hesabın var mı? giriş yap

  • emekli olduktan sonra şirketi çocuklarına devrederek icatlarına dönmüştür. bu dönemde de teleskop ile mesafe ölçümü, mektup kopyalama cihazı, yağ lâmbasında iyileştirmeler, buhar merdanesi ve heykel kopyalama cihazı geliştirmiştir.

  • bir süredir yurtdışında mühendis olarak çalışıyorum. çalıştığım inşaat şirketi dünyada ilk onun arasında anılıyor. çocuk değilim. genç bile sayılmam artık galiba. medyatik olmam meslek icabı ihtiyaç duyduğum bişey değil. kaldı ki kariyerimi türkiye'de de devam ettirmiyorum şu an.

    ünlü tanıdıklarım yok. olsaydı da görgüme laf gelir diye bununla övünmezdim herhalde. ya da interneti kullanamasaydım beceriksizliğime laf gelir diye.. iyi okullarda okumuş olmam da övünme kapım olamaz çünkü işimle ilgili ayrıntılar eğitimimle ilgili az çok fikir verir zaten, insanlar aptal değildir, anlayabilirler. aynı evi paylaştığım oğlumun dedesi ile övünmek veya burcumun şahane özelliklerini cv'me eklemek hiç aklıma gelmemişti şimdiye dek. ama burada yemezler onu gibime geliyor. yedirebilene bravo tabi. sonuçta kariyer, kariyerdir diye düşünülüyor herhalde. bana biraz uzak..

    fakat terbiyesiz olmamakla övünebilirim. beni yetiştiren, ünlü olmamalarıyla da çok bişey kaybettiklerini düşünmediğim insanlardan aldığım, nacizane, herkese nasip olmadığını düşündüğüm bir insan özelliğidir.

    hiç bir mahalle ağzı veya zeka yoksunu yazı, bugüne kadar alnımın teri, bileğimin hakkıyla geldiğim noktayı alaşağı edecek biçimde kendimi kaybettiremez bana. çünkü benim bulunduğum nokta başkalarını ne kadar tanıdığımla değil, kendimi ne kadar tanıdığımla orantılıdır.

    yazılabilinecek herşey zaten, benim internet başında olduğum saatlerden çok çok önce girilmiş. fakat tabi insan her olaydan kendine ders çıkarmasını bilmeli. benim çıkardığım ders ise, insan kendi gibi bilirmiş karşısındakini..

  • bir tek benim dikkatimi çekmemiş bu detay..

    bu ne bereket? bu ne bolluk? yediniz, bitirdiniz, sömürdünüz lan ülkeyi!

    not: şu hareketi savunan da kusura bakmasın ama ağır eziktir.

  • pruitt dünya savaşı kahramanlarından afrikalı-amerikan bir pilotmuş siyahların bloklarına onun ismi verilmiş. ıgoe ise beyaz bir parlementer. onun ismi de beyazların yaşayacağı bloklara verilmiş. aslında herşey le corbusier'in tarif ettiği gibi yapılmış. sosyal amaçlarla kullanılacak kamusal koridorlar falan. geniş açıklıklar ama yüksek yoğunluk. toplam 230.000 m2 de 2800 konut. km2 de 50.000 kişi. ülke genelinde sosyal konutların ortalamasından %60 daha fazla para da harcanmış. insanlar önceleri çölde bir vahaya da benzetmişler fakat toplumsal açıdan çökmeye başlaması bir kaç yıl içinde olmuş. yıkılması da 1972 de, bitirildikten 18 yıl sonra. jencks'in modern mimarlığın ölümü dediği tarih bu.

    bu ibret alınacak başarısızlık hikayesinin sosyolojik ekonomik yönleri varsa da mimarlığının da bunda payının büyük olduğu düşünülüyor. ve doğal olarak pruitt-ıgoe yıkıldıktan 45 yıl sonra bizim türkiye'de aynı hataları yapmamamız lazım.