hesabın var mı? giriş yap

  • bilim, sanayi ve teknoloji bakanı fikri ışık, "yerli otomobil konusunda menzili artırılmış seri hibrit araca odaklandık. şehir içinde ortalama 100 kilometreyi sadece 3 liralık maliyetle katedilebilecek" demiş. bu da link

    bıraksanız benim benzinli aracım da 100 kilometreyi yaklaşık 3 liralık maliyetle katedilebilecek. ama siz o hibrite de öyle bir vergi bağlarsınız ki (sürücüler yedi ceddinizin kulağını çınlatır)... bırak 3 lirayı, keban'ın sahibi olsak fayda etmez.

    seçim yaklaşıyor. bu türden haberler artık mantar gibi türer. yok 3 liraya 100 km, yok 3 kuruşa 5 köfte vs.

    debedit: gezi'yi hatırla.

  • bir tanrı düşünün ki koskoca evreni ve zamanı yaratıyor, içine neredeyse sınırsız sayıda yıldız ve gezegen dolduruyor. türlü fizik kanunları, kimyasal tepkimeler koyuyor. yetmiyor, evrenin kimi bölgelerinde biyolojik faaliyetler yaratıyor ve bunların içinden biri kendini sorgulayabilir hale geliyor. bu tanrı öylesine kudretli ki yukarıda bahsedilen, yarattığı şeylerden sınırsız sayıda tekrar üretebiliyor. yok edebiliyor. üstelik hepsinden münezzeh, yani bu yaratımları kendisinden hiçbir şey eksiltmiyor.

    öyle bir güç.

    ve bu tanrı kendini savunmuyor ancak koskoca evrende, sınırsıza yakın yıldız içerisinde, küçücük bir kayalık gezegende, şans eseri yaşayan bir canlı o tanrının savunulmaya ihtiyacı olduğunu düşünüyor.

    be arkadaş, bu ne biçim bir saçmalık?

  • öyle çok abartılacak bişey değildir bu durum sevgili 21likler. 18 ile 21 arasında çok fark yoktur yani. hala hava güneşliyken parkta sokaklarda oturabilir, tepeden facebook fotoğrafı çekebilir, sokakta atlaya zıplaya yürüyebilir, görgüsüzce bağırarak kahkahalar atabilirsiniz, sevgilinizden ayrıldığınız için sokakta ağlayabilir, yeniden barıştığınızda hemen ilişki durumunuz güncelleyebilirsiniz..saatlerce internette sörf yapabilirsiniz. gece uyumayıp okula gittiğinizde "gece hiç uyumadım yaae" diyebilirsiniz. "sabah iki bira çaktım da geldim kanka kokuyo muyum baksana bi" triplerine girebilirsiniz.ve buna benzer bi çok şey daha işte..

    kimse size "21 yaşında kocaman kız/erkek napıyo bu allah aşkına" diye bakmaz.bilirler ki 21 yaşındasınız.. sorumluluk yükünüz az.
    kafanıza göre takılabilirsiniz yani.

  • "ulan 150 lira burs vereceksiniz, istiyosunuz ki tüm akrabalarım ölmüş olsun, tutunacak dalım kalmasın. sakat kalayım, tecavüze uğrayayım. ibneler!"

  • imamoğlu: bana çay getirdi diye adamı sultanbeyli'ye sürdüler.

    sunucu: niye sultanbeyli kötü bir yer mi?

    imamoğlu: adam başakşehir'de oturuyor.

    sunucu: -404 fatal error-

  • kamp yaparken yanınıza 750 tane şey almanıza gerek yoktur. öncelikle hayati malzemeleri saymak gerekirse:

    -testere
    -balta
    -uyku tulumu (4 mevsim kamp yapacaksanız -10luklar işinizi görür.)
    -mat
    -termofor(kış kampları için hayat kurtarır.)
    -kamp bıçağı
    -yün çorap
    -polar kıyafetler
    -su geçirmez bot
    -nemlenme yapmayan çadır (husky ve marmot önerilir.)

    bunlar hayatta kalmak için önemlidir. tabi bu saydıklarımın çoğu plaj kampı yada festival kampı yapacaklar için gerekli değildir. kış kamplarında özellikle bu ekipmana sahip değilseniz işiniz oldukça zor olacaktır.

