ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
radio days (film)
-
amerikan orta sınıf bir ailenin gündelik yaşantısından izleyiciye temsiller sunan woody allen filmi. woody allen, filmde, radyonun 1940'lı yılların toplumsal yaşantısında ne denli önemli bir rol oynadığının altını çiziyor esas olarak. allen, savaş sırası ve öncesi dönemden tutup çıkarıyor filmini; 1950'lerde televizyonun amerikan toplumunda yaygınlaşması, yine bu dönemde hissedilen ikinci dünya savaşı sonrası etkileri ve toplumsal dönüşümün hemen öncesine denk geliyor filmin vurguladığı zaman dilimi: radyonun altın çağı - ve esasında son çağı olan 40'lar. "radyo günlerinde", radyodan gelen sesler ile gündelik hayatın nasıl etkileştiğini görüyoruz: radyo hayaller kurduruyor, şarkılar söyletiyor, üzüyor, acılara ortak ediyor, yasa boğuyor, savaş haberleri veriyor, heyecanlandırıyor, çocuklara masallar anlatıyor. radyo, orta sınıfın hayatındaki boşlukları dolduruyor adeta. farklı bir deyiş ile, orta sınıfın gündelik yaşantısına eşlik ediyor; bünyesinden çıkan türlü ses ile, toplumsal bir dönemin sonuna tanıklık etmekte olan insanların hayatlarına "fon müziği" oluyor.
radio days ile woody allen, kimi zaman otobiyografik, kimi zaman belgeselvari bir tutumla, bundan 60 sene önceki hayatların ışığını günümüze taşıyor...
yunanistan'ın elazığ depremi açıklaması
-
"yunanistan dışişleri bakanı dendias, türk mevkidaşı çavuşoğlu'na depremle ilgili geçmiş olsun dileklerini ileterek yardıma hazır olduklarını bildirdi"
yaa işte milliyetçi kardeş, düşmanlık başka, komşuluk başka bir şeydir. hani nerede o hayat tarzlarına hayranlık duyduğunuz arap ülkeleri, hani nerede o büyük ümmet?
kaynak
internette bir türlü bulunamayan efsane videolar
-
zamanında, bokunda boncuk bulmuşcasına haber yakaladığını sanan bir muhabirle halk plajında denize giren teyzenin arasında geçen bir dialog vardı. hatırladığım kadarıyla da şöyle bir şeydi;
- teyzecim görmüyor musunuz deniz ne kadar kirli. neden giriyorsunuz sağlıksız bik bik bik
- yavrum biz bilinçsiz vatandaşık
senden sonra
halk bankamızı da yedirmeyeceğiz
-
(bkz: valla kendimize zor yetiyor)
yolculuklarda mutlaka rastlanılan mola yeri objesi
iz bırakan kitap cümleleri
-
"bir sinekle bir devlet adamı arasındaki benzerlik nedir?" sorusunun cevabı 19. yüzyıldan hazırdır. " ikisini de gazeteyle öldürebilirsin!"
(bkz: kaosa mütevazı bir katkı)
yaran inci sözlük entry'leri
-
başlık: 2050 yılından geliyorum acil soru alıyım
entry: esenyurt değerlendi mi lan ? (arapzikli, 07.07.2014 05:44)
istanbul'un en eski haritası
-
italyan gezgini papaz cristoforo buondelmonti tarafından çizilmiş ve 1422 tarihini taşıyan haritadır. hayranlık uyandırıcı
baharın geldiğinin anlaşıldığı an
-
basket şortuyla ortalıkta dolaşandan anlaşılır. hoşgeldin bahar, hoşgeldin yılın ilk basket şortuyla dışarı çıkanı.
liverpool kalecisiyle yanlışlıkla yapılan röportaj
-
bbc muhabiri stuart flinders'ın, liverpool'un eski kalecisi tommy lawrence'a, kim olduğunu bilmeden, yaşlıdır hatırlar diye düşünerek, "1967'de goodison park'ta oynanan fa cup 5. turundaki everton - liverpool maçını hatırlıyor musunuz" diye sorması ve efsaneden "i played in it" cevabı alması ile şoka uğramasını barındıran röportajdır.
bbc reporter accidentally interviews former liverpool keeper
müthiş bir futbol tesadüfü, inanılmaz eğlenceli bir an. lawrence'ın çocukları, "babamız konuşmayı hiç sevmez, muhtemelen başka bir soru sorsaydınız cevaplamazdı, ama çok iyi oynadığı bir maçı sormuşsunuz" şeklinde konuşmuşlar. neler oluyor hayatta...
30 temmuz 2015 akdeniz depremi
-
arkadaşlar ciddi anlamda ben böyle depremi nadir yaşadım diyebilirim. tahmini büyüklük 5.2 falan.
edit: lan benim gibi jeoloji mühendisine kurban olun. deprem büyüklüğünü hissiyatımla ondalıklı bildim anasını satayım.