hesabın var mı? giriş yap

  • bir çok kişinin ateş yakmak ve yakmamakla ilgili çıkarımlar yaptığı ve gerçek bir hikayeyi konu alan filmdir.

    ateş konusunda dikkate alınması gerekenleri hatırlatmak isterim:

    *yanma aksiyonu için oksijene ve yakacağa(yakıta) ihtiyaç var. oksijen az da olsa var ancak yakacak soru işareti.

    *uçakta ve yanlarında kıyafet ve bavullar dışında yakacak yok. ilgili malzemeleri yakıp 1-2 gece dayanmayı garantiye almak yerine riskli de olsa yalıtım ve giyim için kullanıp daha uzun süreler dayanabilmeyi göze almak daha mantıklı.

    *dağda o irtifada üstte paylaştığım koşulu değiştirecek bir yakacak kaynağı yok. çünkü belirli irtifa üstünde odunsu bitki örtüsü yetişmez. buna dağ ağaç sınırı veya ağac sınırı denir.

    *eldeki malzemelerle ateş yaksalar dahi, iyi bir yalıtım sağlayamadıklarında (uçağı ufak havalandırma boşluğu dışında dış havaya kapamaktan bahsediyorum) o kadar kişiyi (yanılmıyorsam ilk başta 19 kişiydiler) sıcak tutacak bir alan oluşturmaları mümkün değil.

    tüm bunları söylemiş olmakla beraber; karı yalıtım için kullanmakta yetersiz kaldıkları söylenebilir. kar mağarası gibi girişimlerden hiç bahsedilmemiş.

  • pastel boyandaki renk sayisi. sen kirmiziyla beyazi karistirip pembe yapmaya calisirken pembenin 3 tonu vardir bazilarinda. adil mi lan bu.

  • sizin gibi gerizekali cahillere bu isin psikolojik arkaplanini vererek zaman harcayamayacagim, zira eksi sozlukteki her 100 kisiden 99unun ekrana mal mal bakacagina bahse girerim. isiniz gucunuz yok mu be, hcibir seyi bilmediginiz gibi iki kelimeyi bir araya bile getiremiyorsunuz. ozellikle sen, seni izliyorum ne zamandir, resmen hiyar gibi yaziyorsun ya. hayvanogluhayvan. ote yandan hayatima da renk katmiyor degilsin ha, boyle sagin solun belli olmuyor, beklemedigim bir bkz veriyosun ya iste o guzel birsey aslinda. keratalar sizi, hepinizi cok seviyorum.

    [gorundugu gibi ovgu duzmecesini sona saklamak daha etkili, insani pozitif bir ruh haliyle birakiyor]

  • lösemi denen illeti yenmiş gül yüzlü bir çocuk. babası ve annesinin içi titriyordur ona bakarken. florya'ya sevgi ve umut getirmiş, taraftarın sevgilisi olmuştur.

    ali yiğit'i gördükçe lösemiden kaybettiğim oğlumu hatırlıyorum. en büyük hayalim onunla birlikte galatasaray maçlarına gitmekti ama yarım kaldık. yarın molde maçında 3,5 yaşında bir çocuğun artık giyemeyeceği forması ile tribünde olacağım, maç sonu ali yiğit üçlü çektirirken oğlum çektiriyormuş gibi mutlu olacağım.

    unutmadan; bu çocuğun 14 yaşına kadar gördüğü zorluğu koca koca insanlar ömürleri boyunca görmemiştir. çok görmeyin gözündeki ışıltıyı.

  • aslında bunun kaynağı bence aileler. kızınızın zihinsel engeli varsa neden evlenip çocuk yapmasına müsaade ediyorsunuz?