ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
6 nisan 2020 atatürk havalimanı kararı
-
erdoğan'ın siyaset hayatının kalanında başarılı olmak için eko başkan'a güvendiğini gösteren karardır.
1) ekrem imamoğlu'nun projesini bekle
2) ekrem imamoğlu'nun projesini durdur, kötüle
3) ekrem imamoğlu'nun projesini kendi projen gibi sun
sovyetlerbirliği spor kulübü
-
herkesin ayni mevkide oynadigi efsane kulup.
dizel saat alan insan
-
(bkz: kahkahalara boğuldular)
(bkz: öyle bir şey söyledi ki)
(bkz: saat espirisi kırdı geçirdi)
(bkz: haberin devamı için tıklayın)
(bkz: hürriyet)
edit: en beğenilen girim bu olmamalı.
yaran facebook durum güncellemeleri
-
''selam ben konuşma sırasında ağızdan fırlayan tükürük parçası. masaya düştüm, görmedim numarası yapıyorlar ama herkesin aklı şu an bende.:)))''
gelen talep üzerine edit: alıntıdır.
yakışıklı olan ama sevgilisi olmayan erkek
-
beğendiği kadınların onu beğenmedikleri, onu beğenen kadınları da onun beğenmediği erkek.
nba 2018-2019 sezonu
-
2 nisan 2019 itibariyle,
batı konferansı:
gsw batı 1. liğini şu saatten sonra vermez. batı 2. liği için her ne kadar denver'dan 2 galibiyet geride olsalar da kalan maçlara bakarak houston'ın ikincilik için şansının hala olduğunu düşünüyorum. portland'ın galibiyet sayısı houston ile aynı olsa da kalan maçları daha zor, muhtemelen 4. olacaklar batıda. gerçi çok bir şey farketmeyecek 2. ve 3. için, denver ve houston ilk turu geçerek konferans yarı finalinde birbirleriyle oynarlar. bu iki takımdan biri konferans finalinde gsw ile oynar. benim tahminim bu takım houston olur.
normal sezonda houston-denver arasında oynanan 4 maçın 3 tanesini houston, 1 tanesini denver kazandı. ilk maçı dış sahada 109-99 houston, ikinci maçı kendi evinde 125-113 houston, üçüncü maçı kendi evinde 136-122 denver, dördüncü maçı kendi evinde 112-85 houston kazandı.
gsw'nin kiminle yarı final oynayacağının bir önemi yok zaten. yanlız, yine kalan maçlara bakacak olursak, büyük bir ihtimalle batı 7. si spurs ve 8. si okc olacak. ilk turda gsw-okc eşleşmesi gsw'a daha play off'un hemen başında zarar verebilir. bu da tüm hesapları değiştirebilir. yine de geçen senenin tıpatıp tekrarı, 7. maça gidecek bir batı finali bekliyorum.
doğu konferansı:
bitime 5,6 maç kala milwaukee 58, raptors 55, 76 ers 49 galibiyette. 4. boston 46 galibiyette ve bir mucize olmazsa bu sıralama değişmeyecek. bu 3 takım ilk turda rakipleri kim olursa olsun en fazla 1 maç kaybederek yarı finale yükselirler. dolayısı ile yarı final eşleşmelerinden ilki toronto-philadelphia olacak. diğeri de büyük ihtimalle milwaukee-boston olacak.
bu eşleşmelerin sonucunu tahmin etmek batıdaki kadar kolay değil ne yazık ki! ki bu iyi bir şey. bu sene doğu yarı final ve konferans finalinde oynanan hiç bir maçın kaçırılmaması gerekmekte bence. şimdi olası yarı final final eşleşmelerini bir inceleyelim.
normal sezonda milwaukee-boston arasında 3 maç oynandı. ikisini milwaukee bir tanesini boston kazandı. hatta sezonda karşı karşıya geldikleri ilk maçta milwaukee'ye sezonun ilk yenilgisini boston tattırdı(117-113). boston'daki ikinci maçı (120-107) ve sezonda oynadıkları üçüncü maçı (98-97) milwaukee kazandı.
normal sezonda toronto-philadelphia arasında 4 maç oynandı. 4 maçın 3 tanesini toronto, 1 tanesini philadelphia kazandı. philadelphia'nın kazandığı tek maçta da, toronto'nun süper starı kawhi leonard'ın oynamadığını hatırlatmam gerekiyor. ilk maçı toronto kendi evinde 129-112 toronto kazanıyor, ikinci maçı toronto yine kendi evinde 113-102 kazanıyor, üçüncü maçı philadelphia kendi evinde 126-101 kazanıyor, dördüncü maçı philadelphia kendi evinde 119-107 kaybediyor.
