hesabın var mı? giriş yap

  • bu adam son 20 yılda iddia ettigi tezlere, verdiği demeçleri bakarak söylüyorum gelişmiş medeni bir ülkede yemin ederim meczup diye kimse ciddiye almaz iş vermez, kız vermez, askerlikten muaf tutarlar

  • hürmetin dışında adam gibi yemek yiyip adam gibi ücret ödersin.
    yemek üstüne gelen çay ücretsizdir.
    birde harbi adamlardırlar.
    siirte bir büryan istedim.
    sonra masada karabiber, pul biber diğer baharatları arıyorum.
    garson geldi abe ne arısen dedi.
    baharat dedim.
    yaw et ye et.
    ete baharat eklenmez dedi.
    adam haklıydı et kaliteliyse baharat eklemenin mantığı neydi.

  • herhalde 3. köprü ve 3. havaalanı inşaatı durmayacaktır, e marmaray da açık olduğuna göre bu ülkenin başına ne gelebilir ki? bunlarla dünya lideri olmamış mıydık?

  • hakedene daha çok maaş verilip bu tür saçmalıkların düşünülmediği bir düzenle kolaylıkla çözülebilecek ikilem. böyle saçma sapan konuşup sonra da liyakatsizlikten bahsediyorsunuz.

  • tüm tanrılar'a adanmış muazzam yapı.
    şimdi piazza della rotonda olan meydan pantheon inşa edildiği zaman pantheon'un avlusuymuş; çevresi duvarla örülüymüş. şimdi pantheon'un tam karşısında mcdonald's olması; hatta mcdonald's oklarıyla pantheon'un işaret edilmesi tuhaftır.
    inşa tekniği ise tam bir devrimdir. pozzolana bağlayıcı maddesiyle elde edilen beton kullanılarak kubbe "dökülmüştür". fakat betonu oluşturan malzemelerden olan taşlarla ağırlık çok artacaktı ve kubbe kendi kendi taşıyamayacaktı. bu nedenle:
    -kubbenin tepe kısımının inşasında ağırlığı azaltmak için sünger taşı kullandılar. bu taş çok daha hafifti,gözenekli yapısı nedeniyle su üzerinde bile yüzebiliyordu.
    -kubbe kesiti tepeye doğru inceliyordu.
    -tepede oculus denilen boşluk açıldı.
    -kafesleme tekniği ile kubbe hafifletildi.
    -kubbede açma olmaması için dışına 8 sıra emniyet çemberi örüldü.
    -kubbenin oturduğu duvar; kubbeyi taşımak için kalın olmalıydı. bu da hantallığı getiriyordu. hantallıktan kurtulmak için duvarda nişler açıldı, niş önlerine sütün konuldu. her niş ayrı bir tanrı için ibadet köşesi oldu.

  • ben buradaki herhangi bir kimsenin fikirlerini belirtmesine, istediği her şeyi eleştirebilme hakkının olmasına falan tamamen destek veriyorum da şurada saçma sapan şeyler yazan trollerden bıkkınlık geldi, keşke bunlardan arındırılsa şu ortam.
    gılgamış destanı gibi yazıyorlar bir de nicklerini de alta inmeden göremiyorsun.
    bunların bir de hayran kitlesi var bunları zeki falan zanneden. ne güzel yazıyor ya falan diyorlar, onlar pek güzel yazmıyor da siz ''avelsiniz'' arkadaşlar.

    edit; ekleme

  • -anne ben arkadaşlarla dışarı çıksam?
    +saat kaç olmuş... olmaz. çıkmasan ölmezsin ama çıksan belki ölürsün.

