hesabın var mı? giriş yap

  • salak salak konuşmayın. üniversiteler siz otogara koşun seyahat edin diye tatil edilmedi. oturun evinizde yurdunuzda, mecbur olmadıkça dışarı çıkmayın diye tatil edildi.

    edit: şu ortamda hasta olan 1 kişi varsa kaç kişiye bulaştırdığını siz düşünün. kendi yaşınızda %0.2 ölüm oranı olan virüsü %14 ölüm oranı olan dedelerinize veya kronik akciğer rahatsızlığı olanlara bulaştıracaksınız. şu görüntü bencillikten başka bir şey değil bana göre. "bulaşıcılık"tan bahsediyorsak eğer çevrenize karşı da bir sorumluluğunuz var.

    edit2: arkadaşlar yurdunuz kapanıyorsa "yurt yönetimiyle savaşın ve yurttan çıkmayın!!!" gibi bir şey söylemiyorum ya. belli ki "mecburi" olmadığı sürece diyorum. kendiniz bence anlayabilirsiniz bunu.

  • kıskançlık
    diğerlerini bilmem de benim burcumla ilgili söyleyebileceğim en önemli şey kıskançlık olur. ama sevdiğime karşı. sevdiğini kıskanmaktan bunaltır terazi kadını. kıskanınca gözlerinden alevler çıkar o derece. damarlarında hisseder o kıskançlığı. hayattan soğur. yanındaki 10 yıllık arkadaşı olsa bile fark etmez. illa ayırmaya çalışıyordur. kesin onu sevmiyordur veya sevdiğinde gözü vardır falan filan.

    gözü sende
    bunun haricinde sevdiğine kafayı taktığı için etrafında dünya yakışıklısı adamlar olsa gözü görmez. sürekli iltifat etseler kulakları duymaz.

    kime bakar nasıl bakar
    henüz sevdiği biri yoksa sevdiği adamı kendiyle ilgilenenlerden seçer genellikle. ilgilenen derken bi bakışını gülüşünü yakalamıştır. onu bi tek kendine yaptığına inanır sever o adamı. çabuk sever. çabuk aşık olur. aşka inanır.

    genel manada konuşması gülüşü gözleri güzel adam kombinasyonundan çok etkilenir. konuşma derken onla güzel konuşacak. bazen de bi tek o varmış gibi davranıcak filan. bu yüzden diyorum ya yakışıklı olması gerekmiyor. güzel kokuyorsa bağlanır. neyse işte genelde böyle adamlara takılır.

    ilgi beklentisi
    ilgi görmeye bayılır. ilgisizlikten dolayı soğur ve uzaklaşır. efsane gıcık olur ilgisiz adama. adam seviyorsa sürekli ilgilenmek durumundadır. ilgisizlik durumlarında gözü başkasına kaymaz ama onu kıskandırmaya çalışabilir.

    çok yakışıklı adam sadece arkadaşıdır
    sevdikleri genelde çok yakışıklı adamlar değildir. çok yakışıklılar herkesin beğenisini kazananlar ilgisini çekmez. kıskanç çünkü katlanamaz herkesin beğendiği adama. arası iyidir ama hep friendzone'lar onları. onlara sevgilisini nasıl sevdiğinden bahseder. dışardan bakanlar ortamların hoş çocuğuyla nasıl böyle samimi olduğuna şaşırır. aralarında bişey var bile sanar. imalarda bulunur hatta kıskanırlar. rahat rahat arar konuşur çağırır, muhabbet eder, tersler, dalga geçer.vs. çünkü o sadece arkadaşıdır bu yüzden istediği gibi davranır.

    sevince saçma davranır
    kafayı taktığı adama da hiç o kadar rahat davranamaz. hatta genelde saçmalar. yersiz hareketlerine kendi de anlam veremez. sonra günlerce düşünür üzülür. hatayı hep kendimde arar. onu hep melek sanar. gözünde büyütür abartır ilahlaştırır.

    sevmedin ve bittin
    sevilmediğini anladıysa öyle bi hisse dahi kapıldıysa 5 saniye fazladan beklemez. o saniye konuyu kapatır. vazgeçer. ama sevildiğini sanıyorsa o adam canına okusa hayatı zindan etse vazgeçmez.

    vazgeçme meselesi
    vazgeçtiği adamı pat diye unutur yeni aşklara yelken açar. arkasına bakmaz. dünyaları önüne serse umursamaz. bi kez sevilmediğini hissettiği an bi daha güvenemez o adama. inanamaz. sevmeye devam edemez.

    erkekten beklentisi
    sevsin belli etsin yanında olsun. ilgilensin. her dışarı çıkalım dediğinde yorgunum demesin. bazen de tamam desin. gideceği yeri adam seçsin ona uyayım diye bekler. otoriter olmalıdır adam. ona sormasın. şuraya gidiyoruz desin adam.

    kıskanmıyorsa s.. olup gitsin afedersin. ama güzel kıskansın. onu hasta etmek yerine bunu ona söylesin. kıskandığı şey neyse bi daha yapmaz zaten. ya da dikkat edilecek bişey varsa eder. hiç de gocunmaz. kendisine karışılmasından rahatsız olmaz.

    belirsiz hareketlerden nefret eder, seven adam sevdiğini açık net söyleyecek. sürekli peşinden koşmak, ilgisizlik, bi öyle bi böyle tavırlar onu soğutur.

