ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
messi'nin arda turan'ı düğününe çağırmaması
-
düğünümde bile oynatmam anlamı da çıkar.
sıfırdan tanışılıp sabaha kadar konuşulan o gece
-
işte belanızın sikileceği gün
lig tv'nin üyelerine 30 liraya maç yayınlaması
-
lig tv'nin shaktar donetsk - fenerbahçe şampiyonlar ligi 3. tur rövanş maçı için lig tv üyelerine dahi uygulayacağı tarifedir. kimsenin satın almamasını diliyor ve ilk ihalede bu terbiyesiz hırsızlardan kurtulmayı umuyorum.
kaynak: tribün dergi
dominos'un yeni pizzasının adını sen koy
-
(bkz: 15 temmuz şehitler pizzası)
ülkemizdeki tatil bölgelerine pasaportla girilmesi
-
utanmadan "bizim yaptığımız konsept hiçbir yerde yok." açıklaması yapılan uygulama.
bir düşün niye yok acaba...
türkiye'de en itici insanların bulunduğu şehir
-
trabzon, sakarya insani deli eder ya.
hazırlanan sofraya kimsenin oturmaması
-
mutsuzluk sebebidir.
şimdi ben yaşını almış gencecik bir insanım. sofra hazırladığım insan sayısı üç, bilemedin beştir. onlar da arkadaş, eş dosttur. ama az çok tahmin edebiliyorum bu durumun yarattığı mutsuzluğu.
bir anne var mesela. her gün akşam sofrası hazırlamakla mükellef. zaten sabahtan akşama kadar yalnızlığından çok sıkılıyor. kadının tek mutluluğu akşam yemeğinde ailece sofraya oturup iki çift laf etmek. oğul/kız geliyor, aç değilim diyerek odasına çekiliyor, eş desen bazen geliyor, bazen gelmiyor. gelmeyince de o üç beş tabak, çatal, bardak sofrada piç gibi kalıyor.
annenin o sofrayı geri toplarkenki yüz ifadesi gözünüzün önüne geldi mi? hah. o işte mutsuzluk. kanımca anne ne kadar aç olursa olsun toplarken bıçak gibi kesiliyor iştahı. ama anne ya işte, ses etmiyor. bir sonraki akşam yemeğini bekliyor.
ergenken hepimiz yapmışızdır. "yemiycem!!!" diyerek annelerimizi cezalandırmışızdır. bilin ki o cezaların en büyüğüdür.
sahanda yumurta bile olsa, sofra sofradır sevgili arkadaşlar. siz siz olun, sizin için hazırlanan sofraya herhangi bir zıkkım yemeseniz de oturun. annenin sofrası olur, babanın olur, eşinin olur, arkadaşının olur. ama oturun.
sofraya hazırlanan emeğin boşa gitmesi şu dünyada beni en çok üzen şeylerden biridir. o sofrayı hazırlayan aç değilseniz size çay da demler üşenmeden. yeter ki oturun.
sofra evin direğidir.
saat reklamlarında saatlerin onu on geçmesi
-
belki de başkası yazmıştır aramaya üşendim. biraz aradım bulamadım. ama böyle bir hadise var. tüm reklam görsellerinde saatleri aşağı yukarı 10'u 10 geçeye ayarlıyorlar. bilemedin 10'u 8 geçe olsun. fakat hiç saat 18:00'i gösteren reklam görmedim. çünkü 10'u 10 geçe olunca simetrik oluyormuş. üstelik gülen surata benziyormuş, bilinçaltında daha pozitif etki yaratıyormuş bakan insanda. ben ilk duyduğumda ha sittirin lan olur mu öyle geyik demiştim. fakat sonra baktım ki durum böyle.
bak şimdi mesela
bu
veya bu
ya da şu şekil
eski reklam
yeni reklam
bu da kanıtı
cartier
niye böyle
niye her reklam böyle?
sizin yapacağınız ayarı skim.
citizen de böyleymiş.
şopar
eskiden 8:20'ye ayarlıyorlarmış o da aslında 10'u 10 geçenin yatay eksene göre ters simetriği gibi. fakat orada akrep ve yelkovan aşağıya baktığı için sanki insanı da böyle daha çok demotive eden bir yönü var gibi diye bu standarda geçmişler. saatlerin çoğunun markası tepede olunca, saati 10'u 10 geçeye ayarladığımız zaman markayı çerçeveye almış gibi oluyor o açıdan bu durum zamanla endüstri standardına dönüşmüş. saatler için reklam sektörünün yazılmamış bir kuralı haline gelmiş bir durum.
1920'li 1930'lu yıllarda saat 8:19 veya 8:20 de kullanılıyor dediler ama üşenmedim baktım, orada da durum pek farklı değil.
34 sg 565 plakalı bmw'deki magandalar
-
yol vermediği için bir motorcuyu, herkesin ortasında 3 kişi birden döven ve "kurşun manyağı" yapacağını söyleyen magandalar bu bahsettiklerim...
https://www.youtube.com/watch?v=lfr0ahdkwoe - silinmiş -
https://www.youtube.com/watch?v=dtsddfu7vag - buradan bakabilirsiniz...
https://www.youtube.com/watch?v=qi3hgqt9eyk - rahmetlinin konuyu işlediği video
motoru kullanan çocuk, garibim, iyi niyetli, "neden beni taciz ediyorsun?" diyor bi de o herif laftan anlayacakmış gibi...
en azından birinin tipi net olarak görülebiliyor. diğerleri de zaten bulunur.
şimdi, videoya yapılan yorumlarda, aman uğraşma, boşver zaten ceza almazlar gibi bir çok alışılmış yorum var. ama yeter artık, bu adamlar ceza almalı! öyle kafasına estiğini dövüp elindeki tabancayı sallayıp ceza almazsa bu insanlar, yarın sizi de tek başınıza sıkıştırır, aman bulaşmayım derseniz, arkanızdan da sıkar...
bilmiyorum neresidir şikayet edilecek yer ama, bireysel şikayetlerimizi kaale almıyorlarsa, herkes tek tek şikayet edecek olursa belki işe yarar da cezasız kalmaz bu yaratıklar.
burasıymış. https://www.egm.gov.tr/sayfalar/ihbar.aspx
rüşvet operasyonunun ülkeyi uçuruma sürüklemesi
-
zırvalık nedir sorusunun cevabı olan tespit. rüşvet ve yolsuzluk sürüklemiyor ama rüşvetin üzerine gitmek getiriyor.
bu nasıl bir alçaklık ve şerefsizlik lan?