hesabın var mı? giriş yap

  • içki içmeyenlerin ya da arada bir öylesine accık içenlerin anlayamadığı his.

    bir süre sonra her şeyin daha güzel olacağını bilirsin. hafif karıncalanmaya başlar beynin. muhabbet keyifli bi hal alır. şarkıların hiç duyulmayan melodileri kulağına gelmeye başlar. ömer hayyam'ın bahşettiği rubailer kutsal cümlelerin olur. ayıkken sevmediğin insanlar bile aslında iyi insanlara evrilir. sabah pişman olacağını bile bile yazarsın geçmişe doğru mesajları. hatta boşver muhabbeti kal tek başına. sadece yazı, müzik ve sigara. gökyüzüne doğru yapılan bodoslama yolculuk. okyanusu yarıp en derinlere doğru yıldırım gibi inmek. şu anda ayık olduğuna hayıflanmak.

    oysa diğer güzel insanların kafelerde sıkıcı muhabbetler yapıp ellerindeki telefonlara gömülmelerine biz hiç ses çıkarmamıştık. çünkü onlar gezmeyi seviyordu biz durmayı, durup arkalarından bakmayı. yaprak seviyorduk biz yaprak kuru yaş ayırmadan, onlar ezmeyi seviyordu neye bastıklarına bakmadan. evet, boş içki şişeleri var yanımızda ve her birinde ayrı hüzün.

  • bundan 5-10 sene sonra ekonomik açıdan bugünlerden bahsedilince mevcut durum hakkında büyük ihtimal ''iktisadın intikamı'' tabiri kullanılacak. bundan sadece 1 yıl önce ekonomi kanallarında ciddi yorumcular ''yeni normal''den bahsediyorlardı. ''yeni normal''e göre iktisadın en temel teorileri bile artık hatalı sonuçlar veriyordu, dünya ekonomisinin eskisi gibi değildi; internet,iletişim araçları, gelişmiş ulaşım araçları vb. yenilikler nedeniyle dünya ekonomisi artık çok daha verimliydi ve bunu ekonomistler bile geç fark etmişti. eskiden normal kabul edilmeyen birçok durum artık normal olacaktı !

    ekonomiye merak saranların ilk sorduğu soru olan ''neden para basarak borçlarımızı ödemiyoruz ?'' sorusuna bu yeni akım ''çok da şey etmeyin ama basın gitsin'' mantığıyla yaklaşıyordu yani 2008'den sonra basılan devasa paranın çok da risk oluşturmadığını hatta dünyadaki verim artışı sebebiyle çok daha fazla para basma kapasitesi olduğundan bahsediyorlardı enflasyon uzun süre daha küresel çapta geri dönmeyecekti !

    bir ekonomistin ekonomiden bu kadar kopması anormaldi ama 2011-2017 arasında basılan devasa paraya rağmen bir türlü ortaya çıkmayan enflasyon insanları bu fikirlere itti; dünyanın en büyük merkez bankasının(fed) başkanı bile(j.yallen) neden ekonomide enflasyon oluşmuyor sorusuna ''bilmiyorum'' cevabını verebiliyordu.

    bugün yeni normalden bahseden kişi ekonomist olarak anılma konusunda risk yaşar. 2017'de fed'in üç defa faiz artırımını mümkün görmeyen saygın otoriteler şimdilik 4 artırımı garanti olarak kabul ediyorlar. fed'in çok önem verdiği ön görülebilirlik olmasaydı ya da abd'i trump gibi bir meczup yönetiyor olmasaydı 4 faiz artırımı bile iyimser bir senaryoya dönüşebilirdi !

    geçen senelerde küresel boyutta borsalar,emtialar vb. her varlıkta o kadar büyük balonlar ortaya çıktı ki piyasa bunlarla yetinemeyip yeni balonlar oluşturabileceği varlık biçimleri üretti.(kripto paralar)

    belki küresel şartlardaki aşırı rahat ortam herkesi ''yeni normal'' saçmalığına sürüklemedi ama en makul stratejistler bile gelen fırtınayı göremediler. 2018 başında gop(gelişmekte olan piyasalar) borsalarının sene sonlarına kadar rekordan rekora koşması bekleniyordu ! nisan ayında bile gop merkez bankaları faiz indirimlerine devam ediyorlardı ki mayısta resim tamamen değişti yani sadece türkiye'de değil dünyada bile yaygın şekilde sadece bir ay sonrası bile ön görülemedi !(biz o dönem %7'ler civarında büyümeyi planlıyorduk !)

