ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
istanbul'da hiç karşılaşılmayan memleketler
-
(bkz: istanbul)
olağanüstü hal
-
vatan haini değilseniz korkulacak bir şey yok deniyor da, kardeş, dünyanın hiçbir yerinde vatan haini kalıbı bu kadar muğlak olmamıştır. cb'ye hede hödö desek içeri alınacak kıvamdayız şuan.
düşünsene ajan değislin, hain değilsin, terörist değilsin ama iktidara en ufak laf edersen vatan haini ilan edilebilirsin. kimse de edilemeyeceğinin garantisini veremez. o noktada değil mi iş? ben mi paranoyaklık yapıyorum?
gini katsayısı
-
0.4'e kadar iyi bir dağılım olduğunu, 0.5'ten fazlası dağılımın eşit olmadığını gösterir. y ekseninin yüzde olarak kümülatif gelir, x eksenininse yüzde olarak gelir sahipleri olduğu grafikte, içbükey lorenz eğrisiyle 45 doğrusu arasında kalan alanın 45 doğrusunun altında kalan tüm alana oranıdır gini. ancak, zaman içinde ülkeler arası gini karşılaştırmasının zor olacağı da söylenir çünkü değişik şekillerdeki lorenz eğrileri aynı gini katsayısını verebilir. ayrıca, sayısal olarak küçük olduğu için (0-1), büyük değişiklikler çok küçük oynamalar getirir, bu yüzden değişiklikleri yeterince iyi yansıtmayabilir.
inegöl'de kendini arayan adam
-
"kendimi arıyorken olmaktan korktuğum yerdeyim, inegöldeyim" dedirtmiş olaydır.
ali koç'un zorluklarla geçen çocukluğu
-
(bkz: of anne gene mi pirzola)
mangal yaparken kanser riskini azaltan 10 tavsiye
-
mangalsever yurdum insanlarının işine yarayacak 10 önemli tavsiye.
1. kırmızı et dışında bir şeyler yemeyi düşünebilirsiniz
kırmızı et, özellikle de sucuk sosis gibi işlenmiş etler yerine balık, deniz ürünleri, kümes hayvanları veya bitkisel yiyeceklerle mangalı deneyin. dünya sağlık örgütü kırmızı etleri kanserojen olması muhtemel, işlenmiş etleri ise direkt kanserojen olarak değerlendiriyor. bununla beraber amerikan kanser derneği yöneticisi colleen doyle der ki: "hca'lar (heterocyclic aminler) balık ve deniz ürünleri pişirirken de ortaya çıkıyor ama bu besinleri et ve tavuğu pişirdiğiniz kadar uzun süre pişirmek zorunda olmadığınızdan bileşiklerin gıdanın üzerinde birikmesi daha düşük oluyor."
2. önce marine edin
araştırma, en az 30 dakika süreyle marine etmenin, et, kümes hayvanları ve balık üzerinde hca oluşumunu azaltabileceğini gösteriyormuş. araştırmacılar bunun nedenini tam olarak netleştirememiş, ancak bir çeşit kalkan etkisi olabilirmiş. amerikan kanser araştırma enstitüsü'nden nigel brockton, “et ile ısı arasına temelde şeker ve yağdan oluşan bir bariyer koyduğunuzda, et yerine bu bariyer ısı ile kavrulmuş olur" diyor. etinizin daha lezzetli hale gelecek olması da bonus.
3. çeşitlendirin
pek çok meyve ve sebze türü aslında kanser riskini düşürebilecek kadar koruyucudur ve ızgara yapıldıklarında hca oluşturmazlar. bazı uzmanlar etin yemeği çeşitlendirmek için kullanılmasını tavsiye ediyor. mesela alternatif olarak biber ve soğan ile veya şeftali ve ananas ile tavuk şiş yapmayı düşünebilirsiniz. tavada kızartma yaparken de çalışan bu taktikte et, pişme işlemi boyunca diğer malzemelere de dokunduğu için ısıya maruz kalan et yüzey alanı azalıyor ve böylece daha az hca ortaya çıkıyor.
4. ot ve baharat kullanın
brockton'a göre etinizi otlar, baharatlar, çay, pul biber ve benzerleriyle — yani monomerik fenolik bileşik içeren malzemelerle — pişirmek faydalı olabilir çünkü, “bu malzemeler antioksidan özelliklerinden dolayı potansiyel olarak kanserojen bileşiklerin oluşumunu baskılamaya yarıyor.”
