ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
yazılımcıların türkiye'yi terk etmesi
-
abd'de yazılım muhendisi maaşı ortalaması yıllık $82.000
avrupa'da €42.000
bir mercedes cla avrupada €23k
yıllık maaşın yaklaşık yarısı+sınırsız sayılabilecek sosyal imkan
abd'de $27k
yıllık maaşın üçte biri+ultra ucuz benzin ve yaşam giderleri
(lüks segmentin en düşük üyesi) ikinci el mercedes cla'nın türkiyede fiyatı 150 bin tl...
buradaki muhendisler yilda 450 bin ya da 300 bin+sosyal sahiplenme mi kazaniyorlar da yaşam standartları düşsün?
buradaki mühendis de isveçteki muhendis de yilda 60 bin kazanabilir ama o 60 binler aynı alım gücüne sahip değil
(stockholm'den parise ucak bileti 30 euro, venediğe 70 euro...haftasonu git gel, otel 100 euro...
ıstanbuldan venedige ucak bileti 400 tl, parise 700 tl...oteller 430 tl...nah gider gezersin, ancak pazar günü aydosa kebaba gidersin)
fotoğrafta gözlerin kırmızı çıkması
-
fotoğraf makinesi flaşı çok kısa bir süre içinde çok kuvvetli bir ışık verir, normalde göz bebeği çok kuvetli ışık karşısında küçülüp göz içine fazla ışık girmesini engellemekle görevlidir ama bu kadar kısa sürede çakan ışığa tepki veremez.
flaş aniden patladığında gözün içine çokça ışık girer ve bu ışık göz merceği aracılığıyla retina denilen, kılcal damarlarla dolu tabakanın üzerine düşer. bilindiği gibi maddeler bazı renklerdeki ışığı yansıtır ve bazı renklerdeki ışığı soğurur. cisimlere rengini veren olay da budur zaten. flaştan her renkte yayılan ışık, retina üzerine düştüğünde, kılcal damarlarla dolu olan bu kısım sadece kırmızı ışığı yansıtır ve bu ışık merceklerden tekrar kırılarak fotoğraf makinesine geri dönüp gözlerin kırmızı çıkmasına sebep olur. yani gözlerdeki kırmızılık aslında damar tabaknın ve kanın görüntüsüdür. hatta fotoğraf uygun bir şekilde çekildiğinde bu kırmızılık sayesinde damarların şekli bile seçilebilir.
yaran diyaloglar
-
d smart adlı kuruluşun aylar süren ısrarlı call center aramaları, arkadaşımda şu radikal yalana neden olmuştur.
d: şöyle indirimler var böyle indirimler var bıdı bıdı...
a: ya bizim televizyonumuz yok aslında.
d: o zaman şöyle yapalım, televizyon verelim. böyle yapalım hebe hübe..
a: ben körüm.
d: pardon...... geçmiş olsun.
odtü burger king
-
burger king'i küresel bir krize sokacak gelişmeler zincirinin ilk halkası olacak şube. lan burger king sende hiç akıl yokmuş. açgözlü burger king! civelek burger king! tuza, ranch sosa, bir buffalo sosa, bir ballı hardal sosa ekistradan para almaya başladın, sözlükçü dostlar başta olmak üzere ülke gençliğini perişan ettin, sonra da gittin odtü'de şube açtın. yedirmezler artık sana o pastayı koçum burger.
verirler mi sanıyorsun sana o ranch sos için acı sos için ekistra para ha? verirler mi? abooovvv düşününce bile tüylerim diken diken oluyor. hele tuza 10 kuruş fazladan iste bakalım, "hocam senin ne hakkın var ya" diye bir başlar hak ve özgürlükten girer odtu-kızılay dolmuş hattının saatlerinden çıkar yaman odtülüm. hey yavrum hey... sonra da gelsin isyanlar.
oh olsun size. açın da odtü'de şube şirket politikanız değişsin. inanıyorum ki bu şube bir isyan ateşi yakacak ve bu ateş büyüyecek büyüyecek önce yurt geneline sonra ecnebi ülkelere yayılacak. ve inanıyorum ki burger king artık sosları bedavaya da verecek dostlarım. hatta istemeyene de verecek. hatta burger yemek istemeyene bile "olmaz dost olmaz, gel eşitçe dostça yiyelim bu whooper'ı, yan yana birarada kardeşçe dişleyelim steak house'u" diye diye zorla yedirecekler burgerları.