    -arjantin'de kriz ortaya çıktı; tükiye'de durum kritik ve görünen o ki daha birçok ülke çok ciddi sarsıntı yaşayacak.

    sene başından beri msci gelişmekte olan ülkeler endeksine göre dolar bazlı olarak ülkelerin endekslerindeki değer kayıpları şu şekilde-;(geçen haftaki veriler)
    türkiye-%52
    brezilya-%19
    g.afrika-%19
    endonezya-%18
    filipinler-%17
    macaristan- %15
    bu şekilde gidiyor. aynı dönemde msci dünya endeksi ise %2,5 artıda !

    yine aynı dönemde;
    türk lirası %34
    arjantin pesosu %33
    brezilya reali %13
    rus rublesi %11
    güney afrika randı %9 değer kaybetti.

    peki küresel şartlarda bozulma başladı mı? abd, faiz artırıyor ama henüz nötr faiz oranına bile (ekonomik aktiviteyi ne destekleyen ne de yavaşlatan) bir sene kadar uzak üstelik nötr seviyeye ulaştıktan sonra bile faiz artırımına ihtiyaç duyabilecek bir görünümleri var. ingiltere'de az biraz faiz var, avrupa ve japonya merkez bankalarının ise faiz oranları halen negatif ! parasal genişleme daha yeni zirvesine ulaştı ki bu basılan paralar uzun yıllar içinde geri toplanacak yani en az 3-5 sene bunun etkisini göreceğiz. girdiyi çok uzatmamak için örnekleri uzatmıyorum, sadece bu iki ötnek yeter mevcut riskler ise bundan çok daha fazla...

    gop'ta çok uzun yıllar sürmesi muhtemel bir maraton başladı ama yarışmacıların hepsi daha 100. metrede nefes nefese. bu girdi türkiye hakkında değil; türkiye'nin en kötüyü görüp görmediği henüz net değil ama bizim yaşadığımızı daha birçok ülkenin yaşama riski ciddi şekilde mevcut. asıl sorun ise bu dayağın sadece gop ile sınırlı kalıp kalmayacağı ! bu dayak gelişmiş ülkelere de sıçrarsa dünya şu son yedi yılda yaşadığı bolluk kadar kıtlık da yaşayabilir.

    gop'un borç riskini bir girdide yazıp buraya link olarak ekleyeceğim.

  • okul mokul gormemis gorucu usulu bir evlilik yapmis benim annem. cok mutsuz olduguna pek tanik olmadim. genelde mutlu olan, neseli bir kadin. eli de cok agirdir. gudumlu anne terliginin arkasindan gelen o ellerin acisini hic unutmadim. dayak yedikce gulen cocuktum daha da ustune dayak yerdim guldugum icin. aglamayi da cok sever garip bir sekilde. universiteyi kazanana kadar izmir'de ailem ile beraberdim ve cokca sahit oldum aglamalarina. deniz gezmis icin aglarken ertesi gun adnan menderes icin de aglayabiliyordu. 80 sonrasi apolitik bir kusaktim ve ben buna anlam veremezdim. sivas katliami icin gunlerce aglarken ayni kadin abdullah catli icin de agliyordu. 10 senedir zaman zaman ulke simdilerde de sehir farkli oldugu icin kendisi ile senede 3-4 kez gorusebiliyoruz. en son gorusmemiz esnasinda kayseri-gs maci oynaniyordu ve ailecek maci izliyoruz. bobo bir kirmizi kart gordu ve annem hungur hungur aglamaya basladi. ben tam anlamiyla olayi anlama calisirken kardesim hafta icerisinde bir avrupa macinda kirmizi kart goren meireless icin de agladigini soyledi.

    boynuna sarildim benim de gozlerim dolmus bir sekilde. beddualari da hala kulagimda:

    -bu hakemler kafir kafir! koymuyorlar ki oynasin su cocuklar.

  • muhabbete sonradan dahil olan üçüncü şahıslardan kadir kardeşimizin 6 ekim tarihinde girdiği beyitlerle noktayı koyduğu tartışmadır; yahu bu ne allahaşkına hayatımda görmedim ben böyle bir tartışma retoriği bakınız:

    "bu sayfada ki yazilarin hepsini okudum ve mahmut, sen
    haksizsin ibne. seni kiniyorum, ve sana laflar
    hazirladim.

    o lalflari benden belledin
    dedemin sikini elledin
    dedem seni sikince nohut gibi terledin."

    bilhassa şu "sana laflar hazırladım" bölümünün hastasıyım ben, adam gercekten oturmuş hazırlamış şöyle güzel bir madalyayı haketmiyor desek yalan olur o derece...

