hesabın var mı? giriş yap

  • tabii ki de migros ya da carrefour'dur. bim'e, a101'e kaçanlar sigara ve alkolsüzlükten zaten ölmüş demektir. evet.

  • sizin ben adaletinizi si.eyim!

    allah belanızı versin...

    lan geçtim artık malum kişiyi... milyar dolarlık israflarını; dünkü belediye başkanı bile artık hangi tüyü bitmemiş yetimin hakkını yediyse 500 araçlık konvoylarla görüntü veriyor, golf sahalarından tarım kurtarıyor. sokaklar ultra lüks alman arabaları ile dolu, ki hepimiz en çok da o şerefsizler biliyor ki biz bu kadar zengin bir ülke değiliz, artık hırsızlık organize hale gelmiş tabana yayılmış, lan resmen hırsızlıkta sosyalist davranılmaya başlanmış... herkes bir yerden adilik peşinde ama bu adamı böyle yakalıyorsunuz...

    bu ülkenin yasalarını çıkaran milletvekilleri, bu ülkenin adalet sisteminin kilometre taşları hakimleri, savcıları, yüksek veya alçak! yargı organları... güvenlik güçleri kolluk kuvvetleri... lan bu adamı böyle kıskıvrak sakatlarcasına yakalayan bu düzene çanak tutan bu ülkenin sözde vatandaşları... sizin ben adaletinizi cibiliyetinizi sileyim! allah topunuzun yedi bin türlü belanızı versin!

    e mi?

  • bu virüs bulaştığında iki hafta içinde italya'daki ölüm rakamlarına ve yayılım hızına bakın sonra saçmalayın derim.

  • galatasaraylı futbolcuların bu maçı kazanmak gibi bir düşünceleri olmayacak, maça iyi hazırlanmayacaklar, maç bitse de tatile gitsek diyecekler ve maç formaliteden ibaret olacak. fenerbahçe ise en azından şampiyon takımı yendik diye avunacak, hırslı oynayacak ve sezonu iyi kapatmak için elinden geleni yapacaktır. bu şartlar göz önüne alındığında galatasaray 3-0 kazanır.

  • cilekes nerede haber yok manga bir album yapti yapmasa daha iyiydi, dumandan ses seda yok, kargo zaten parcalandi koray arada album patlatirdi o da yok, yuksek sadakat diye bisey vardi o da yok redd falan da duyulmuyo. athena album yapmis sanirsam guzel sarki yok dus sokagi sakinleri bulutsuzluk ozlemi falan muzeye kaldirildi, noldu lan demek geciyor icimden ama aklima kramp falan geliyo onlar da topraga karismistir heralde. hepsini gectim bir zamanlar kurban vardi pentagram vardi.. sanirsam biz buyuduk ve kirlendi dunya. teoman napiyo acaba..

  • 18.yy'ın sonlarına doğru çıkmış gotik edebiyat, daha sonra başka türlü değişimlere uğramıştır. ilk olarak ortaya çıkan gotik romanlarda genellikle belli bir havuz ve dönüşümlü olarak tekrarlanan bir takım öğeler bulunuyordu. örneğin, en çok kullanılan öğelerden birkaç tanesi kale, manastır, şato gibi ulaşılması zor, mistik ya da gizemli havası olan mekanlar idi. ayrıca burada yaşayan insanlar da, hem fiziksel hem de ruhsal olarak normal insanlardan daha doğaüstü bir havada çizilmişlerdi. örneğin; dracula ya da frankenstein ve yaratığı. kısaca ilk dönem gotik edebiyat için genellikle uzak, ulaşılması zor, fantastik mekanların yanı sıra, daha doğaüstü ve gerçeklikten uzak karakterleri ele alıyor denebilir.

    daha sonra gotik edebiyat dönemin sentimental romanı ile birleşince farklı bir duruma ulaşmıştır. artık gotik olarak nitelendirilen, fantastik olaylardan ziyade, halkın içinden sıradan insanların mantıklı bir açıklama ile takiben yaşadığı fantastik olaylar haline gelmiştir. bu da kısaca "domestication of gothic" olarak adlandırılmaktadır. artık uzak olan, egzotik olan ya da yabancı mekanlarda ya da karakterlerde gerçekleşen olaylar, hayatın içine yedirilmiştir. gotik olaylar da artık kalelerde şatolarda değil, gündelik hayatta, sıradan evlerin içinde yaşanmaya başlamıştır, dışarıdaki olaylardan ziyade içsel bir boyut kazanmıştır. gotik olan, artık kişinin zihninde gelişen olaylar ve onun dışarıdaki dünyayı içinde yarattığı ile nasıl algıladığı durumuna dönüşmüştür. dışarıdaki herhangi basit bir olayı karakter, artık kendi zihninde doğaüstüymüşcesine ya da fantastik bir olaymışcasını algılamakta ve hayatı bu şekilde deneyimlemektedir. kişinini bu algısı da hareketlerini ve sergilediği tavırları gotik bir havaya büründürmektedir.

    örneğin, bu süreç dickens'tan örnekler ile açıklanacak olursa, şatosunda kan emen vampir dracula'nın, metaforik olarak, evinde estella'nın kanını içip kurutan miss havisham'a dönüşmesi ya da frankenstein'ın yarattığı canavar/ yaratık ile gene sembolik olarak miss havisham'ın kendi arzuları uğruna estella'yı bir canavara dönüştürmeye çalışması gotiğin geçirdiği süreci anlamada yardımcı olabilir.

  • 763 bin kişiye neden ikamet izni verilmiş? onu da açıklasaydı valilik.

    edit: çokça mesaj geliyor. iranlılar, ruslar, öğrenciler, iş insanları, başka ülkelerden çalışmaya gelenler, falan falan falan. doğrudur. o zaman da yüzbinlerce afganistan/pakistanlı'nın kaçak olduğu doğrulanmış oluyor.

  • biri erkek olarak kalmayı tercih etmiş olsa da istanbul hanımefendisi kibarlığında iken, diğeri kadın olmayı tercih etmiş olmasına rağmen kasımpaşa külhanbeyi kabalığındadır.

  • öyle bir milli takım yaratmıştı ki hakikaten sorunun elimizde iyi oyuncular olmaması olduğuna inanmıştım ben.

    her şeyi affetsem sercan sararer denen odunu izlemek zorunda bırakmasını affedemem. gene iyi almanya'dan geldi diye meryem uzerli'yi oynatmamış.