evet... inanıyorum ki yıllar sonra burger king'in şirket tarihinde şu cümle yer alacak:
"2011 yılında odtü'de açılan şubeye gösterilen tepkilerin büyümesi sonucunda önce soslardan para almaktan vazgeçtik, ardından da şirketi kamulaştırdık". sonra da gelsin yeni menüler:
- iyi günler burger king'e hoş geldiniz.
- iyi günler, bir proleter menü alacağım.
- 50 kuruş farkla ekmek arası helvanızı büyük seçim yapalım mı?
- yap emekçi dost... varsın büyük seçim olsun ama hakça koy helvayı hakça böl ekmeği... hakça böl ki yedikçe güçleneyim, güçlendikçe vurayım düzenin bekçilerine, uşaklarına yumruğumu...
- bir büyük seçim proleter menü lütfeeen!!!
odtü'de şube açmak ha? yanlış strateji, terso seçim burger king. ateş şimdi seni çağırıyor...
yalnızlığın anlaşıldığı anlar
-
bulgaristan'dan gelen cevapsız çağrıyı ciddi ciddi geri aramayı düşündüğünüz an.
bahariye kuruyemiş
-
ufacık esnaflık hayatında yapabileceği en büyük salaklığı yapmış kuruyemişçi. haydi yavrum soldan soldan.
edit: şahsın kuruyemişçiyle bir bağlantısının olmadığı iddia ediliyor.
yeni edit: şahsın kuruyemişçide dönüşümlü çalışan insanlardan biri olduğu da iddia ediliyor.
kedi sahiplerinin gariplikleri
-
yemek hazırlarken kedimin de yiyebileceği bir şey yere düştüğünde "bu senin payınmış" diyerek kabına koyardım, ki zaten çoğu zaman kabına koymama gerek bile kalmazdı. bir şeyler düşürürüm ümidi ile dibimden ayrılmazdı. tamam, itiraf ediyorum, bazen de bilerek düşürürdüm sırf o yesin diye. iki sene önce kedim öldüğünde onu apartmanımızın bahçesine gömdüm. şimdi yemek hazırlarken yere bir şey düştüğünde "bu senin payınmış" diyerek camdan, onu gömdüğüm yere atıyorum, en azından sokağımızın kedileri yesin onun payını diye.
taksiciler aç kaldı mutlu musunuz
-
mis gibi hizmet veren uber sürücüleri de zamanında aç kaldı o zaman niye sesiniz çıkmadı?
street spirit
-
alternatif çeviri:
sira sira evler hepsi de uzerime egiliyor
mavi elleriyle bana dokunduklarini hissedebiliyorum
butun bu seylerin bir konumu var
butun bu seyler bir gun kontrolu ele gecirecek
ve silinip gidecekler yeniden ve silinip gidecekler
bu makine iletmeyecek
iletmeyecek bu dusunceleri
ve altinda bulundugum stresi
bir cember olustur
hepimiz yere dusmeden
ve silinip gitmeden yeniden ve silinip gitmeden
catlak yumurtalar ve olu kuslar
haykiriyorlar yasamlari icin savasirken
olumu hissedebiliyorum boncuk gibi gozlerini gorebiliyorum
butun bu seyler nail oluyor
butun bu seyleri bir gun bir lokmada yutacagiz
ve silinecegiz yeniden ve silecegiz
ruhunu aska daldir
işyeri diyalogları
-
beş dakika önce;
-abi bana biraz avans ateşlesene.
+geç kaldın birader, dağıttım bütün parayı.
