hesabın var mı? giriş yap

  • kiracıyı evden çıkartmak için kullanılan bir bahane cümlesi.

    şimdi, ev sahibiyim; evimde kiracılarım var; ve her iki tarafın da haklarını çok iyi biliyorum.

    söylenmiş ama tekrarlayayım:

    ev sahibi, mülk ile birlikte (varsa) o mülk üzerine yapılmış sözleşmeleri de devralır. içinde kiracı olan bir mülkü size hiç kimse zorla satmıyor. müstakbel ev sahibi, mülkü alırken, içinde kiracı varsa sözleşmeyi de görme hakkına sahiptir. normal şartlar altında, müstakbel ev sahibinin kiracı ile de tanışması ve sözleşmeyi incelemesi tavsiye edilir. herhangi bir evi almadan önce veya aldıktan sonra en iyi yol, kiracı ile iletişim kurmak ve "uzlaşmaktır".

    kiracının çıkmasını mı istiyorsunuz? o evde kendiniz veya birinci dereceden bir akrabanız oturacaksanız, evi aldıktan sonraki bir ay içerisinde kendisine bir tebligat göndermeniz gerekiyor. tebligat kiracının eline ulaştıktan sonra süre işlemeye başlar. altı ay sonra kiracı taşınmazsa veya zorluk çıkarırsa, dava açma hakkınız var.

    kiracılar;

    yeni ev sahibi böyle bir tebligat yapmamışsa, on (10) yıllık geçerliliği olan kira sözleşmeniz aynen olduğu gibi devam edecektir.

    böyle bir durum yaşamamak için, bazı açık gözlü yeni ev sahipleri şu yönteme başvuruyorlar:

    yeni ev sahibi kiracıya gidip, "evinizin yeni sahibiyim. eski sözleşme geçersiz (hayır! halen geçerli). yeni bir sözleşme yapalım ve tahliye taahhütnamesi de imzalayacaksınız. yoksa evimden çıkın", diyebilir.

    buna düşmeyin. yok böyle bir şey. eski sözleşme aynen devam eder. yeni ev sahibinin adı soyadı, tckn ve hesap numarası, sözleşme'ye ek madde olarak eklenmelidir. sözleşme üzerinde yapılacak başka değişikliği de kabul etmeyin. size verilen iban, mutlaka ama mutlaka ev sahibinin tckn'si ile bağlantılı olmalıdır. başkasına ait bir hesabı kabul etmeyin.

    bu arada, depositonuz, eski ev sahibinin hesabından çıkıp, yeni ev sahibinin hesabına aktarılmalıdır. sizin yeniden deposito ödeme zorunluluğunuz yok. ve kanun gereği yeni ev sahibi de depositonuza dokunamaz.

    eğer, sizinle tanışmadan ve bu bir aylık süre içerisinde size herhangi bir tebligatta bulunmadan gelip de baskı yapan biri olursa kendisini haneye rahatsızlık vermekten dolayı savcıya şikayet edeceğinizi söyleyin. yok öyle telefonla arayıp üstten üsten konuşmak. mal sahibiyim, diye mala bağlayanlara direkt haddini bildireceksiniz.

    yani, eğer tebligat süresini kaçırmışsa, sizi muhatap almayan ve sonradan size baskı yapan bu salak ne yaparsa yapsın, sözleşmeniz sürecinde sizi evden "nah!" çıkarır.

    altı ayın sonunda size karşı dava açılırsa, bir avukat ile duruşmaya katılın ve ev sahibinden o evde kimin oturacağını kanıtlamasını talep edin; dava kaydına girsin. sonradan o evde başka biri oturursa, 12 aylık kira bedelini olan tazminatı ve mahkeme masraflarını çat! diye kendisine kilitlersiniz. çakal olmamayı öğrenir. hayat öğretir ona.

    korkmayın yani... yeni ev sahibiniz sizden korksun.

    yeni ev sahibi;

    kiracısı olan ev almayın. benden tavsiye. ben öyle eve yatırım yapmam. yaparsam da, öncesinde sözleşmeyi incelerim, kiracıdan izin alıp eve bakarım, zarar var mı yok mu iyice anlarım ve ona göre kararımı veririm. bazı evlerde kiracının olması iyi bir şeydir. en azından, hem evine bakacak bir kişi olur, hem de evin değeri artar. ha, kiracının ödediği kira düşük ve sözleşmenin bitmesine de 2-3 yıl daha var... o topa girmem. herkese iyi günler diler, başka eve bakarım. ev mi yok ayol? biraz aklı olan böyle hareket eder.

    madem ki yüksek kira istiyorsun, boş ev al! di mi?

    ***

    bir de, bazı ev sahipleri, mevcut kiracıyı çıkarıp evi daha yüksek fiyata kiralamak için, uzaktan bir akrabalarına veya güvendikleri birine (kâğıt üzerinde) ev satabiliyorlar. bu da mümkün. yine panik yapmayın ama davalık olursanız da bunun tespitini talep edin. ticari ahlâka uygun olmayan bu durumun da yaptırımı var.

  • asgari ücretin 1594 euro olduğu almanya'da ortalama bir asgari ücrete evin neredeyse tüm beyaz eşyası rahat bir şekilde alınabilirken, asgari ücretin 2324 tl olduğu güzel ülkemde bir kalem beyaz eşyanın anca alınabildiğini görmek artık şaşırtmıyor. bu arada yerli ve milli taş gibi arçelik, beko, vestel gibi baba firmalarımız varken bu durumdayız. hadi bunu da geçtim almanya'da yerli malı beko buzdolabı 299 euro iken, aynı marka buzdolabının aynı modeli bizde 3490 tl. elin almanı kendi maaşıyla türk malı buzdolabından 5 tane alabilirken biz 2 ayda 1 tane alabiliyoruz. bu milletin alım gücünün bu kadar düştüğü başka bir zaman olmamıştır.

    kaynak:
    almanya fiyatı
    türkiye fiyatı

    edit 1: yazım yanlışı düzeltildi.
    edit 2: hala yok kargo ücreti, yok indirimde yazan beyinsiz sürüsüne verecek cevap bulamıyorum. nişanlı ve ev dizme arifesinde biriyim. ota boka verilen paraları, her şeyin nasıl ederinin 3-4 kat pahalı satıldığını görseniz ağlarsınız. ben cebindeki paranın nasıl 5 kuruş değeri olmadığını vurguluyorum hepsi bu! hadi indirime girsin 2500 lira olsun ne fark ediyor? adam senin malını kendi ülkesinde şaka gibi fiyatlara alıyor maaşına kıyasla. kilosu 99 cent olan muzun kilosu bizde 14-15 liralarda. hiç mi ağrınıza gitmiyor ben anlamıyorum.

  • 3 adet euronun bizde 50 tl olmasına da mantıklı bir açıklama getirsin ikna olucam söz.

    geçen gün binance'a 1000 tl yolladım dolar alayım diye. 1000 tlyle aldıgım dolar 68.

    68 tane dolar 1000 tl. 68 birim dolar bizim 1000 birim paramıza eşit. asgari ücret 4200 bilmem kaç tl.

    hadi ahmet dursun bunu da açıkla.