saha avantajına sahip olmalarının yanı sıra, hücum verimliliği ve savunma verimliliği istatistiklerinde rakiplerinden önde olan toronto ve milwaukee'nin konferans yarı finallerini geçip konferans finalinde birbirleri ile karşılaşacaklarını düşünüyorum.
kör baykuş
-
matruşka gibi kendi içinde açılan, açıldıkça çeşitlenerek yine kendi üstüne kapanan sadık hidayet romanı.
başlangıçta poe öykülerini andırır biçimde esrarengiz tasvirlerin gerisinde kafkaesk bir tekinsizliğin pusuda beklediğini görüyoruz. düş ve gerçek adeta patolojik bir beynin süzgecinden geçerek belirsiz bir çizgide yan yana geliyorlar. başından geçenleri anlatan başkarakter sınırlı çevresinde benzerlerini icat ederek şiddeti, rüyaların dilini, kör sokakları, travmatik maziyi, bir tür femme fatale'i anıştıran karısını, babasını ve amcasını, bir hurdacıyı, koyunları boğazlayan bir kasabı anlatarak aslında kendi yaşamını dile getiriyor. her bir kahraman aslında onun çeşitli bedenlerde zuhur eden yansımaları haline geliyor.
bulantı ve bunalımın dile gelişi sartre'ı, absürt dünya görüşü camus'yü, tekinsizliğe olan merakı poe'yu, belirsizliğin dili kafka'yı, psikolojik atıflar zweig'ı anımsatırken, ataların inançlarına yapılan bilinçli vurgular freud'u, özellikle de totem ve tabu'yu akla getiriyor.
son olarak kör baykuş'u lynch'in tekinsiz anlatılarıyla (özellikle de lost highway) mukayese etmek ilginç olurdu. hidayet'in hayal gücü, edebi yönelimleri ve tasvir gücü böyle bir mukayeseyi zaruri kılıyor gibi görünüyor. şahsen çok etkilendim.
edward jenner
-
1749-1823 yılları arasında yaşamış, aşıyı bulmuş doktordur. çiçek hastalığının aşısını bulurken ineklerden faydalanmış ve işlemin adını latince inek anlamına gelen "vacca" kelimesinden türeterek vaccination koymuştur. daha sonra tekniği louis pasteur tarafından geliştirilmiş ve farklı hastalıkların aşıları da bulunmuştur.
saniyelik salaklıklar
-
kitap okumaya dalıp 1 saattir beklenen ucagi kacirmak !
bunun uzerine henuz daha evla bir salaklik duymadim.
not: tam bir entry-nick uyumu vakasi
bonzai
-
başlığın şükela entry'lerine bakayım dedim; kullananda akıl yokmuş, onlar zaten ölsünmüş, ne de olsa doğal seçilimmiş... siz ne zalim, ne taş kalpli insanlarmışsınız ya. birileri yazmış diğerleri de bu görüşlere alkış tutmuş. "ölsün" diye atıp tuttuğunuz insan lan. sizin gibi nefes alıyor, seviyor, sokakta falan yanınızdan geçiyor.
daha geçende içen 3 kişiye rastladım. anadolu'nun kuş uçmaz kervan geçmez bir yerinden gelmişler. konfeksiyon atölyesinde çalışıyorlarmış. aldıkları para kuş kadar, tahsil yok, yol gösteren yok, mahalle boktan, hayat boktan, hayaller yıkık, tünelin ucu bombok bir yere çıkıyor. tutunacak bir dal, bir çıkış yolu aramışlar ama bulamamışlar. sarıldıkları malzeme bu olmuş. "canını seven bonzai kullanmaz" falan diyorsunuz ya... o adamların öyle sevilecek bir hayatı yok zaten.
sözlükte türlü türlü antidepresanın altına "hayatımın en kötü döneminde karşıma çıkan müthiş ilaç."diye yazmayı biliyorsunuz... o insanların tüm ömrü sizin "hayatımın en kötü dönemi" diye tanımladığınız şekilde geçiyor, belki de daha kötü şekilde... fakat onların karşısına "çıkıveren" antidepresanlar yok çünkü imkan yok, az buçuk imkanı olana ise yol gösteren yok. onların antidepresanı bonzai olmuş.
sözlükte bonzai güzellemesi yapanlara bakmayın. bu malzemeyi bilerek ve tercih ederek kullanan insan sayısı çok çok az. buzdağının görünmeyen kısmını, yaşadığı berbat hayattan bir süreliğine de olsa uzaklaşmak isteyen ama cebinde sadece beş lirası olanlar oluşturuyor. çok bir şey istemiyorum; biraz empati kurun, bu insanları ve onları bu hale getiren sistemi de biraz sorgulayın. neyse saat geç oldu, yatayım. siz de uyumadan önce vicdanınızı üzerinize örtün, yoksa kalbiniz soğuyup taş kesiliyor.