ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
akp mitinginde hırsız var pankartı açan genç
-
mangal gibi yüreğe sahip insandır. helal olsun!
melih gökçek'in jetski açıklaması
-
denize kıyısı olmayan şehire ramazan kutlaması için jetski almak. hayatımda hiç bu kadar ikna olmamıştım, oyum i.melih'e
yaran fıkralar
-
cindy crawford ve asim bir gemi kazasi neticesinde issiz adaya
duserler.ne yapsinlar can sikintisindan sabah aksam sevisirler. ancak
bir sure sonra asim , durumdan zevk almamaya baslar .
cindy cildirir, asim'a ne oldugunu sorar, ne isterse yapabilecegini soyler.
her turlu fantaziye her seyiyle emrine amade oldugunu, nerede
hata yaptiysa duzeltmeye calisacagini anlatir. asim inatla cindy'ye
"istedigim seyi yapabilmen mumkun degil" der.
cindy caresizlik icinde israr eder ve her seyi goze aldigini
soyler.asim en sonunda bir denemeye karar verir... once cindy'nin
saclarini kisacik keser. sonra ustunu ortecek bicimde ceketini
giydirir. kestigi saclardan biyik yapar. cindy, ne oldugunu anlamaya
çalisirken asim onu mumkun oldugu kadar erkege benzettikten sonra
aksam olunca sahile gelmesini soyler.
aksam olur ve cindy erkek kiliginda sahile gelir bakar ki, asim mukellef bir raki sofrasi hazirlamis ve masayi mezelerle doldurmustur.
asim ve cindy masaya otururlar ve asim elini kanka modunda,cindy'nin omzuna koyar, bardagini cindy'ninkine tokusturur ve soyle der:
"ulan cemal bir aydir kimi goturuyorum soylesem inanmazsin !!!
ırak'ta kadınlara salatalık satışının yasaklanması
-
- bana üç kilo salatalık, bir kilo havuç, iki kilo kabak, bir kilo da patlıcan...
- ouuvvvvvv sınır tanımam diyosun yani?
- misafirim gelecek gerizekalı
mcdonald's'ın ibretlik kahve reklamları
-
reklam filmleriyle yamulmuyorsam sadece starbucks ile değil 3.dalga kahvecilerle yani kadıköy karaköy cihangir tayfasıyla taşşak geçilmiş gibi geldi. özellikle sakallı kahveciyi bu söylediğim lokasyonlarda çeşit çeşit görürsünüz.
the shot
-
bakmayın bu atışa bok atan yukarılarda bir yerlerde 2 adet ergen lebron fanına. ancak gözü kör haterlar buna laf etmeye çalışır. dönem itibariyle ismini hak eden seri kazandıran bir atış bu. o dönem cleveland chicago'dan daha iyi oynamakta ve herkes cleveland'ın kağıt üzerinde chicago'yu ezip geçeceğinden emin. chicago henüz kendini bulmuş değil, kendini kanıtlama peşinde. seri boyunca cleveland'ın bu üstünlüğü de göze çarpmakta. açıkçası o seride chicago'yu tek başına tutan bir isim var michael jordan.
seri boyunca michael jordan 39.8 sayı ortalamasıyla oynamıştır ki 50, 44 falan atıyordu. ona en yakın oynayan isim scottie pippen 15 sayı ortalamasıyla oynuyordu.
bu şekilde son maça gelindi ve chicago için belki de ölüm kalım maçıydı. michael jordan son maça da ağırlığını koydu ve craig ehlo üzerinden o meşhur sayıyı attı. o son şutta şöyle bir ayrıntı vardır; ehlo, jordanla aynı anda zıplamıştır ama ehlo yere indiğinde jordan hala havadadır*. adam havada resmen asılı kalmış ve şutu atmış. işte bu jeneriklik seriyi kazandıran atış sonrası chicago michael jordan önderliğinde zirveye çıkabileceğini kanıtladı.
türk insanının yürüme yetisinin olmaması
-
edit:şekil a
millet olarak yürümeyi bile beceremiyoruz.avm de çalışıyorsanız haftasonunda sinir krizleri geçirmenize sebep olurlar.
maddeler halinde sıralarsak
-yürüyen merdivenlerin giriş çıkışlarında dikilme
-yürüyen merdivende toplu bir şekilde dikilme ve herkesi mal gibi dikilmeye zorlama
-4 lü 5 li gruplar halinde yanyana kağnı hızında yürümece
-mağaza girişlerinde çıkışlarında dikilme ve yanlarından zorla geçilmesine rağmen kılını kıpırdatmama
-bebek arabasıyla ani duruş ve dönüşler yaparak arkadan gelen ve yandan geçenlere engel olma
-wc giriş çıkışlarında dikilme insanların bunların etrafından dolanıp wc ye girmesi
daha çok var ama aklıma şimdilik bunlar geldi
doktor hasta diyalogları
the walking dead
-
daryl okuyla her zombi öldürüşünde, okunu zombinin kafasında unutup gidecek diye gerim gerim gerildiğim dizi.
çok dert ettim bu konuyu.
erdoğan'ın tv'de kimsenin karşısına çıkamaması
-
nasıl bir korkaklıktır, nasıl bir ödlekliktir bu karşısında kimse yokken atıp tutuyor ama kimsenin karşısını çıkmaya cesareti yok.
14 mayıs 2015 emre belözoğlu'na yapılan saldırı
-
aslında emre feribot dışında çok sakin bir insandır. fetibotta agresif davranıyor.
ikinci ya da üçüncü entry'nin hep debe'ye girmesi
-
facebooktaki ergen sayfalarinda olan durumun aynisinin sozlukte de olmasidir. bir cumle yaziya bir bakiyorsun 200 fav gelmis, ucuncu sayfada yazsa tek oy alamayacak entryler bastaci oluyor, biz de girip eli yuzu duzgun entry okuyacagimiza debe listesinde recep ivedik ayarinda entryler okuyoruz.
ahmed arif
-
“nemsin be? sevgili, dost, yâr, arkadaş. hepsi. en çok da en ilk de leylâ'sın bana. bir umudum, dünya gözüm, dikili ağacımsın. uçan kuşum, akan
suyumsun.”
her yazısında, şiirinde bir kez daha hayran kalıyorum.
1 ay içinde üç kez fiyat yükselten lokanta
-
keşke lokanta işletseniz. ben 8 aylık bir işletmeyim.
-lavaşçı 1 ayda 2 kez zam koydu. dur ne oluyor falan derken haftaya 4 lira daha zamlanacak dedi. una zam geliyormuş mecburmuş.
-10 tl’ye almaya başladığım dürüm kağıdı dün 22,5 tl’yi. adama 10 kilo ver dedim. veremem haftaya 27 tl olacak, en fazla 5 veririm dedi.
-14 tl’den almaya başladığım tavuk şu an 30 tl.
-75 kuruştan almaya başladığım ekmek şu an 1.25 tl.
-kolisini 68 tl’den almaya başladığım kolaya en son 98 tl yazmış (bunu yazan da arkadaşım ha)
-195 tl’ye almaya başladığım yağ şu an 398 tl.
-unuttuğum ve yazdıklarıma nazaran daha az zamlandığı için yazmadığım bir sürü kalem ürün var daha.
ben salaklığımdan, müşteri kaybetmeyeyim diye yapamıyorum nedense zam. ama böyle de kesinlikle batacağım. sonuçta hayır kurumu değilim ben. bağışçılarım yok. sattığımdan daha yükseğe mal edersem nasıl ayakta kalacağım?