hesabın var mı? giriş yap

  • gelmiş geçmiş en iyi turn-based oyunlardan biri. bana göre en iyisi. o kadar güzeldir ki sonrasında çıkan serinin 4. oyunu da çok iyi olmasına rağmen içerdiği radikal ve bence olumlu değişiklikler yüzünden sevilmemiş, kötülenmiştir.

    alfabetik sıradan kalelerin (veya ırkların) bana göre değerlendirmesi şöyledir:

    castle: "yaşasın iyilik" ırkı. oyunun bana göre ve bir çoğuna göre en güçlü ırkıdır. yaratıkları çok güçlüdür. özellikle 7.ünitesi archangel denkleri arasındaki bir çok açıdan en iyi yaratıktır. savaş haritasının her yerine gider, kodu mu oturtur, ally üniteleri diriltebilir. fakat bence castle'ın esas gücü alt düzey ünitelerinin sağlamlığından gelmektedir. 1.ünite olan halberdier de kendi denkleri içinde çok sağlamdır. 2.ünitesi marksman okçu ünitedir ve 2 kere atış yapar. bunlar neyse de esas 3.ünite olan royal griffin bu kalenin olayıdır. bu şerefsizler kale saldırıları için mükemmel ünitelerdir. çünkü flying'tirler, surları aşarlar, hızları da yüksektir. fakat en önemli özellikleri "unlimited retliations" olmalarıdır. yani kendisinde her saldıran birime geri vuruş yapar (normalde her turn her ünite bir kez karşılık verir, bunlarda sınır yok). bu da yetmediği gibi ek bir bina ile üretimleri arttırılabilir. bir kaleye saldırıldığında hemen kalabalık bir royal girffin grubu surların arkasına uçurulur ve surlar yıkılana kadar hem büyük hasar verir, hem de rakibin okçu birliklerini etkisiz hale getirebilir. bu kalenin 5.ünitesi olan zealot da okçu bir birimdir ve yakın savaşta "melee penalty" almaz. dayanıksız ama hasar gücü yüksektir. evet görüldüğü üzre castle'ın bariz bir zayıflığı yoktur, mage guild'in 4 seviye olması genel olarak pahalı denilebilecek bir ırk olması hariç.

    dungeon: güçlü ırklardan. handikapları alt seviye üniteleriin dandikliği. fakat dandik dediğim ünitelerden olan harpy hag'ler iyi kullanıldıklarında felaket sinir bozucu olabilirler. bu ırkın son seviye yaratığı homm 2'nin en sağlam ünitesi olan black dragon'dur. bu oyunda archangel kadar güçlü olmasalar da hala çok ama çok sağlamdırlar, hatta geriye kalan tüm ünitelerden daha iyi denilebilir. okçuları olan medusa queen, yakın dövüşte penaltı almaz (zealot gibi) ve yakış dövüşlerde rakibini taşa çevirip 3 tur boyunca savaş dışı bırakabilir. diğer okçu birimi evil eye'da yakın dövüşe penaltı almaz ama onun dışında çok numarası yoktur. ünitelere genel olarak baktığımızda tank görevi görecek bir birim eksikliği göze çarpar ki dungeon'un handikabı da budur. kalelerindeki portal of summoning binası başka ırklara ait birimlerin üretilmesine olanak verir (haritada bulabildiğiniz sürece), kullanılasıdır.

    fortress: "ecayip heyvanlara benziyirsen" ırkı. hiç sevmem, seveni de pek bulunmaz. oyunun en boktan okçu birimi olan lizard warriror'lar bu kalenin 2. ünitesidir. oyunun son patch'lerinde hasarları 2-3'ten 2-5'e çıkarılmıştır, ancak bu halde (ve bless büyüsü atılmışken) işe yarayabilirler. 3. üniteleri olan dragon fly'ın vurduğu elemana "weakness" atması onu dandik bir birim olmaktan kurtarmaya yetmez. ne adam gibi tanktırlar, ne adam gibi flying ünitesidir. bu ırkın 5.ünitesi olan mighty gorgon ise fortress'ın tek övünç kaynağı olabilir. şahanedirler. son birim olan chaos hydrada verilen özelliklerine(bir atak esnasında etrafındaki herkese vurması ve "no retaliation) rağmen yavaşlığı ve düşük statları ile kale saldırıları için çok elverişsizdir. uzun lafın kısası fortress ile oynamak çok zahmetlidir, ünitelerinin hepsinin ilginç avantajları olsa da genel özellikleri ile güçsüz kalmaktadırlar ve saldırı için zayıf bir ırktır. özel kale binaları ve ünitelerin genel yapısı düşünülünce küçük haritalar ve savunma için iyi oldukları görülebilir. ona göre seçiniz.

