hesabın var mı? giriş yap

  • ekşi sözlüğün kuruluş amaçlarından biridir faydalı ve doğru bilgilerin yayılması. şimdi ise biraz forum biraz piyasa bir tad almış gidiyor sözlük. evet maalesef yazarlar paylaşılan bilgileri sorgulamıyor, kendi kafasına uygunsa yazılan yazı, paylaşılan bilgi basıyor şukelayı...

    peki sözlüğün bu hale gelmesinin sebebi kim acaba?
    (bkz: ssg)

    önce kendi değerlerine aykırı hareket edip, ilgili ilgisiz herkesi yazar yapıp, kontrolü imkansız hale getir, sonra aziz nesin havalarında sözlüğün %bilmem kaçı aptal tespiti yap. neye yarar...

  • lübnan iç savaşı sırasında suriye'nin lübnan'ın doğu kısımlarını işgal etmesiyle israil lübnan güneyini işgale başlamış ve savaş çok farklı bir boyuta gelmişti. israil, lübnan güneyinden 40 km kadar içeri girmiş, doğudaki suriye birliklerini tehdit etmeye başlamıştı.
    1982 yılının başlarında israil 90. tümeni marjanun'dan geçip kaukaba ve hasbayya köylerini ele geçirmişti. 9 haziran günü buradan suriye'nin daha önceden işgal ettiği, 10. tümen'e bağlı 79. ve 91. tabur üs noktasına doğru, beka vadisinin kuzeyinden jeb jannine'e ilerlemeye başladı. israillilerin amacı beyrut-şam yolunu kesip suriye'nin ihtiyaç duyduğu tedarik yolunu kesmekti.
    10 haziran günü 90. tümenin bu ilerleyişi suriye ordusunu harekete geçirdi. suriye bu birlikleri tam tespit edemediği için hedefi bulup anında yok eden gazelle tipi helikopterler ile israillileri durdurmayı amaçladı. gazelle helikopterlerinden biri ayn-ata-raşa yolu boyunca ilerleyen bir m-60 ve m-113 konvoyu saptadı ve hot füzeleriyle israil'e ait 12 tankı yok etti, tabi bu israil tarafından yalanlandı. başka bir gazelle açılan 20mm'lik ateşle ağır hasar aldı fakat rotorundan çıkan dumana rağmen mezzeh hava üssüne ulaşmayı başardı. helikopterlerin yanı sıra suriye uçakları da israil mevzilerini vurmaktaydı. israil, helikopter ve uçakların bu hava saldırılarında ağır kayıplar vermişti ancak bu onları durdurmadı. israil 90. tümenine daha kuzeye ilerleyip sultan yacoub köyünü alması, buradan suriye birliklerinin içine sızması emredilmişti nitekim, bu onlara büyük bir bedel ödetecekti.
    burada israil istihbaratına göre iyi mevzilenmiş suriye birlikleri bulunmaktaydı ama israilliler düşmanlarını küçümsediler ve buradan ilerleyebileceklerine karar verdiler. 90. tümen m-48a3 magach tanklarıyla donatılmış, daha önce 91. suriye tümenine ait 35 tankı yok etmiş buna karşın 5 tankı kullanılmaz hale gelmişti. israillilerin düşmanlarını küçümsemesinin bir nedeni de buydu.
    saat 19:00 civarı tümen komutanı gioria lev emri aldı ve 362. taburu sultan yacoub'a doğru sürdü. tabur köyü kolaylıkla geçti ancak saat 01:30'da dar bir vadiye ulaştılar ve tam bu anda etrafları suriye ordusu tarafından sarıldı. suriye ordusu milan anti-tank füzeleri ve rpg roket atarlarıyla israil 362. taburuna geceyi gündüz ediyordu. saat 04:00'a kadar vadi içerisinde sıkışmış israil taburu karşılık vermeye devam ediyor ancak hem havanın karanlığı hemde düşmana nazaran alçakta kalmaları onları bir bir yere seriyordu. şafakta vadi içerisine sıkışmış israil birliğini kaçırmak istemeyen suriye mig-21'leri havalandı ancak birliklerin yakın olması nedeniyle bombalama yapamadı. nihayet, israil, bir kurtarma harekatına başlamış, ilk olarak, lübnan'a 1 gün öncesinden konuşlandırılan 880. tabur, bölgeye takviyeye giden 3. ve 1. suriye zırhlı tümenlerinin ilerleyişini durdurmuştu. daha sonra israil 11. topçu alayı 362. taburun etrafını bir duvar gibi çevreleyecek ve onları koruyacak bir şekilde bölgeyi topa tuttu. en nihayetinde israil taburu bölgeyi zar zor terk etti ama sahip oldukları tankları kendilerini yavaşlatacağı için geride bıraktı. 10 adet m-48 suriye ordusu tarafından ele geçirildi ayriyeten 3 zırhlı piyade aracı yok edilirken 30 israil askeri de öldürüldü. aynı zamanda 3 israil askerinin de esir alındığı suriye tarafından açıklanmış olmasına rağmen bu israil tarafından kabul edilmedi. bir gazeteci ise bu üç israil askerini şam'da gördüğünü iddia etti.
    bu çatışma sonrası iki taraf da ateşkes yapmaya karar verdi ve 11 haziran günü öğle saatlerinde ateşkes sağlandı. ateşkesin geçerli olmasından önce israil ve suriye daha fazla bölgeyi kontrol etmek için harekete geçti bu nedenle çatışmalar devam etti.
    daha sonra suriye, yakınlık duyduğu sovyetlere ele geçirdiği tankların incelenmesi için teslim etti oradan kubinka tank müzesine yerleştirildi.
    bu muharebe suriye için hatırlanması gereken önemli bir hadiseydi bu nedenle ekim panorama müzesinde olayı betimleyen tablolar bulunmaktadır.