    -bıdıbıdıbıdı işte oraya gidicez
    +otobüsle gidin
    -niye ki?
    +ya şimdi kaza falan yaparsınız, bilmiyordur belki iyi kullanmayı
    -ama ayarladık her şeyi?
    +olmaz. arabaya binmesen ölmezsin ama binsen belki ölürsün

    +ne yapıyorsun?
    -acıktım ekmek almaya çıkıyorum
    +aa çok geç olmuş gitme
    -ama çok açım
    +gitme sen gitme. aç kalsan ölmezsin ama gitsen belki ölürsün

    -bıdıbıdıbıdı işte eskişehir'de paraşüt kursu veriyorlarmış başvuru yaptım gidic...
    +hayatta olmaz! kesinlikle hayır! kursa katılmasan ölmezsin...
    -ama katılsam belki ölür müyüm anne?
    +ağzını topla salak. o ne biçim laf öyle ölmek falan? allah korusun

  • bugünkü haline (tarihine) birkaç basamaktan sonra gelmiş özel gün. üşenmiyor yazıyorum, şöyle ki:

    - "kadınlar günü" adıyla bir günün ilk kez dile getirildiği tarih, 28 şubat 1909'du (aslında şubat ayının son pazar günü). amerikan sosyalist partisi'nin 1909 tarihli bir bildirisinde geçen bu kadınlar günü ifadesi, uluslararası olmasa da, tarihteki ilk örnektir. ağustos 1910'da yine bu partinin öncüllüğünde yapılan uluslararası bir toplantıda luise zietz ve clara zetkin'in önerileriyle, 1911'den itibaren, kadınlar günü 18 mart olarak belirlendi ve bu gün ilk defa, uluslararası düzeyde, "dünya kadınlar günü" olarak belirlenen ilk tarih oldu. bunun yanında amerika birleşik devletleri'nde şubat ayının son pazar günü, ulusal kadınlar günü olarak kutlanmaya devam etti.

    - 1913'te, rusya'da kadınlar, amerika'da olduğu gibi, şubat ayının son pazar günü'nü, kadınlar günü olarak kabul ettiler. ancak rusya'da julien takvimi kullanıldığı için, julien'de yaklaşık olarak 22-28 şubat arasına denk gelen hafta, gregoryen, yani miladi takvimde 7-13 mart arasında denk geliyordu.

    - 1917'de rusya'da petrograd'da, (st. petersburg'da) o yıl gerçekleşecek olan iki devrimden ilki, şubat devrimi gerçekleşti. julien takviminde 23 şubat'a denk gelen (miladi 8 mart) gün, kadınlar günü de olması dolayısıyla başlayan işçi kadınların protestoları, bir devrim girişimine dönüştü. ekim 1917'den, ekim devrimi'nden sonra da 8 mart, hem rusya'da hem de bütün dünyada dünya kadınlar günü olarak belirlendi. sovyet sosyalist cumhuriyetler birliği'nin resmi tatilleri arasına 1965'te "8 mart dünya emekçi kadınlar günü" olarak girmesinden sonra da, emekçi sıfatı da, dünya genelinde yaygın olarak kullanılmaya başlandı.

    yani aslında ruslar'ın julien'e göre amerikalılar'ı kopyalamasından ve sonrasında yine julien-gregoryen farkı gözetilmeden ayarlanmasından dolayı bir anda 8 mart'a gelen bir gün dünya kadınlar günü. takvimler arası farklar gözetilseydi, bugün hala şubat'ın son pazarı kutlayacağımız gün olacaktı. veya 18 mart'ta da olabilirdi. tarihin de bir önemi yok aslında. ama işte 8 mart'ın olayı da kısaca budur.

    p.s. emekçi veya değil, kadınlar gününüz kutlu ola canlar.

  • gözleri samyeli haberlerine çekmek istemiştir.

    gözler bir anda oraya yöneldiği için
    artık herkesin böyle bir olaydan haberi olmuştur.

    hileli ama güzel oynuyorsun sedat.

  • sistem hacklemekten ziyade öğretmenlerden birinin kullanıcı adını ve şifresini okuldaki bilgisayarlara kaşla göz arasında keylogger atarak ele geçirmiş bir liseli.

  • sana ne yarram isterse mayoyla gezer diye cevaplanabilecek trol tespiti. bakın yüz yıl etkili koymuş atam üretim hala devam ediyor