    inferno: iblis, şeytan ırkı. fortress gibi bana göre güçsüz bir ırk fakat saldırı için iyi olmaları onları daha seçilebilir yapıyor. yine kilit üniteleri çok zayıf. 1. ünite olan familiar, master gremlin ile birlikte en dandik ünite oyunda. 7. ünite olan archdevil da hp ve damage olarak denklerinin çok gerisinde. fakat hellhound ve magog'ların birden fazla yaratığa birden vurabilmesi, 6. üniteleri olan efreet sultan'ın ise fire shield özelliğine sahip güçlü bir flyer olması inferno'yu oynanabilir kılıyor. kalelerinin özel binası olan castle gate ise muazzam bir bina. tüm inferno kaleleri arasında geçiş yapılmasını sağlıyor. kale saldırısı için güzeller genel olarak.

    necropolis: hayalet, zombi ve türlü ölü ibinoların ırkı. orta karar bir ırk ve bunun en önemli sebebi 7.üniteleri olan ghost dragon'un son seviye yaratıkların en fasonu olması. fakat diğer yaratıkları oldukça kullanışlı. zombie'ler yavaş olsalar da mükemmel tank görevi görüyorlar. wraith'lerin mana drain özelliği çok kullanışlı ve genel statları itibariyle iş yapabilecek bir flyer. vampire lord'lar ise bu ırkın kilit birimi. hem flyer ünite, hem "no retailation" (vurduğu birim ona karşılık veremiyor) özelliğine sahip ama en önemlisi ve onu değerli kılanı life drain'e sahip. yani 50 vampire lord'un sayısı diyelim ki 35'e düştü, saldırdıktan sonra verdiği damage üzerinden tekrar sayısını arttırıyor. bu sebeple savaş esnasında çook uzun süre dayanıyor. sayısını ne kadar fazla tutarsanız o kadar iyi. power lich'ler tek okçu birimleri ama alana vurdukları için çok güçlüler, sayıca bol bulundurmak lazım ama dayanıklılık problemleri var. eğer iyi korursanız çok büyük avantaj sağlıyorlar. 6.üniteleri olan dread night'lar ise oyunun belki de en iyi 6. ünitesi. çok güçlüler ve double damage özellikleri var. ayrıca vuruş esnasında curse de atabiliyorlar

    rampart: orman, börtü böcük ırkı. caste'sonra bana göre en güçlü ırk. 1. seviye ünitesi olan centaur captain'ler hızları itibariyle denklerinin en iyisi. 2.seviye olan battle dwarf'lar oyundaki en ucuz ve etkili tanklar. yüzde 40 magic resistance'a sahip olmaları da cabası. grand elf'ler tek okçu birimleri, dayanıksızlar ama iyi hasar veriyorlar ve castle'ın marksman'ı gibi çift atış yapıyorlar. silver pegasus 4.seviye yaratıklar içinde güçsüz kalıyor. ama onunda flyer olması ve hızı avantajı. çoğu ırkın adam gibi tankı yokken dendroid soldier'lar bu ırktaki ikinci bir tank görevi gören birim olarak karşımıza çıkyıor. binasının yapımı ve upgrade'i sadece altın istiyor, ek bir bina ila üretimi arttırılabiliyor, binding özelliği ile vurduğu rakibini savaş esnasında 1 turluğunu olduğu yere çakıyor. yavaş olmaları dışında faydası sonsuz bir eser kendileri. war unicorn ve son seviye yaratığı gold dragon da güçlü üniteler. rampart'ın özel binaları ise muhteşem. treasury her haftanın sonunda sahip olduğunuz altının yüzde 10'unu size kazandırıyor. mystic pool ise her hafta size rastgele bir kaynak veriyor. çok sağlam ırk, tek handikap sağlam okçusu yok, kale saldırılarında ağır kalıyorlar. onun dışında oynayınız çekinmeden.

    tower: vasat üstü ırklardan, çok da sevdiğim bir ırktır. ilk ünitesi master gremlin inanılmaz dandik bir ünite ama range olması artısı. yine de peynir ekmek gibi ölüyorlar. gargoyla fazla kullanışlı olmayan bir flyer, golemler ise fena olmayan bir tank. 4. ünite kalenin ikinci range birimi olan mage'ler. hasar güçleri yüksek, iyi korunurlarsa savaşlarda avantaj sağlayabilirler. bu kalenin son 3 ünitesi ise şahane. master genie hem bir flyer, hem de büyü yapabiliyor. naga queen hasarı çok yüksek sağlam bir 6.seviye ünite. titan ise oyundaki en kuvvetli range birim ve yanlış hatırlamıyorsan tek 7.seviye range birim. kalenin dezavantajı ise her şeyinin çoook pahalı olması. titan oyunun en pahalı ünitesi misal. genel olarak her çeşit resource'a ihtiyaç duyacaksınız. birimlerin çoğu da yavaş. fakat savunma için çok iyiler. hatta iyi kullanılırsa saldırı için de çok iyi bir ırk. solmyr'de bu ırkın herosu'dur, chain lightning atar, can yakar.

    stronghold: güçsüz ama stratejik bir ırk. sevmeyeni boldur ama ben severim. çok ucuzdur, üretimi kolay ve hızlıdır. küçük haritalarda, saldırı için iyidir ama üniteleri genel itibariyle dandiriktir. 6. ünitesi cyclops özellikli bir ünitedir. kale savaşlarında surlara da saldırabilen bir range'dir. son ünitesi behemoth da oyunda 1e1'deki en güçlü ünitedir.