  • şimdiye kadar yaptığım ama bu başlıktaki entryleri okuduktan sonra derhal son vereceğim eylem.

    zaten tüm davranışlarımı ekşi sözlükte yazılanlara göre şekillendiriyorum. geçen gün de tüm kısa kollu gömleklerimi ateşe verdim.

  • şöyle bir düşündüm de bu entryi en iyi bu şekilde yazmaya karar verdim.

    istanbul veya marmara denizi faylarında 7 veya üzeri büyüklükte muhtemelen gerçekleşecek olaylar.

    deprem anı: çığlık çığlığa koşan insanlar, kağıt gibi yıkılan evler olacaktır her yerde. yeni yapılan bir kaç mahalle, istisnai 3 5 bina dışında heryer toz bulutu, her yer yıkık, her yer kaos, her yer ne yapacağını bilmeyen insanlarla dolacaktır.

    depremden hemen sonrası: enkaz altında kalanlara bağıranlar, ve ilk yağmacılar bu dönemde olacaktır. elektrikler kesilecektir. cep telefonları kitlenecektir. medya yayınları aksayacaktır. depolar, mağazalar, marketler soyulup soğana çevrilecektir.

    depremden birkaç saat içinde: ağır yaralılar ölmeye başlayacaklardır. ölüm sayısı bu bölümde yaklaşık 100-150bin olsa da hızla artacaktır. artçılarla yıkılmayan binalar da yavaş yavaş yıkılacaktır. suç oranı yağma için büyük oranda artacaktır. köprüler 8 büyüklüğü görmeden muhtemelen yıkılmayacaktır fakat yollar perişan olacağı için bütün ulaşım kitlenecektir. herkes istanbuldan kaçmaya çalışacaktır. hastaneler yıkılmamışlar ise kaos ortamında kavga ve ölümlere şahit olacaktır.

    depremden sonra ilk gece: enkaz altından insan çıkarmak dışarıdaki ölüleri sevketmek ya da kurtulanları doyurmaktan çok daha önemsiz duracaktır. 15 milyonluk hatta etrafındaki büyük şehirlerle 20 milyondan fazla nüfusu olan bir şehri elden doyurmak imkansız olduğundan hırsızlık veya cinayet olayları yaşanacaktır. şehri ağır bir kıtlık havası kaplayacaktır. eğer kış ise, ilk geceden itibaren donarak ölümler başlayacaktır, hem enkaz altındakiler hem dışarıdakiler için.

    24-48 saat arası:rüzgar hali hazırda esmiyorsa inmeyen toz inecektir. yaralı olarak hastaneye gitmeye çalışanlar bir muhattap bulamayacaklardır. iç kanama, travma gibi vakalar büyük oranda öleceklerdir. enkaz altındaki ölüler yavaş yavaş kokmaya başlayacaklardır. türkiye çapında istanbuldan kaçanları evinize alın, bolbol ekmek üretin türü kampanyalar başlayacaktır, gıda yardımı yapın. bilgi dezenfermasyonu olacaktır. ölü sayısı ve hal durumuyla ilgili deprem bölgelerine muhabirler giremeyeceği ya da girmeyeceği için kulaktan duyma veya tahminlerle bilgiler verilecektir. ekmek, yemek, çadır, soğuk, bebekler, çocuklar ve yaşlılar çok büyük problem teşkil etmeye başlayacaktır.

    48-72 saat arası:enkaz altından çıkarılanlar olsa bile, ki iş makineleri veya akut bu işe başka deprem kadar yoğunlaşamayacaktır, hastanede ilgisizlikten öleceklerdir. açlık çoğu insan için ciddi bir hal aldığı için her yemek yardımında kalabalık ve kaostan insanlar ölmeye başlayacaktır. şehrin elektriği muhtemelen geri getirilemediği için zaruri ihtiyaçlar karşılanamayacaktır. su ciddi bir problem haline gelecektir. sevkiyatlar aksayacağı için damacana veren şirketler servis veremeyecektir. istanbul dışına muazzam göç olacaktır. çalıntı otostop otobüs veya herhangi bir şekilde yürüyerek de olsa insanlar istanbuldan kaçmaya çalışacaklardır. ölü sayısı 400bin civarına tırmanacaktır.

