hesabın var mı? giriş yap

  • yabanci ulkelerde hep turkce kufur yazdirarak katildigimdir.

    cok afedersiniz got ,zik,cuk falan yazdirip calisani bas bas bagirttiririm ve eglenirim.

    evet got diyince gidip benim kahveyi almam biraz garip kacmiyor degil ama sonucta egleniorum.kimseye de bi zarari yok.

  • adam koynundan şırdan çıkarıp yiyor.
    ve bunu uçakta yapıyor.
    ve bunu videoya çekiyor.
    ve bunu internete koyuyor.
    ve allah parayı tüm bu barzolukları yapan adama veriyor. bana da geçim sıkıntısı, düşük gelir, fakirlik standartı veriyor.
    tuhaf..!

    t: şırdancı memo için önemi olmayan olay. gerekirse özel uçak tutar. para çok.

  • bir garip oyuncu.

    eğer bir ülkede,

    bir bilim insanı/ öğretmen/ mühendis/işçi

    (gelen yoğun istek üzerine bu düzeltmeyi gerekli gördük, çünkü burada amaç emeğinin karşılığını alamayan insanlardan bahsetmek idi)

    aylık maaşı ile kıt kanaat geçiniyorken,

    her hangi bir dizi oyuncusu, 2 milyon dolar isteyebiliyorsa her hangi bir reklam başına,

    o ülkede ciddi sorunlar var demektir...

    sustum.

    ---- ekleme ---:

    "dünya üzerinde hiç bir bilim insanı, popüler aktristten daha fazla para almıyor" , diyerek kendi üstün mü üstün zeka seviyelerini ortaya döken ve böylelikle de "evet ben biliyorum ama sen bilmiyorsun. çünkü sen gerizekalısın" diyen 5 yaşındakileri görmüş olduk yine yeniden..

    adam dünden hakarete aç zaten. tey allam. iyi peki, yazalım biz de.

    benim umurumda değil, dünya üzerindeki oyuncuların ne kadar maaş aldığı, benim kapitalist sever, patronların sömürüsünden zevk alan arkadaşım. çarklarda kaybolmuşsun, anladık. çıkmışsın bana hiç tanımadığın ve tanısan belki de nefret edeceğin bir kadını, ölümüne savunuyorsun. neden? çünkü ben, bilim insanının (yani emeğinin karşılığını hiç alamayan insanların) yerlerde süründüğünü söyledim, aldığı ülkemin maaşı ile. yalan değil iken üstelik. şu kadının, bir reklam başına 2 milyon dolar istemesi anormal ya da bizim açımızdan bir mallık sorunsalı değil. ama benim çıkıp, bir bilim insanını savunmam gerizekalılık, öyle mi? gördük senin de parlayan gözlerini...aferin sana...

    ne çok seveni varmış bu pis düzenin. aynen devam edin o vakit bu yolda.

    su katılmamış tikiler sizi...

    ------ ekleme yeniden ----:

    eleştirmenin de bir adabı varmış... sen, çıkıp milyonlar adına, "eşitlik ve adalet" diyen birisine, "geri zekalı" diyeceksin, (çünkü beren saat' i eleştiriyor diye.. neden? çünkü bu oyuncu kızımız , 2 milyon dolar istiyor bir reklam başına, zerre utanmadan ! bak sen ! ) direkt yorumunda. sonra da adaptan bahsedeceksin, öyle mi canım kardeşim ? pardon ama, ülkenin çoğunluğu açlık sınırının altında geziniyor bu ülkede. aç gözünü biraz, bak etrafına.

  • evet chp başkanlarını sevmiyorum (ne tunç ne cemil), tunçtan sonra belediyecilik can çekişti bu da doğru.

    fakat merkezi hükümetten metro için 3000 tl ödenek verildiğini de biliyorum. çiğli tramvayı aylarca sadece 1 adet imza bekledi ankarada. 1 tane imza ya. rapor falan değil imza. evet süreci takip ettim. o süreçte dolar uçtu gitti maliyetler rekor seviyeye geldi. yapılacak işler maliyet uçuşundan dolayı aksadı. kalitesi düştü.
    bu ayrıştırıcı akpye oy vermeyecek kadar memleketimi seviyorum. öyle gün boyu sırıtan aday çıkarmakla olmuyor o işler.

  • berzahin yaptigi gibi, 5 duyu uzerinden yaradiliscilikla sentezlenecek bir sey degil: "canlıların dış dünya ile irtibat kurmalarını sağlayacak 5 duyu organının 5'inin de meydana geldiğini görüyoruz. bal gibi akıllı bir evrilme bu"

    organize dinler insanlari ne kadar antropomorfik (edit: anthropocentric olacak bu, insan-merkezci yani) hale getiriyor. bir kere insanlarda 5 "temel" duyunun otesinde bir duzine baska duyu var (dokunma bir cok duyunun birlesimi, kasinma ayri bir duyu), fakat bunun otesinde dis dunya ile irtibat kurmanin sonsuz yolu var:

    gorme dedigin sey, elektromanyetik spektrumun yuzde 10 uzeri -26'lik kismini algilamaktan ibaret. onda biri degil, binde biri degil, trilyonda biri degil, 26 tane sifir var orada. bu spektrumun baska kisimlarini algilayabilseydin, sonsuz sayida baska duyun olacakti.

    duyma dedigin sey, 20 kilohertzlik ufak bir araliktaki hava titresimlerini algilamaktan ibaret. ultrasonu algilayabilseydin bu baska bir duyu olacakti.

    koku ve tat dedigin kucuk bir grup kimyasali algilayabilmekten ibaret.

    bunlarin otesinde hava basinci, manyetizma, elektrik alanlari, radar, isigin polarizasyonu gibi dis dunyayla irtibat kurmaya yarayacak bir cok yontem tamamen biyolojimiz disinda. baska hayvanlar bu ozelliklerin bazilarina sahipler, bazi olasi duyular ise kimsede yok (zayif elektromanyetik kuvveti algilayan varsa beri gelsin. edit: zayif nukleer kuvvet olacak o *)

    daha ilginci, sinirli algimizin otesinde, varolan alginin neural-mapping'i (ben uydurdum, yani reseptorlerin beyinde yarattigi etki) sonsuz ayri sekilde olabilir. 650 nanometre dalgaboyu olan radyasyona kirmizi diyorsun ama bu yesil de olabilirdi, klasik muzik senfonisi de, hic hayal edemeyecegimiz bir duyu/algi da. sonsuz sayida kombinasyonun cok kisitli bir kismini tecrube edebiliyoruz.

    bunlara bakip da hala "usta oradan bi bucuk akilli tasarim, ustune azicik evrim ilave et" diyenin aklini tasarlayanin aklindan suphe edecek sekilde evrildim.