ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
memleketinin adını söylemeden anlat
-
nasıl sikko memleketse insan yakanı ve köpegi ile meshur.
max planck
-
kuantum konseptini ortaya atan insandır. teoriyi doğrulayan sonuçlara rağmen kabul edilmesi o kadar uzun sürdü ki şöyle bir şeyler söylemiş bilimsel otobiyografi'de:
"yeni bir bilimsel gerçeklik ona karşı çıkanları ikna ederek ve onların ışığı görmelerini sağlayarak değil, ona karşı çıkanlar en sonunda öldükleri ve ona aşina yeni bir nesil büyüdüğü için galip gelir. "
25 ocak 2022 bakanların atatürk havaalanına inmesi
-
yıkmaya ant içip, sabah akşam lanetler yağdırdıkları atatürk havalimanına muhtaç kalan akp'lilerin eylemidir.
imdb'ye göre en iyi yerli 25 dizi
-
sidika'nin listede olmasi sasirtmamistir. sen anlamazsin z kusagi, anlasaydin baban yerine sen giderdin bakkala.
binali yıldırım'ın aydınlandığı an
-
bugün fox tv'deki canlı yayında yaşandı. davutoğlu'nun kim tarafından görevden alındığını, "benim tercihim değildi" dediğini bilmeyen yıldırım, ismail küçükkaya'nın kısa bilgilendirmesi sonucunda büyük bir aydınlanma yaşadı.
izliyoruz: https://twitter.com/…vots/status/851356717854199808
ibrahim kutluay'ın demet akalın'a dönmesi
-
saatler sürecek bir ameliyat gerektirir.
#öğretmenmaaşıyetmiyor
-
neden meslek ayrımı yapılmış anlamadım. maaşı yeten var mı?
bodrum'da sokakta yatan tatilciler
-
instagrama bu şekilde fotoğraf atmadıkça kim bilecek ki…bodrum'da tatil yaptık dersin…
1 temmuz 2004 karnımın acıkması
tüm komşularımızın kendi alfabelerini kullanmaları
-
öncelikle çin gibi ülkeler okuma yazma öğretme konusunda sıkıntı çekiyorlar. illa kendi en eski alfaben olursa güzel olacak diye bir şey yok. japonya'nın alfabesi de zaman içinde değişmiştir. latin alfabesini değiştirip kendi alfabemizi yapmışız, yazıldığı gibi okunuyor mis gibi. önemsiz bir olay gibi geliyor ama altı ayda okuma yazma öğreniyorsun. okumada tutarsızlıklar yok denecek kadar az. ingilizce veya çince okuma öğrenen çocuklar bu seviyeyi 3 senede görüyor. o yüzden şu an kullandığımız alfabe dilimiz için mükemmel. kaldı ki dünyanın bilim ve iletişim dili olan ingilizceyi ikinci dil olarak öğrenirken de kolaylık sağlıyor. özetle alfabe bizim, yedirmeyin.
sadece askerde karşılaşılan olaylar
-
çekilecek 25 metrelik çizgiyi askerlerin boyuyla ölçmek.
bir gün sabah içtimasının hemen ardından bölüğe yeni gelen bi' uzman çavuş "gençler bana 1.80 ve 1.60 boyunda adamlar lazım. boyu 1.80 ve 1.60 olanlar beni şurada beklesin geliyorum ben şimdi" der ve gider.
yaklaşık bi yarım saat sonra komutan gelip sadece 4-5 kişinin kenara ayrıldığını görünce "yok mu lan aranızda 1.80'lik adam. 13 kişi lazım bana. 13 tane 1.80, 1 tane de 1.60 arıyorum. tek tek boyunuzu ölçtürmeyin lan bana" diye söylenir. öndeki birkaç kişiye tek tek senin boy kaç diye sorup 170 komutanım, 1.76, 1.83 vs cevaplarını alınca memnuniyetsiz şekilde içeriye gider bir daha.
allahım merak içindeyim ne olcak acaba, ne yapıyo bu herif falan derken bir daha gelip, beyler aranızda odtülü sinan varmış, gelsin bakayım yanıma deyip yanına çağırır
uzman: sinan sen odtülüymüşsün kafan çalışır senin, benim gösterdiğim kişilerin boylarını topla tamam mı?
sinan: emredersiniz komutanım.
komutan kafasına göre 15-20 kişiyi yanıya çağırıp boylarını tek tek sorar, 1.73, 1.78, 1.84, 1.76... bu sırada sinan da toplamaya başlamıştır. sinan sırayla söylediklerini toplar ve 25.12 diye bağırınca komutan tamam dur fazla oldu, tam 25 olması lazım, 25 olması önemli, napcaz diye sorar ve sinan'ın teklifiyle 1.84lük arkadaşı çıkartıp 1.72lik adamı dahil eder gruba. toplamları tam 25 metre oldu dimi sinan diye de son kez teyit alır sinan'dan ve kenara ayrılan askerelere gelin benle çizgi çekmeye gidiyoruz der. meğer 25 metrelik çizgi çekilecekmiş ve herif bu adamları tek tek yere yatırıp mesafeyi ölçecekmiş.
işin daha da komik tarafı, günün sonuna doğru çizgi çekilmiş, bölüğe geri dönülmüştür. uzman çavuş yanımıza gelerek odtü'lü sinan'a bu iyiliği karşısında jest yapıp çay ısmarlamıştır, tatlı tatlı çaylar içilip muhabbet edilirken sinan'dan o ölümcül soru gelir; komutanım botları çıkararak uzandılar değil mi?
olm yaa ahahahahah