  • sevgilisinin gözü dönmüş şerefsiz sapıklar tarafından hem göz hem de söz yağmuruna tutulmasını, taciz edilmesini hatta ve hatta tecavüz edilip boğularak öldürülmesini istemeyen; nasıl iğrenç bir ülkede yaşadığının ve bu ülkede sağ kalınan her saniyenin aslında bir mucize olduğunun farkında olan erkektir..

  • doğru konuşmuş kız. şimdi kendisi ne kadar büyük oyuncu ki star wars'u ve oyuncuları eleştiriyor derler ama kız bir sinema izleyicisi olarak beğenmemiş oyuncuları ve hikayeyi. ben çıkarım daha iyisini yaparım da dememiş. bir sorun yok yani.

  • oyundaysak ver ordan 1 milyon dolar bana, ben de oynayayım azıcık.

    debe edit: akdeniz üniversitesi hastanesi kemik iliği nakli servisinde yatan çocuk hasta için acil 0 rh + trombosite ihtiyaç varmış. verebilecek olanların `@cloudy and kinky` ile iletişime geçmesini rica ediyoruz.

  • breaking bad dahilinde walter white ile beraber takdire şayan ender karakterlerdendir. kendisi tam bir görev insanı olmakla birlikte, egosu hiçbir zaman bu niteliğini gölgelememiştir. mevki elde etmek fırsatı eline geçmişken o, gizemli adam heisenberg'ün peşine düşmüştür. çoğu zaman da şansı yaver giden bu sempatik abimiz, heisenberg'ü yakalama uğruna canını feda etmiştir. yetkililerden albequerque dea'in önüne kendisinin bir adet büstünün dikilmesini rica ediyorum.

  • üç çeşit kurabiye, yeterince demli çay, 10 sezon friends ve büyük lcd televizyonlardan biri ile dünyada cenneti yaşamanın en güzel yollarından biridir.

  • son yıllarda yapılan yeni televizyon anlaşması ile artan ve büyük çoğunluğunu yakın dönem kepazeliklerinin oluşturduğu kontratlar.

    bazıların sakatlıklar nedeniyle, bazıları ise yöneticilerin felaket kararları nedeniyle verilmiş. o paraya iskender yenir denilebilecek kontratlardan bazıları:

    chandler parsons 4 yıl / 95 milyon dolar
    hiç bir zaman üst düzey bir basketbolcu olamayan parsons paraların havalarda uçuştuğu yeni tv anlaşması döneminde mal bulmuş mağribi gibi üzerine atlayan grizzlies'e hayatlarının tokadını vurmuştu. bu arada allah herkese parsons şansı versin bir önceki kontratı da değerinin çok üstündeydi. chandler'ın kontratının bitmesine 2 sene var ve kendisi halen diz ağrılarından dinlenmekte.

    joakim noah 4 yıl / 73 milyon dolar
    dizleri bitmekte olan noah'a, zen master phil jackson "gel bizde bit" demiş olacak ki bu kontratı verdi. noah da bunu yaptı, 2 sene sonra takımdan kesilirken yeni takımı öteki yanağını uzatan grizzlies oldu.

    jerome james 5 yıl / 30 milyon dolar
    liseliler bilmez jerome james diye yürüyen bir bidon vardı. seattle da bir sezon 4.9 sayı 3.0 ribaund yaptı diye knicks 2005 yılının parasıyla (kabaca günümüz kontratına çevirmek için bedeli 2 ile çarpabilirsiniz) iyi bir starter maaşı çakıp 5 senede 90 maça çıkmış ve 2.5 sayı 1.8 ribaund'la oynamıştı. respect.

    jayson williams 6 yıl / 90 milyon dolar
    yıllarca nba'de sıradan bir oyuncu olan williams, yaptığı patlama ile ribaund krallığında rodman'ın ardından 13.6 ile ikinci sırada gelip 99 yılında bu kontratı almıştı. 30 maç oynayabildi. yaşadığı sakatlık sonrası emeklilik için güzel bir ikramiye almış oldu. nets ise ancak 3 yıl sonra jason kidd takası ile belini düzeltebilmişti.

  • bu videodaki her bir kareyi izledim ve yol vermeyen şoför, sen haksızsın ibne. seni kınıyorum, ve sana laflar hazırladım.

    ulan belki adamın acelesi var, yol ver çekil karaktersiz. yol vermeyince kendini adam sanan şerefsiz soylarının yurt dışı şubesi. "oo nasıl da yol vermedim ama" diye gerinirler bir de. iyi bok yedin. belki adamın karısı doğuracak, oraya yetişmeye çalışıyor; belki ailesinden biri ameliyat olacak, ona gitmeye çalışıyor.

    videonun başında aradan geçmeye çalışmasına sinirlenip 2 kilometre peşinden sürüklüyor adamı şerefsiz. taş olsa çatlar.

    yem eden abinin bu onurlu ve şerefli davranışında umarım başına bir şey gelmemiştir.