    hediye
    düşünülmemiş sadece parası neyse verilip alınmış hediyelere hiç değer vermez. gıcık olur. pahalı çantada ayakkabıda gözü yoktur. nolur düşünerek alınmış olsun. o hediye canı, vazgeçilmezi olur. kaybederse kendini affetmez o derece. küçük şeylerden çok mutlu olur. eliyle yemek yedirme, durup dururken sarılma, gözlerine bakarken konuşamama gibi sevimli şeyler.

    ortamı
    kimseyle çok aşırı samimi olmaz. herkesle meraba merabası vardır. ama çok çok yakın olduğu bir yada iki insan vardır. onların da başkasıyla çok samimi olmasına tahammül edemez. rahatsız olur. gıcık olur. trip atar. sırf o gün takılmış olmak için kimseyle arkadaşlık etmez. böyle yapan insanları da etrafında istemez. çok seçer. çok çok yakın olmanın dışında da samimi olduğu çok fazla insan yoktur.

    evde oturmayı hiç sevmez kültürel etkinliklere bayılır. ama yanında samimi olduğu biri olmayacaksa gerekirse bi hafta evden çıkmaz.

    arkadaş konusunda biraz salaktır. seçicidir ama hemen de inanır sevildiğine. herkesi kendi sanar. aklından ne geçiyorsa aynısını o da düşünüyor zanneder. laflarının yanlış anlaşılacağı aklına gelmez. doğum günlerini özel günlerini unutmaz kutlar. kendi doğum gününün de kutlanmasını da bekler.

    özel konuları da anlatır. saklamaz hiç. aptal insana katlanamaz. onla uğraşırlarsa tersler aşağılar. genel anlamda muhattap olmaz.

    ayrıntılar
    aşk mı para mı derseniz aşk der. parayı kendi kazanacak hırsa ve azme sahiptir. dış görünüş meselesinde iyi şeyler yazmışsınız allah razı olsun. bu sizin bileceğiniz bişey. ben içimde kopanları yazmak istedim. acı çekme konusunda güçlüdür hiç belli etmez. hakikaten monalisa smile moduna girer. ama derdi sevgiliyse normalde kapanmak bilmeyen çenesi kapanır. sessiz sürekli uyuyan gerekmedikçe dışarı çıkmayan bi insan olur. düzeltene kadar kendine gelemez. 50 tane kankası olsun sevgilisi yoksa hayat çok anlamsızdır. içinde boşluk taşır. sürüklenir. amaçlarını unutur, bu yüzden yalnız olmaktan nefret eder. katlanamaz.

    kenara köşeye kaydetmişim. çok tepki çekmekten korktum sanırım. bunlar tamamen subjektif görüşlerim olup çoğunluğunu diğer terazilerde de görmekteyim. bak sadece bende olan şeyler diye değil. altını çizeyim tekrar. yazdıklarım tamamen doğru olmayabilir. kızmayın. üzmeyin beni.

    edit; özellikle aşk konusuna değinmişsin ne ima etmeye çalışıyorsun diyen oldu. ben bunu; bana böyle böyle davranın demeye yazmadım. kimseyle işim yok benim. ayrıca insanlar burç muhabbetinde aşk konusunu merak ediyor diye bu konudan bahsettim. hobi olarak astrolojiyle ilgilenen kaç kişi var allahaşkına. hoşlandığınız terazi kızları neyin kafasını yaşıyor anlayın diye yazdım. ya da ben teraziyim bi tek ben mi böyleyim diyenler için yazdım.

  • çevrimdışıyken bilgisayarı kurcalamak.

    lan internet bu kadar yaygin degilken bilgisayarin bilmemne dll'sinden system dosyalarina kadar her haltini bilirdik.

    simdi isletim sistemi bile skimizde deil. browser var mi, var. yallah.

  • latince yazilis kurallarindan fransizca yazilis kurallarina kalan garip miraslarindan biridir. b ve p'den önce n yazilmaz, yerine m yazilir ama n okunur. bir baska örnek de istanbul'un fransizca yazilisidir. istamboul, ya da "istambul" yazardi fransizlar yakin zamana kadar. amphi vs. olmak üzere baska örnekler de var, simdilik aklima gelenler bu kadar.

  • "atiba'yı çok büyülüyorsunuz. bana yoldan 10 tane 12 yaşında çocuk getirin, 18 yaşında 10 tane atiba olarak size geri vereyim" demiş trt yorumcusu.

    valla sergen'cim senin eline 18 yaşından küçük çocuk versek en fazla almanya liginden uzak durur gibi geliyo bana.sürpriz çok.

  • bizim ailenin dinde tavan yaptığı zamanlar bi muhabbet kuşu almışlardı. kuşa allah bir elçisi muhammed demeyi öğretmişlerdi. garibim kuş da allah biri diyor elçisi muhammed de elçsimoam deyip kalıyodu öyle.. ben bu kuş yüzünden osbir çekemedim kaç zaman. beni de çok severdi ibne. ne zaman hallensem kuş dibimde allah bir allah bir demeye başlardı. ergen aklıyla hep yarım bırakırdım osbiri korkudan.. aileye bak lan..

  • valla 10 yıl oldu neredeyse çok mızmızlanacak bir şey yok aslında. yalnızca yaz olunca şöyle gönül rahatlığıyla koca bir karpuz alıp evimde yiyemiyorum ya ona canım sıkılıyor. minik karpuz üretilsin, tek kişilik. başka da bir derdim şikayetim kalmayacak bak söz.