5. dumana dikkat edin
harvard t.h. chan halk sağlığı okulu'nun sağlıklı yaz pikniği konusunda yayınladığı makalede de belirtildiği gibi, mangaldan çıkan dumanı solumayın ya da soluduğunuz dumanı en aza indirmeye çalışın.
6. kömürden kaçının
kaburga veya bifteğin kemikli kenarlarında sıklıkla gördüğünüz siyah, gevrek kabuğun daha yüksek konsantrasyonda potansiyel kanserojen bileşikler içermesi daha muhtemeldir. bayan doyle ayrıca ızgaranın başlamadan önce iyice bir temizlenerek önceki ziyafette üretilen kömür parçacıklarından iyice arındırılması gerektiğini söylüyor.
7. etleri kesme zamanı
brockton, “bir şeyi ne kadar uzun pişirirseniz, kimyasal reaksiyon da o kadar uzun sürer ve hca miktarı da o kadar yüksek olur” diyor. eğer etinizi mikrodalgada ya da fırında önden biraz pişirirseniz, oluşan hca tabakası da o kadar kalın olmaz. aynı şey, küçük parçalar halinde kesilmiş et için de geçerlidir, böylece daha hızlı pişer. folyoda ızgara yapmak da yiyeceklerin dumandan korunmasına yardımcı olabilir ve pişirme süresini hızlandırabilir.
8. yumuşak ağaçlar yerine sert ağaçları seçin
bayan doyle, “tahta çeşidi de hca oluşumunu etkileyebilir” diyor. ceviz ve akçaağaç gibi sert odunlar ve odun kömürü, çam gibi yumuşak odunlardan daha düşük sıcaklıklarda yanar ve yiyeceklerin daha düşük sıcaklıkta yanan odunlarla pişirilmesi elbette en uygun olandır.
9. mangalı alevlendirecek yakıtı azaltın
polisiklik aromatik hidrokarbonlara maruz kalma olasılığını en aza indirmek için uzmanlar, daha yağsız et seçmenizi veya et üzerindeki görünür yağları pişirmeden önce kesmenizi tavsiye ediyor; böylece pişen yağlardan kömürlere damlayıp sonra tekrar duman olarak ete geri dönen zehir riskini en aza indirmiş olursunuz. bayan doyle damlamayı en aza indirmek için etleri ızgara üzerinde iken delmemenizi öneriyor.
10. sık sık çevirin
ulusal kanser enstitüsü, eti yüksek ateşte pişirirken sık sık çevirirseniz üzerinde daha az hca oluşacağını söylüyor. bu yüzden ne yapıyoruz, tavada pişirir gibi etin aynı yüzünü dakikalarca mangal ateşine maruz bırakmıyoruz.
kaynak: https://www.nytimes.com/…st popular&pgtype=homepage
bir erkeğin aktif kullanımdaki boxer sayısı
metinlerarasılık
-
"gök kubbenin altında söylenmedik söz yoktur." düşüncesini ifade eden kuramdır.
iki ya da daha çok metin arasında bir alışveriş, bir tür konuşma ya da söyleşim biçimi olarak anlaşılmalıdır. bir yazar, başka bir metinden parçaları, kendi metninin bağlamında kaynaştırarak yeniden yazar. her söylem, başka bir söylemi yineler ve her yazınsal metin, daha önce yazılmış olan metinlerden ayrı olarak yazılamaz, her metin açık ya da kapalı bir biçimde önceki metinlerden, yazınsal gelenekten izler taşır. metin, bir alıntılar toplamlıdır ve her metin eski metinlerden aldığı parçaları yeni bir bütün içerisinde bir araya getirir. her metin, kendinden önce yazılmış öteki metinlerin alanında yer alır, hiçbir metin eski metinlerden tümüyle bağımsız olamaz.
metinlerarası, hep önceki yazarların metinlerine, eski yazınsal geleneğe bir tür öykünme işleminden başka bir şey değildir.
bu bağlamda: her yapit metinlerarasidir.
özgünlüğe, tevarûde, çalıntıya itibar etmeyen metinlerarası şunlara bakar: aktarma edimi gerçekleştirilirken ne kadarı dönüştürülmüştür, şair gerçek metne gönderge metinden ne katmıştır? gerçek metni kendinin kılabilmiş midir?