hesabın var mı? giriş yap

  • futbol oynamak için buzun kalkmasını bekleyen, ilk kez turnuvaya katılıp ikinci çıkan 300 binlik ülke izlanda'dan, 40 yaşında kalecisi ve sıfır yıldız oyuncusuyla grubundan lider çıkan macaristan'dan, ilk turnuva deneyiminde senin 10 maçta gol atamadığın ingiltere'yi altına alan galler'den, almanyanın bulunduğu gruptan averajını eksilemeden çıkarak kendi emeğiyle üst tura gelen, profesyonel ligi bulunmayan kuzey irlanda'dan, son iki avrupa şampiyonası galibi ispanya'yı altına alan hırvatistan'dan, yıldız oyuncusu formsuz olduğu halde güle oynaya gruptan çıkan polonya'dan, turnuva favorisi ve ev sahibi fransa'dan akıllı oyunuyla puan alan isviçre'den, canını dişine takıp italya'ya diş geçirip kendi işini kendi gören irlanda'dan, kısıtlı kadrosuna rağmen altımıza almak için kıçımızı yırttığımız arnavutluk'tan, utanması gereken takım.

    primlerinizin tamamını afiyetle yiyin. biz de milletçe sizi allah olarak görüp, "izlanda kalecisi aynı zamanda kasapmış ehehe" diye milletle taşak geçmeye devam edelim.

  • konservatuvarda lisans ve lisansüstü olmak üzere 8 senesini geçirmiş bir insan olarak şöyle söyleyeyim, bilal'e anlatır gibi anlatayım hatta; bir şan öğrencisi iki senesi hazırlık olmak üzere 6 sene eğitim görür. hatta bizim okulda (bkz: istanbul üniversitesi devlet konservatuvarı) hazırlık sınıfında kalırsan direkt okuldan atılmak gibi bir durum söz konusuydu. bilmem bu diğer konservatuvarlarda da böyle mi ama önemli değil, önemli olan bu 6 sene boyunca verilen emeğin ne kadar büyük olduğu. bir nevi tıp eğitimi gibi değil mi? ama tıp okuyorsan ouuuvv, şan okuyorsan "e nolmuş canım herkes yapabilir!". yani konuyla alakasız, opera şan tekniğinden tamamen bihaber amatör bir koro gidip puccini'nin efsanevi la boheme operasında koro olarak yer alabilir. yaav he he...

    buna ne denir biliyor musunuz? emek hırsızlığı! peki neden biliyor musunuz? işte bu gibi rezillikler yüzünden şan bölümünde 6 senelik başarılı bir eğitimden sonra para kazanmak için kitapçıda çalışmak zorunda kalan arkadaşım var benim! adam çok da iyi bir bariton ama bu rezil ülkede, bu rezil şartlar altında iş bilmeyenin iş bilenin emeğini ve hakkını gasp etmesi yüzünden işini yapamıyor...

    bence aranıza serdar ortaç'ı da alın. ne de olsa müzikte sadece 7 nota var...

  • başlığı altında cehaletin diz boyu olduğunu görüp üzüldüğüm ödeme sistemi.

    yurt dışına yazılım & web hizmetleri ihracatı yapıyorum. amerika'da musluk tamircisi adamın sitesi var, benden yardım istiyor, uzun uzun işi anlatıp adamı ikna ettikten sonra paypal düğmesini görmediği için bana sahtekâr muamelesi çekip iletişimi kesiyor. çünkü adamın bildiği, güvendiği tek online ödeme sistemi paypal. takribi 6 ayda bir bunu bu başlıkta anlatmaya çalışıyorum (bkz: #86376278) (bkz: #82080257) ama cehalet dediğin şey öğrenmekle bitmiyor, öğrense bile kendi yanlışında ısrar ediyor insanlar.

    "pitkoyin var pitkoyin ehehe" diye bağıran küçük dostlarımıza çağrımdır: texas'taki muslukçu amcayı bitcoin'e ikna et, gelecekteki müşterilerimin tamamını bitcoin'e ikna et, seni finans uzmanı titriyle maaşa bağlayacağım. cehaletiniz asap bozmaktan başka bir işe yaramıyor çocuklar, lütfen yazıp durmayın şu başlığa.

    ek: aşağıda birisi "google'a yazınca alternatifleri çıkıyor" yazmış. yok abi, cidden başa çıkılamaz bir cehalet bu. ne diyeceğimi bilemedim.

  • gol ile arasında 3 dakika olduğu için gözlerden kaçtı. 1-2 kişi yazmış sadece.

    61. dakikada, trabzon'un dakikasında beşiktaş taraftarı ''futbolun katili türk hakemleri'' diye bağırdı; liderliğini, şampiyonluğunu kenara bırakıp. dün 7 kişi kalan takıma oley çekip, üç üç üç diye bağıran adamların örnek alması gerekiyor.

    maçın en önemli detayı buydu bence.

  • rüştünün karşı karşıya pozisyonlarda dünyanın sayılı kalecilerinden birisi olmasında etkisi olan umuttur bu..henüz oyun devam ederken ofsayt umuduyla elini kaldıran rüştü , oyun devam edince rakibe hamle yapıcam derken, havada kalan koluyla az pozisyon kurtarmamıştır..

  • senyoraj devletin para basmak suretiyle elde ettiği gelirlerdir. senyoraja hükümranlık hakkı da denir
    senyoraj:
    1- elde edilmesi ve uygulaması en kolay gelirdir.
    2- devlet senyoraj ile çok kısa sürede gelir elde edebilir.
    3- aşırı para basmak suretiyle kamu geliri sağlanması halinde ekonomik denge bozulur.
    4- senyoraja sıklıkla başvurulması halinde enflasyona neden olur.
    5- monetaristlere göre senyoraj, parasal tabanı arttırmak suretiyle elde ettiği reel gelirdir.
    6- monetaristlere göe senyoraj enflasyon vergisidir.
    7- kamu maliyesi yaklaşımında ise senyoraj, merkez bankasının hükümete sıfır nominal faizli borç vermesidir.