    öncelikle kamp için olmazsa olmaz kamp ateşidir. ateş, hem yabani hayvanları kamp alanınızdan uzak tutar hem de size keyifli anlar yaşatır. tabi bir de üşümezsiniz. güzel bir ateş için size kuru odunlar gerek tabi. öncelikle kamp yapacağınız yerin üç-dört gün boyunca yağış almadığından emin olun. çıkış noktanız ile varış noktanız arasında müthiş bir hava farkı olabilir. bir defasında şehir merkezinde 17 derece olan hava kamp alanına ulaştığımızda -1 dereceye düşmüştü. iki saat içinde. ne diyorduk kamp alanının yağış alıp almadığını kontrol ediyoruz. aksi halde odunlar oldukça su çekmiş olacaktır. gözü kararttınız illa kamp yapacağım hem de kış kampı dediniz. o zaman güzel bir testere ve yarma baltasına ihtiyacınız var. odunları mümkün olduğunca en küçük parçalara bölmeniz gerekiyor. zira büyük kütükleri kurutmak oldukça zordur. yanınızda mutlaka ateş oluşturmayı kolaylaştıran parçalar getirmeniz gerekiyor. ayrıca ne olur ne olmaz mutlaka yanınızda magnezyum çubuğu taşıyın. kendinizce canlı bir ateş oluşturduğunuzda ıslak odunları, oluşturduğunuz ateşin etrafına dizerek kurumalarını sağlayabilirsiniz.

    kamp kurarken diğer önemli bir nokta ise kış kampları özelinde bahsediyorum tarp kurmaktır. decathlon'da satılan tente işinizi görür. kamp ateşi eğer çok güçlü değilse sadece sizi ön kısmınızı ısıtacaktır. oturduğunuz yerin arkasında tarp kurarsanız eğer sıcak havanın bir kısmı orada kalacak ve sırtınızı da ısıtacaktır. ayırca uyumadan önce kafeini yüksek olan ve uyku kaçıran içeçeklerden uzak durunuz. çadırınıza girmeden önce mutlaka çişinizi yapınız. boyun ve ayak bölgenizi soğuğa karşı koruyunuz. bu bölgeler vücut ısısını oldukça düşürmektedir.

    yaban hayvanlarını uzak tutmak adına yapılacaklar:

    yediğiniz şeylerin çöpünü ya ateşte imha edin ya da kamp alanınızdan oldukça uzağa koyun. kamp alanınızın yakınına koyarsanız eğer tilki, kurt ve domuz gibi hayvanlarla muhatap olabilirsiniz. yakmak en iyi çözümdür. ayrıca yemek yaptığınız kaplarda koku yayacaktır. onları da güzelce yıkayınız ve aracınızda ya da uzak bir alanda saklayınız.
    uyumanızı engellemeyecekse alanda açık tutacağınız bir hoparlör yada telefon yine hayvanları uzak tutacaktır. ses tabancanız varsa eğer bir kaç el ateş edebilirsiniz.(tasvip etmiyor olsam da önerimdir.)
    ancak unutmayın ateş mutlaka yanmalı.

    türkiye'de bugüne kadar kampçılara saldırmış ayı vakasına rastlanmadı bildiğim kadarıyla. ayılar iki sebeple saldırır:
    1)çok açtır.
    2) yanında yavrusu vardır.
    umarım karşılaşmazsınız.*

    iyi kamplar.

    sorusu olanlar yeşillendirebilir.