(sesini değiştirerek)
-kısa kuyruk bu avdan da evine aç dönüyor.
belgesel tadında şirket amk.
iç anadolu yobazı
-
iç anadolu yobazı bu ülkedeki gericiliğin esas kaynağıdır, bu yobazların zihni tarafından ele geçirilmiş şehirlerde hayat akmaz, durur, yıllarca hep aynı şekilde durur. binalar değişir, yollar değişir, cep telefonları değişir ama onlar değişmez ve hayatlarını değiştirmez, üç dört kuşak sonra bile aynı bireyleri üretir ve yobazlıkları sanki genlerindedir, nesilden nesile bozulmadan aktarılır.
ben bir iç anadoluluyum ve rahatlıkla söyleyebilirim bu ülkenin karanlığını iç anadolu yobazı üretir.
2. viteste kalkış yapmak
-
ehliyet sınavında yaptığım kalkış...tebrik beklerken tevkif ettiler
darbeye karşı milletin silahlanması sağlanacak
-
az evvel cumhurbaşkanı başdanışmanı şeref malkoç tarafından trt 1'de söylenen söz. kulaklarıma inanamadım, aynen bunu dedi:
"şu anda insanların ruhsatlı silah almasının önünde yasal engeller var. içişleri bakanımız gerekli düzenlemelerin yapılması için harekete geçecek ve milletin ruhsatlı silah almasının önü açılacak. milletin bir daha böyle olaylara karşı kendini savunabilmesi için bu şart."
iç savaş sesleri gümbür gümbür geliyor. link bulduğumda ekleyeceğim.
edit: kaynak diyenler eğer 15:55-16:02 arası trt 1 yayınını izlerlerse kendileri de duyar. birileri elbette o dakikalardaki yayına ulaşacak ve videosunu koyacaktır. tvarşivi'ne baktım trt yok. ama illa ki çıkacak. o zaman doğru mu değil mi görürsünüz. siz daha uyuyun.
edit-2: henüz video linki yok ama twitter'da başka insanlar da yazmış. şuradan bakabilirsiniz. https://twitter.com/search?q=şeref malkoç&src=typd
edit-3: linkler geldi. buyrun kaynak.
https://www.youtube.com/…qpio1gd6k&feature=youtu.be
https://twitter.com/…olei/status/754682981156093953 - bu daha kaliteli ama silinirse diye üstteki de dursun. ayrıca bu videoyu da yedekleyen olursa süper olur. herkese teşekkürler.
yedek de geldi: https://www.youtube.com/…vm2yikvoy&feature=youtu.be
edit-4: olay basına da taşınıyor yavaş yavaş.
http://www.birgun.net/…nin-onu-acilacak-120331.html
hayata dair iç burkan detaylar
-
19 yaşında daha. ankara üniversitesi hukuk fakültesinde okuyormuş. bir hastanenin koridorunda turlarken karşılaştık. gözlerinin içi gülüyordu, yüzünde de içten bir gülümseme. hastalardan birinin yakınıdır diye düşündüm önce. hastalığı yakıştıramayacağım kadar güzeldi çünkü. kemik iliği kanseri teşhisi konmuş önce. sonra akciğerlerinin bir kısmını almışlar, arkasından göğüslerinden birini. şimdi de beyninde çıkmış o illet. lüle lüle saçlarının peruk olduğunu o zaman anladım . halbuki ne çok yakıştığını düşünmüştüm, o dalgalı bal rengi saçların yeşil gözlerine. "olsun abla, bunu da aşarım inşallah" dedi. bu da geçecekmiş, hakim olacakmış zaten. "daha çok yolum var ölünmezde şimdi" diye ekledi. ölünmez evet.. mamak'ta köhne bir evde anası bekliyormuş onu. babadan kalma 300 lira maaşları da varmış hem. devlette yardım ediyor şükür okumama diye heyecanlı heyecanlı anlattı uzun uzun.
"üzülme sende abla, geçecek nasılsa; hem ölünmezde şimdi dedik ya" derken kahkahaları çınlattı koridoru. kendimden utandım, bende güldüm. yemyeşil gözlerine çok yakışmıştı bal rengi saçları. perukmuş, olsun..
edit: bırakıp gitmiş hayatı özlemcik. daha fazla dayanamamış bedeni yayılmış enfeksiyona. vizelerini de vermiş kuzum, ama kısmet işte.. daha ölünmez demiştik ama demekle olmuyor bazen demek.. allah yattığı yeri nur etsin..