    72-96 saat arası: martılar şehrin içine girip sokaktaki ya da enkazdaki ölüleri yemeye başlayacaklardır. şehir kokmaya başlayacaktır. kurtulanlar da açlık veya soğuktan ölmeye başlayacaklardır. su açlık bir çöl gibi saracaktır istanbulu.

    4-7 gün arası: devlet bütün dış-iç yardım stoğunu eritip marmara bölgesi dışında çok az varolan fabrikasına ne üretebildiyse afet bölgesine göndermeye devam edecektir. hükümetin resmi olarak düşüp askerin yönetime el koymasını bu aralar öngörüyorum. bütün tsk bütün şehri afet bölgesi istediği yeri de karakolu yapacaktır, şehir dışından vicdani görev olarak gelmiş doktor ve hemşireleri çalıştırmaya çalışacaktır. yemek kimseye yetmeyecektir. battaniye çadır gibi yardımlar ikinci planda kalcak, soğuk perişanlık ve ölüm yaratmaya devam edecektir.

    2. hafta: türk ekonomisi, türk lirası değerinin çoğunu yitirecektir. istanbul dışındaki hayat için inanılmaz bir enflasyon söz konusu olacaktır. ekmek günler çerisinde özellikle marmaraya yakınyerlerde 1den 5e hatta 10 liraya çıkabilecektir. bütün ülke stokları ve depolarına devlet el koyup istanbula gönderecektir. bu sırada şehirde, pislik, hastalık, açlık ve ölümler önüne geçilemez bir hal almaya başlayacaktır. ölü sayısı depremden hemen sonraya göre belki de 500 bin artış gösterecktir. kurtulanların bile kurtarılamaması, dışarıdakilerin salgın hastalıklarda ölmesi, özellikle patlayan bebek ve çocuk ölümleri bundan sonra da devam edecektir.

    2-4 hafta arası: ölü sayısı depremden hemen sonraya göre 1 milyona yakın artış gösterecktir. ekonomide kur, ekmek fiyatı, temel gıda malzeme fiyatları sabitlenecek, tsk tarafından yönetilen afet bölgesinde belki sözlü belki yazılı karne ile yemek dağıtımı devam edecektir. ilaç yokluğu, müsait olmayan şartlar gönüllülerin geri dönüşüne sebep olabilecektir. iş makineleri toplu mezarlar kazacaklar, belki de kimlik tespitlerine gerek olmadan insanlar gömüleceklerdir. ölüm ve göç sebebiyle istanbulun nüfusu maksimum 3-4 milyon kalacaktır.

    1-3 ay arası: koku dağılacaktır. istanbul hayalet şehir haline gelecektir. içinde 1 insanın dahi olmadığı hayalet yıkık mahalleler ortaya çıkacaktır. gıda tüm türkiyede sorun haline gelecektir. ithalat ile bu sorun çözülmeye çalışılacaktır. süpermarketler büyük oranda bomboş koridorlarda 3 5 ekmek peynir zeytin domates patates satan, konserve koyulan yerler olacaklardır. ülke üretimi çok büyük oranda düşecektir. imkb eğer olur da açılırsa %98lere varabilecek düşüş gözlemlenecektir. dolar/tl 20nin üzerine çıkacaktır. bu sırada şehrin elektriği ve suyu geri kazandırılmaya çalışılacaktır. şehir suyu pisliği hastalıkların önüne geçilememesi, pislik gibi sebeplerden ölümler son hızla devam edecektir.

    1 sene içinde: özellikle facebook gibi siteler aracılığıyla insanlar ulaşabildiklerine ulaşacaklardır, ulaşılamayanlar öldü kabul edileceklerdir. resmi rakamların çok çok üzerinde gerçek ölüm sayıları olacaktır. türk ekonomisi %80lere varan oranda küçülecektir. ekonomik krizin ötesinde, yaşam zorluğu çekilecektir. 1 yıllık aranın ardından bazı kurumlar çalışmaya veya eğitime devam ederken bazı kurumlar bunu başaramayacaktır. asker başta kalmaya devam edecek, seçim yönünde bir istek veya ihtiyaç olmadığı için seçim yapmayacaktır.

    hepsinden sonra: deprem sonucu(hastalık, açlık vs. dahil) 1-2 milyon arası insan yok olacaktır. bu trajediyi bu millet atlatamayacaktır. hayat devam edemeyecektir. türkiye tüm dünyada depremin yıktığı ve bitirdiği ülke olarak kalacaktır. toprak altıda yatan bir tanıdığı olmayan olmayacaktır. enkazlar yıllar boyu kıpırdatılamayacaklardır.

    istanbul ise yıllarca basit bir kasaba olarak işleyecektir, bütün ekonomik turistik, endüstriyel yükü uçacaktır. türkiyenin yeni istanbulu yeni yüzü uzun süre izmir olacaktır. tarım ülkesine dönüş ve fabrikalar ile ülkeyi doyurmak üzere üretim yapılmaya çalışılacaktır.

  • hakan fidan'ın siyasete girmesi türk siyaseti için çok iyi olacak milletvekili olmasına memnun oldum.

    hakan fidanın milletvekili olmaması çok hayırlı oldu bence

    size akp'li taklidi yaptım