  • türk istiklalini, türk cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir.

    mustafa kemal atatürk'ün, kurtuluş savaşı'nı birinci ağızdan aktardığı ve o döneme kadar yapılan faaliyetleri özetleyen; 15 ekim - 17 ekim 1927 tarihleri arasında yaptığı tarihi konuşma toplam 36,5 saat sürmüş, sonrasında nutuk adı altında kitaplaştırılmıştır.

    yukarıdaki tanım da bu kitaptan alıntıdır.

    mustafa kemal atatürk'ün ölümünden yaklaşık 5 ay önce, 20 haziran 1938 tarihinde çıkan kanun ile 19 mayıs günü, 19 mayıs gençlik ve spor bayramı olarak kutlanmaya başladı. 12 eylül 1980'den sonra adı, 19 mayıs atatürk'ü anma gençlik ve spor bayramı olarak değiştirildi.

    aynı zamanda cumhuriyet halk partisi'nin de kurucusu olan mustafa kemal atatürk; kurtuluş savaşının fiilen başladığı tarih olarak kabul edilen 19 mayıs 1919'un yıl dönümünü gençlere armağan etmesinin yanında, yaptığı tarihi konuşmanın da son bölümünde gençliğe hitap etmek suretiyle, türk gençliğine verdiği önemi göstermiştir.

    bu sebeptendir ki gençliğe hitabe ve 19 mayıs, atatürk'ün gençlere ve gelecek nesillere olan güveninin adeta simgesi olmak gibi ortak bir noktaya sahip denilebilir.

    nutuk'un içerisindeki;

    --- spoiler ---

    sayın baylar; sizi, günlerce işlerinizden alıkoyan uzun ve ayrıntılı sözlerim, en sonu tarihe mal olmuş bir çağın öyküsüdür. bunda, ulusum için ve yarınki çocuklarımız için dikkat ve uyanıklık sağlayabilecek kimi noktaları belirtebilmiş isem kendimi mutlu sayacağım.

    --- spoiler ---

    cümlesinden de anlaşılacağı üzere mustafa kemal atatürk; "yarınki çocuklarımız" dediği insanları, yani tam olarak bizleri dikkat ve farkındalığa çağırmış.

    bunu da, yine nutuk içerisindeki şu cümleyle yapmış:

    --- spoiler ---

    "memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalalet* ve hatta hıyanet* içinde bulunabilirler. hatta bu iktidar sahipleri şahsi menfaatlerini*, müstevlilerin* siyasi emelleriyle tevhid edebilirler*."

    --- spoiler ---

    bayramımız kutlu olsun.

  • enflasyondan önceki bir fıkra;

    bir adam tablada kavun satıyormuş. etikete yazmış;

    ---> 1 kavun 3 lira, 3 kavun 10 lira

    yoldan geçen genç bir sevgili çift bu adamı görmüş. erkek kıza hava atmak için "bak şimdi şu kavuncuyu nasıl rezil edeceğim gör" demiş.

    - ağabey bana 1 tane kavun ver
    + al evlat
    - ne kadar
    + 3 lira

    - ağabey bana 1 kavun daha ver
    + al evlat
    - ne kadar
    + 3 lira

    - ağabey bana 1 kavun daha ver
    + al evlat
    - ne kadar
    + 3 lira

    genç, kavuncuya "ağabey bak ben senden 3 kavun aldım, sana 9 lira verdim. sen oraya 3 kavun 10 lira yazmışsın. sen bu işi bilmiyorsun" demiş.

    kavuncu cevap vermiş "bak evlat, herkes bana akıl vereceğim diye 1 kavun yerine 3 kavun alıyor. sonra da gelip bana ticaret nasıl yapılır öğret diyorlar"

    debe editi: fıkrayı yazdığım an birileri mesaj atıp çok kötü fıkra falan dedi, kulak asmadım. sonra millet fıkrayı debeye soktu. hay siz çok yaşayın e mi :)

  • insanlarla çok çabuk içli-dışlı olmaktır. yeni bir ortama girdiğinizde belli bir süre insanlarla aranıza mesafe koyun, zaman içinde zaten kimlerle bir paylaşım içine girebileceğinizi anlıyorsunuz.

    insanları tanımaya çalışmayın, biraz zaman geçsin onlar zaten kendilerini size tanıtacaklar.