ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
kemal sunal
-
"kemal bizim takimin en iyi oyuncusuydu, haksiz yere bir kirmizi kart gordu. ama nasil olsa soyunma odasinda bulusuruz."
--mujdat gezen
yaran facebook durum güncellemeleri
-
"şofbenin bozulması soğuk duş etkisi yarattı."
metin feyzioğlu'nun rte'yi çılgınca alkışlaması
-
sırf yeşil pasaport için muhalif adamlar bile böyle oluyorsa, rant için cebine milyon dolarları atan adamları düşünemiyorum.
yaran facebook durum güncellemeleri
yer yarılsa da içine girsem denilen anlar
-
bir 3-5 yıl olmuştur sanırım. gerçi gönül üzerinden yüzyıllar geçsin istiyor ya, neyse. böyle aile meclisi toplanmışız, masalar uç uca eklenmiş, uzun bir masada yemek yenilmekte. amcalar, halalar, teyzeler ve bu saydıklarımın alt soyları ile üst soyları, epey kalabalığız anlayacağınız. tam bir hiyerarşi olmasa da ailede kendinden en çok korkulanlar başta olmak üzere büyükten küçüğe doğru da bir dizilim söz konusu. biz kuzenlerse masanın sonlarında gırgır şamata konuşlanmışız. hangi sivri akıl bilmiyorum ama içlerinden biri böyle bir kalabalığı en son aztec stadında görmüş olacak ki "hadi meksika dalgası yapalım lan." diyor. olur mu? olur. o coşkuyla dünyanın en sıradan gösterisi gibi geliyor bünyeye, gençlik işte. neyse efenim, en uçta oturmam hasebiyle 3! deyince verilen "başlat!" komutuyla 'oleeyy' nidalarıyla ayağa kalkıyorum geri oturuyorum. masada ölüm sessizliği. herkes manasızca bana bakıyor. kuzenler dahil. çok pis tufaya geliyorum. dayımın "hayırdır inşallah" bakışları eşliğinde tek derdim buymuş gibi tabakların desenlerini incelemeye başlıyorum. o günden sonradır ki, aile ortamlarında "alemin kralı geliyooorr" tezahüratıyla karşılanır; "eski açık sarı desene" diyeni vururum.
bir üniversitede yaşanabilecek en dumur olaylar
-
universite'de 3. sinifa gecmisiz. sabah senenin ilk dersi, ekonomi. hoca profesor. biraz gergin gordum kadini. sinifta normalde 30 kisi falan olmasi lazimken 20 kisi falan var. yoklama aldi, sonra da konusmaya basladi.
hoca: arkadaslar bir derse gec gelmek ne demektir? bakin ilk gunden soyleyeyim, derse gec gelenleri sinifa almayacagim vs. vs.
bu sirada ogrenciler sinifa girmeye devam ediyor, hoca da her gelene soruyor nerden geliyorsun diye, laf sokuyor falan. neyse devam etti konusmaya;
hoca: biliyorsunuz dersin baslama saatini, istanbul'un trafigi de malum, yani bu yasa geldiniz, kac senedir okula gelip gidiyorsunuz, kac saatte okula geldiginizi falan hic mi ogrenemediniz vs. vs.
o sirada da ilk dersin yarim saati falan gecmis 2-3 eksik falan kaldi sinifta. hoca yavastan basladi hadi herkes kendini tanitsin, ilk dersi boyle gecirelim vs. vs.
o sirada kapi bir daha acildi, fuat kapida belirdi ve iste o efsane diyalog;
hoca: erkencisin oglum, hayirdir nerden geliyorsun??!
fuat: hocam tayland'dan geliyorum. darbe oldu kusura bakmayin, anca bugune bilet alabildim. ucaktan inip geldim.
hoca: (kekeleyerek) tamam oglum gecmis olsun gec otur.
fuat: sagolun hocam.
(bkz: 19 eylul 2006 tayland'da darbe)
emlak balonu
-
ulan adam hem ülkenin mühendisinin, beyaz yakalısının ev alamadığını dile getiriyor hemde balonun olmadığını söylüyor. savunmak için kafayı çizdiler.
bir erkeğin en savunmasız olduğu an
-
başbakanlıktan alındığı an...
ben affleck'in müslümanlığı savunması
-
iki yüzlü sözlük yazarlarının alt tarafı oyuncunun birisinin sözleri diyecekleri açıklama.
bu adam islama laf etse işte medeniyet bir başka diyerek alkışlayacaklarken islamı savununca kötü olacak.
azerilerin türk olmadığı gerçeği
-
yorumların çoğunu okudum,azeriler türk değildir “tezini” savunanların profillerine baktım, hepsinin kürtçü olması enteresan mı, değil mi?
demet şener ibrahim kutluay çiftinin boşanması
-
demet akalın şimdi evde demet akalın dinliyordur.
aşurenin gereksiz bir tatlı olması
-
"be hey dürzü,
ne ararsın aşure ile aramda
sen kimsin ki fasülyeyi sorarsın?
hakikaten gözün yoksa hamurda
sütlü tatlıya niye nohut sorarsın?
nohut, fasülye yiyorsam sana ne.
yoksa sana bir zararım, yerim.
ikimiz de gelsek herhangi bir özsüte,
ben seviyosam aşuremi yer giderim
tatlı krizinde mümkün müdür seçmek
yatıp kalkıp aşureye dua et.
senin gibi dürzülerin yüzünden,
tatlıdan da soğuyacak bu millet
tatlı krizindeki hali sakın unutma
aşureye dil uzatma sebepsiz
annen yine tatlı yapardı ama
içinde ne var bilemezdin şerefsiz"
istanbul valiliği makam odası dekorasyonu
-
genelde gülüp geçerim ama bazen gerçekten çok üzülüyorum. bi ülke şartlarına bakıyorum, bi yapılanlara bakıyorum, bir de bunlara çanak tutanlara bakıyorum. aklım almıyor. bir allahın kulu da çıkıp dur demiyor.