ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
e. imamoğlu'nun öğrencilere kadın pedi dağıtması
-
imamoğlu'nu sevmeyen biri olarak herhangi bir gariplik görmediğim olay.
kadınlar ayda bir adet görüyorlar ve bu pedleri kullanmaları gerekiyor arkadaşlar, bu saklanması ya da utanılması gereken bir sır değil.
her lafa hayır ile başlayan insan
-
hayir baska neyle baslayacak anlamadigim insandir.
dışarıdayken etraftan duyulan yaran diyaloglar
-
metrobüsteki ses kaydı: "zincirlikuyu bu yöndeki son duraktır."
yaşlı teyze: "hepimizin son durağı orası be yavrum."
yolcular iptal tabi.
ders çalışırken verilen ara
-
"iki sey sonsuzdur, ders calisirken verilen ara ve evren. ikincisinden o kadar emin degilim."
ta leukippos-gomuldugu ders notlari arasindan. 2015.
umut bulut
-
zamanında "adım umut değil umutinho olsa bambaşka olur" diyen futbolcu. keşke öyle olsaydı da yabancı sınırına takılsaydın amk.
yaran fıkralar
-
bir türk, bir fransız, bir de ingiliz trenle yolculuk ediyorlarmış.
trendeki odaları sıcaklayınca fransız pencereyi açmış ve içeri bir tane sinek girmiş.
fransız hünerini göstermek için kılıcını çektiğiyle sineğe bir tane vurmuş ve sinek ortadan ikiye ayrılmış.
diğerleri hayretle bakarken, fransız cebinden karvizit çıkartmış ve ingilizle bizim türk'e vermiş, karvizitte "fransa'nın en iyi kılıç ustası" yazıyormuş.
bunu gören ingiliz hemen pencereyi açmış ve içeri bir tane daha sinek girmiş.
hemen okunu çekmiş bir fırlatmış sinek duvara yapışmış, cebinden karvizitini çıkartmış "ingiltere'nin en usta okçusu".
tabi türk altta kalırmı. hemen pencereyi açmış içeri bir tane daha sinek girmiş, bizim türk cebinden bıçağı çıkarttığı gibi sineğe fırlatmış, sinek yere düşmüş ve sinek bir kaç dakika sonra yerden kalkmış ve geri uçmuş.
bunu gören ingilizle fransız basmış kahkahayı bizim türk cebinden karvizitleri çıkartmış ve ingilizle fransıza vermiş.
"fenni sünnetçi remzi"
dostoyevski ve tolstoy ile eve çıkmak
-
tolstoy "millet açlıktan kırılırken ev,eşya bizim neyimize" diyerek evde ne var ne yok evsizlere filan dağıtır; dostoyevski de tolstoy'dan arta kalanları kumar parası için elden çıkarır. yani her türlü evinizden olursunuz o yüzden ikisiyle de eve çıkılmaz dediğim durum.
türkiye'de çamaşır kurutma makinesinin tutmaması
-
elektrik ucuz bir şey mi?
yurtiçi kargo için en uygun slogan
-
(bkz: ya evde yoksan)
ahıska türkleri
-
azerilerle, kırgızlarla, kazaklarla, özbeklerle ve hatta türkmenlerle karıştırılmaması gereken grup.
çünkü ahıskalılar, bildiğimiz anadolu türkleridir. türkiye cumhuriyeti'nin sınırlarının kesin biçimde belli olmasıyla, aynen batıda batı trakya türklerinin "sınır dışı"nda kalmış olması gibi onlar da doğuda, t.c sınırının 60 km dışında kalmışlardır. (zamanın sscb, bugünün gürcistan mevkii.)
dolayısıyla, dilleri de türkiye türkçesidir. bugün, 1944'ten itibaren maruz bırakıldıkları sürgün sebebiyle, memleketleri olan osmanlı türkiyesi ve cumhuriyet türkiyesi coğrafyasından 2000 kilometre uzakta yaşamalarına rağmen, fasih bir türkiye türkçesi konuşmalarının sebebi budur.
voyage sorgun
-
geçen kış evimde yaşadığım soğuk algınlığı sonrasında gittiğim hastaneden "size bizden daha iyi bakarlar" deyip gönderdikleri otel. çogzel yani.
dolar paraşütsüz düşecek
-
ben bu yazıdan mutlaka dolar alın yakında şakkadanak 12 olacak anlamı çıkardım.
biliyorsunuz 3 lirayken verdiği dolar düşürme taktikleri neticesinde şakkadanak 9,80'e geldik.
yaran facebook durum güncellemeleri
-
babama şakasına " bizim yatta arkadaşlarla bi parti yapalım uyar mı ? " dedim , " arkadaşların kim ? " dedi. bizim yat var galiba lan. dur bakalım.
suriyelilerin aqua park istilası
-
aklı olan bu tipleri içeri alan aqua parklara gitmez. geldiği ülkede aşı politikası diye bişey olmayan insanların getirdiği hastalıklar yüzünden hiç adını duymadığım hastalıklar duydum bu sene çocuklarda. isterseniz ırkçı deyin faşo deyin türkiye'nin bunlardan temizlenmesi şart.