ince görüşleri için minnetarım. ayrıca yaklaşık üç yıldır, mesajla başsağlığı dileyen, babam hakkında güzel yorumlar yazan herkese teşekkür ederim. etkilendiyseniz siz de güzel insansınız. tüm bu dualarınız, enerjiniz babama malûm olur inşallah.
istanbul metrosundaki metal dedektörleri
-
şu ana kadar ne laptopa, ne mutfak robotuna, ne hoparlör setine ne de vantilatöre öttüğünü gördüm. (gerçi vantilatör sinbo markaydı, sayılmaz)
bir dahaki sefere 3.5 kilogramlık saf demir külçesiyle gireceğim, bakalım onu tanıyacaklar mı.
lebron james vs michael jordan
-
karşılaştırmalar hep jordan bugünün liginde olsaydı diye yapılıyor fakat kimse jordan bugünkü idman teknikleriyle çalışsa ne olur diye düşünmüyor. hâlbuki öyle düşünülmesi lazım. bence jordan, lebron, kobe, shaq, duncan, magic, bird gibi isimler yani elitin de eliti bir seviyeden söz ederken bir yerden sonra en belirleyici nokta mental durum oluyor. ve bırakın basketbol tarihini, tüm spor tarihinde mental olarak en dayanıklı adam bence michael jordan'dır.
yani zaman makinesiyle 1994'teki salmış, basketboldan uzaklaşmış michael jordan'ı 2019 yazında tim grover gibi bir isimle idman yaptırın, 2019-2020'nin mvp'si o olur. öyle bir hayvanlık, öyle bir profesyonellik. michael jordan'ı michael jordan yapan en iyi olmasına rağmen herkesten daha fazla çalışması ve asla bununla yetinmemesidir. curry, jordan'dan daha iyi şutör; lebron, jordan'dan daha çok yönlü; ama michael jordan katildir işte, diğerleri sporcu.
bluegrass
-
bluegrass müziği çok fazla dağ ezgisi taşır. appalachia köylülerin müziğidir. haliyle irlanda ile iskoçya göçmenlerinin müzikleriyle hayat bulur. en azından bu şekilde doğmuştur.
country ile arasında büyük farklar yok. country daha ziyade abd'nin güneydoğusunda yaygındır. western ve balad müziğinden ezgiler vardır. ve -göçmenlere- değil beyaz amerikalı çiftçilere özgü amerikan halk müziğidir. bizdeki türküler gibi.
en nihayetinde country seven bir adam bluegrass'a bayılır.
the stanley brothers'ın bazı şarkıları bluegrass'a örnek olarak verilebilir: http://www.youtube.com/…=the stanley brothers &aq=f
beşiktaş'ı bırakıp fenerbahçe'yi tutmak
-
bunu yapabilen zaten hiç beşiktaşlı olmamıştır.
not:fb
berna laçin
-
sigortası 212'li ise ve basın kartı varsa ortada tartışacak bir durum yok demektir. zira basın kartı olanlara aşı yapılacak denmiş. berna laçin basın kartını sahtecilikle mi almış? hayır gazetede yazı yazmış (milliyet gazetesinde). o zaman sıkıntı nerede?
edit: basın kartı sadece savaş muhabirlerine verilir sanan bir mal sürüsü varmış. ülkemizde basın kartı alıp almama patronun sigortanı 212'den yatırıp yatırmamasıyla ilgilidir daha çok. varlığını 100 kişinin bile bilmediği yerel gazetede tırıvırı kasaba dedikodularını yazan birisi de basın kartı sahibi olabilir.
bir erkekle bir kız gerçekten arkadaş olabilir mi
-
"hiçbir erkek birlikte olmak istemeyeceği bir kızla yakın arkadaş olmak istemez." tespitiyle freud amcamızın yıllar önce cevapladığı sorudur.
aksini iddaa eden hatun kişilere de sorular hazırladım.
"çok yakın bir arkadaşınız olan soner'le film izliyorsunuz? soner bir anlık hatayla dudaklarınıza yapıştı ve sizi öpmeye başladı. tepkiniz ne olurdu?
cevabı biliyorum.
- evet tokat atardınız.
- ağzına sıçardınız.
- doğduğuna pişman ederdiniz dimi? *
pekii. '' bir anlık hatayla soner'in dudağına yapışan siz olursanız? soner tokatı nereye atar? ''
konu kapanmıştır.
covid-19 salgınında 900 hekimin istifa etmesi
-
bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmaya güzel bir örnek olan başlık. istifa eden 900 hekim sanki covidle mücadaleden kaçıyormuş algısı yaratılmaya çalışılıyor. istifa edenlerin arasında tıpta uzmanlık sınavına çalışmak için istifa eden yüzlerce hekim olduğu gibi özel sektörde ya da muayenehanesinde çalışabilmek için istifa eden bir sürü hekim var.
yılan gibisiniz. sizi tedavi eden elleri sokuyorsunuz.