  • meclis başkanı cemil çiçek'in milletvekillerine aylık 3000 tl fazla ödeme yapıldığını ortaya çıkaran sayıştay'a cevabı. evet sayın başkan eğer ortada bir haksız ödeme varsa tabii ki yedi ceddine borç çıkaracaksınız. çok uzun yıllardır imtiyazlı bir kitle mensubu olduğunuz için siz belki bilmezsiniz ama normal vatandaşa tam da bu uygulanıyor. diyelim babanız vefat etti ve devlete vergi borcu var. devlet bu borcu eşinden çocuklarından çatır çatır üstelik faizi ile alır. borçlu milletvekili olunca imtiyaz talebi neden? madem bu uygulamayı haksız buluyorsunuz bunu genel bir uygulama haline getirin ve tüm vatandaşlara uygulayın. kimse babasının, dedesinin borçlarını ödemek zorunda kalmasın ya da milletvekili de olsa kuzu gibi ödesin.

    http://www.hurriyet.com.tr/ekonomi/18959563.asp

  • oy verme egilimleri söyle diye tahmin ediyorum:

    meryem - akp
    peri - chp
    yasin - mhp
    gülbin - hdp
    gülbin'in ablasi - akp
    sinan - chp ya da iyi parti
    hoca - saadet partisi
    meryem'e asik filozof genc - deva partisi
    hocanin kizinin arkadasi - tkp
    ruhiye - gecersiz*

  • bir miktar yükselen kur. yükseledebilir, düşedebilir, yorumlarımızı ekşiye yazıyoruz.

    ak kardeşler rahatsız olmuş bundan. milleti gaza getirmeyin de spekülasyon yapmayın da. ulan piyasayı hareket ettirecek kadar parası olan adam mı var burada. parası olan adam, bilhassa yabancı yatırımcı da gelip buraya mı bakıyor yatırım kararı verirken! "oh john do u know what they say about dolar in eksi? best advices for investment are there.."

    kendi kendimize yorum yapıyoruz. yatırım tavsiyesi değildir john...

  • fırçalama değil, düzeltmedir. nevşin'i de dezenformasyon konusunda kibarca uyarmıştır. programı baştan sona izledim.

    öncelikle "almanya tarihinden ders almış bir ülkedir" diyenler 90'larda yakılan türk evlerini hatırlasın.

    gelelim konuya.
    türkiye'deki çerkeslerin dilinin yaşaması devletten önce, çerkeslerin sorumluluğunda diyor adam ki haklı. söylediği şey mantıklı, daha çocukluktan ana dilini öğretemezsen yeni jenerasyona, dilin tabii ki kaybolur.

    nevşin'in iddia ettiği gibi asimilasyon ciddi bir konudur. sistemli bir çabadır. türkiye'nin ise çerkes kültürünü asimile etmek gibi bir davranışı yok. korumak için de yok. nötr.

    bugünden bakarak geçmişi değerlendiremezsin. mesela bak bugün nasıl ki almanya'daki türkler kendi dillerini koruyor, türkiye'deki ermeniler ermeni okullarında çocuklarına dillerini öğretiyor. tamam maarif kanunu var. tamam ermeniler lozan'daki azınlık maddelerinden faydalanıyor.

    ama türkiye cumhuriyeti vatandaşı çerkes kökenli birinin vakıf kurma ve meb'e bağlı bir okul açmasına engel var mı? yok.
    bu okulda seçmeli ders olarak çerkesçe okutulabilir mi?
    https://www.cerkes.org.tr/…i-ders-olarak-okutulacak
    okutulabilir.

    yine meb'e bağlı okul bünyesinde bir dil kursu (ingilizce kursu gibi) açılabilir mi?
    kanunen bunda da bir sıkıntı yok.

    mevzu tamamen bütçe ve birilerinin elini taşın altına koymasıyla ilgili.

    ilber'in söylediği çok basit, sen önce kendi kültürüne değer vereceksin. sen yaşatmak için çabalayacasın. bu senin sorumluluğun.

    nevşin'e almanya örneğini vermesinin sebebi de siz kendi suçunuzu hafifletmek için "ama türkler de asimilasyoncu, ama fransızlar da şöyle, ama bulgarlar da böyle" diye dezenformasyon yapıyorsunuz, buna dikkat edin diye uyarıyor.

    not: nevşin daha ilk dakikada "yörükler de asimile oldu mesela" diyerek kullandığı kavramlardan ne kadar bihaber olduğunu gösteriyor.