hesabın var mı? giriş yap

  • eski ev arkadaşıma uyguladığım bir taktiktir. şöyle ki, duştan sonra deodorantımı devamlı onun göreceği şekilde sıkmaya başlamıştım. önce algısına oynadım. sonrasında da "yaa bi deodorant keşfettim inanılmaz, kampanyadaydı iki tane aldım sen de denemek ister misin?" diyerek olayı hiç büyütmeden odasına koymuştum. ama keşke kalbini kırsaymışım bir kere bile kullanmadı. sonrasında da evleri ayırdım. evleri ayırmamın temel 3 sebebinin arasında da bu vardı.

    kim bilir şu an kimler bu başlığı okuyarak ona ter koktuğunu söylemenin yolları arıyordur. hiç uğraşmayın ya direkt söyleyin ya da öldürün ne bileyim.

  • eski eşime 35 kere falan şans tanımışımdır. evliliğim bitsin istemedim çünkü. ne kadar sevsem de yanlış insan olduğunu biliyordum ama içimin bu kadar öleceğinden de haberim yoktu...

    birlikte yaşadığımız evde misafir gibiydim. asla sınırlarıma saygı göstermedi. oysa ben ona iyi hissettirmek için elimden geleni yaptım. ancak hep daha fazlasını isteyen insanları mutlu edemiyorsunuz.
    ha benim eşşekliklerim yok mu? var tabii bi dünya. ama hep alttan aldım. kırgın kalamam ki.

    neyse hatırlayıp tekrar yaşamak istemiyorum birçok şeyi... o yüzden es geçeceğim.

    direkt uyandığım en büyük anı anlatayım.

    aracımızla trafik kazası yaptım, doğal olarak ilk önce arayıp eşime haber verdim. bana sorduğu ilk soru "ne kadar hasar var?" oldu. çünkü her şeyden önce varlığımı önemsizleştirmişti. kalbim büyük kırıldı. (bunu hala affedemedim)

  • örnek bir sınav sorusu şu şekildedir:

    fındık en çok hangi bölgemizde yetişir?
    a)friedrichlerin bahçede
    b)klise'nin yanında
    c)otobüs durağında
    d)büyük ağacın altında

  • birilerinin çıkıp "yüksek hızlı trenler" diye böbürlendiği günlerde, pamukova'da 40 kişinin ölümüne neden olan trendeydim.

    kesik kollar gördüm, vücutlardan ayrılmış bacaklar, çaresiz bakışlar gördüm.
    devrilmiş vagonlar, korkudan çıldırmış kadınlar, çocuklarına sahip çıkmaya çalışan babalar gördüm.
    hiç tanımadığı birinin yarasına, elleriyle tampon yapmaya çalışan, kanlar içinde kalan yürekler gördüm.
    minik bakışlar gördüm, korkudan ne olduğunu anlamaya çalışan.

    ölümün ve sorumsuzluğun "yüksek hızla ulaştığı" yerdeydim. o ölümlerin nasıl ört bas edildiğini gördüm.

  • bütün eski yeşilçam oyuncuları gibi ışık takıntısı olan bir isimdi. televizyon stüdyolarında ısrarla tam karşısından yüzüne özel ışık yapılmasını isterdi. ışık ekibi de reji grubu da kırmaz idare ederdi. çünkü sempatisini ve saflığını bütün çalışanlarla paylaşmasını bilirdi. oğlu gurur eğer ki stüdyoda kendisini izliyorsa "ay oğlum, ayakta kalma, otur bir yere, çek bir sandalye evladım..." diye üzerine titrerdi. basına yansıyan ana-oğul sevgisi sonuna kadar gerçektir. her yeni gün, sanki oğlu o gün askerden gelmiş de hasret gideriyorlarmış gibi birbirlerine muhabbet duyarlardı. efendiliğine bizzat tanık olduğum oğlu gurur'un başta olmak üzere hepimizin başı sağolsun. iyi bilirdik...

  • google chrome üzerinden language learning with netflix eklentisi ile birlikte dil öğreniminizi çok daha efektif bir şekilde yapabilirsiniz.

    eklentiye google chrome ve opera tarayıcılarından ulaşabilirsiniz. windows ve mac os işletim sistemlerinde çalışıyor.

    kullanımı ise oldukça basit. netflix'te istediğiniz dizi, film veya belgesele girip eklentiyi aktif ediyorsunuz. ardından alt yazıyı kaynak dili neyse o dile alıp eklenti ayarlarından çevirili dilini türkçe olarak ayarlıyorsunuz. ve alt yazı artık her iki dilde oluyor. isteğe bağlı her alt yazıdan sonra durdurma seçeneği de var, kolay not almak için. eğer kelimenin üzerine gelirseniz size o kelime ile ilgili bir pop-up penceresi de açıyor. ve birçok dili destekliyor. ekstra pro sürümünde ise alt yazı çevirisi için ek seçeneklere imkan tanıyıp kelime ve ifadeleri kaydetme olanağı sağlıyor. bunlar, alt yazılarda ne zaman belirse öne çıkarılıyor.

    iyi seyir ve de dersler.

  • türevleriyle beraber inceleyelim;

    * kadının kendi yaşında bir erkeğe aşık olması => (aşık olduğunuz erkek şu an 4-5 yaş küçük, hatta daha da küçük kızlara yazıyor. lütfen daha sonra tekrar denemeyiniz.)

    * kadının kendinden yaşça küçük erkeğe aşık olması => (bkz: açmayın teyzeler)

    * kadının eğitim, kültür, görgü, kariyer, para vırt zırt açısından kendinden daha berbat durumdaki bir erkeğe aşık olması => "vay salak!"

    * kadının kariyer, sosyal statü, para açısından kendinden üstün bir erkeğe aşık olması => "vay sınıf atlamaya çalışan paragöz!"

    * kadının kendinden uzun erkeğe aşık olması => "vay bodur!" *

    * kadının kendinden zayıf erkeğe aşık olması => "vay koca dötlü! adamı da mı yiyeceksin?"

    sonuç: (bkz: napak ölek mi pampa)

  • şiddetli ışımaya maruz kalanlar en iyi ihtimal ile komaya girip, 48 saate içerisinde ölür. bunun dışındaki ölümler bir hafta ile bir ay arasında değişen bir süre zarfında gerçekleşir.
    ışıma anında ölüm getirmez, beyin fonksiyonları tamamen durmaz fakat ani bilinç kaybına sebep olabilir. duyulan acı o kadar şiddetlidir ki bilinci yerine gelen hasta acıdan dolayı yeniden bilincini kaybeder.
    ışımaya az miktarda maruz kalanlar ise aylar içerisinde ölür, sağ kalanlarda ise son ana kadar yüksek derecede kanser riski oluşur. ayrıca yine ışımaya maruz kalan herşey radyoaktif hale gelir.

    tüm bunların dışında nötron bombası genetik bir silahtır. bombaya maruz kalıp ölmeyenlerin dna yapıları bozulur. gelecek nesiller sakat doğar veya çok yüksek kanser riski taşır.
    yıkıcı gücü olmamasına rağmen klasik** nükleer silahlardan daha uzun süre etkilidir. ortaya çıkan radyasyon çok daha fazla ve uzun sürelidir.