hesabın var mı? giriş yap

  • gülün siz gülün bir kaç sene sonra hepimiz elimize bir direksiyon simidi alıp kafamıza huniyi takıp düt düt yeter düt düt diye gezicez.

    bu arkadaşın bünye zayıfmış, erken gitmiş.

  • kiralık ev ilanıma koca koca renkli puntolarla "aracılar, komisyoncular, emlakçılar aramasın, kesinlikle cevap vermeyeceğim" yazmama rağmen bir haftada posta kutuma düşen 44 mesajın 23'ü bu yüzsüz, arsız, soyguncu, dolandırıcı, ahlaksız, lümpen, yavşak,... güruhtan gelmiş. isimler değişik ama tüm mesajlar tek şablondan çkmış gibi: "rapido bey, falanca muhitte emlak ofisiyiz, sizin eve haftasonu müşteri getireceğiz, sizden komisyon da almayacağız, iletişim no.su alabilir miyiz, saygılar" bir de şu modeller var "rapido bey, ofisimizi yeni kurduk, sadece portfoyümüzü artırmak için sizden komisyon almadan evinize müşteri bulmak isteriz. bir iletişim no.su alabilir miyiz?" ha bu arada bu kadar düzgün cümleler kurmuyorlar tabii ki, bu anlama gelecek birşeyler geveliyorlar.

    "ulan efendi! ben mülk sahibi, satıcı olarak internet kullanıcısıyım, kiracı adayı da müşteri olarak internet kullanıcısı, sen de aracı olarak internet kullanıcısısın. oturduğun yerden internet üzerinden müşteri ile satıcıyı buluşturup havadan para kazanacağını sanıyorsan babayı alırsın.

    not: emlakçı tayfasına çok acayip kılım. sizi gidi kan emiciler sizi

  • -jokond amcaaa
    -efendim güzelim?
    -hafta sonu bize gelsene
    -gelemem işim var
    -ama lütfen yaaa
    -niyekine?
    -parti vericem arkadaşlara senin de gelmen lazım
    -ne partisiymiş lan bu bacaksız?
    -cacık partisi
    -ahaha şimdiki çocuklar harika
    -gelicen mi gelicen mi?
    -eheh tamam tamam gelirim
    -oleeeyy hıyar da geliyor artık menümüz tamam!
    -lan!

  • (biri tanışma heveslisi, diğeri işbirlikçisi olmak üzere iki kişi konuşmaktadır, hedef konuşmaları duyabilecek şekilde konuşlanmıştır)

    1- yok abi o değil diyorum..
    2- o ya.. baksana kaş, göz. aynı. kesin eminim o.
    1- ya hayır o daha uzun boyluydu sanki

    (bu noktada dişi kişi kıllanır, bir iki bakış atar ama pek aldırış etmez)

    2- ya her iddiasına varım o. gidip sorucam.

    (2 dişinin yanına gider)

    2- ya afedersin. sen şu starın güzellik yarışmasında 2. olan kız değil misin?
    dişi- (kızarır, utanır, şımarır) hihi..yok hayır, benzettiniz sanırım..(smileyler havada uçuşur)
    2- evet, düşündüm de sen daha güzelsin zaten (ve akabinde akşam yemeği)

    [başarı yüzdesi : %86.25]

  • sokaklardaki tırtıl trafiğini azaltmak için uygulanan tırtılbüs projesinin ülkemizdeki örneğidir.

  • kokusu, yuzunuze kondurdugu gulucukler, attirdigi kahkahalar, gozlerindeki isilti, her zaman sasirtacak olusu, her zaman guvenilir olusu, dans edisi, herhangi bir isi yaparken konsantre olmus hali, sizinle bulustugunda sokagin karsisindan gozlerinizi gozlerinize dikip gulumseyerek adimlarini hizlandirisi, uyanisi, yasami algilayisi, dokunusu. yes, every little thing she does is magic.

  • en önemli örneği poliasetilen'dir. bir plastiktir ama ezber bozan şekilde bakır kadar yüksek iletkenliğe sahip olabilmektedir.

    plastik nedir ve neden elektriği iletemez?
    normalde plastikler polimer ailesi içerisinde incelenir. en ufak ürününe monomer denir ve bu monomerlerden binlercesi birleşirse "poli" yani çok anlamında ortaya polimerler çıkar. işte poli-asetilen de bir çok asetilen monomerinin birleşmesinden oluşan bir plastiktir. iletkenlik ise her zaman serbest kalan elektronların hareketi ile sağlanır. örneğin metallerin son yörüngesindeki elektronlar kolayca hareket edebilecek nitelikteyken, plastik, seramik gibi malzemeler güçlü iyonik veya kovalent bağlar yaptıkları için bu konuda başarısızdır. çünkü elektronları çoktan kullanılmıştır.

    ilk çalışmalar nedir?
    metaller oldukça ağır olduğu ve korozyonda uğradıkları için çözümler aranmış ve seneler boyunca hafif, yüksek iletkenliğe sahip plastikler tasarlanmaya çalışışmıştır. ilk denemelerde plastiklere metal veya grafit tozları katılmış fakat plastiğin kendisi üstünden değil, eklenen metal tozları ile iletkenlik sağlanmıştır. bu yüzden istenilen değerlere ulaşılamamıştır. tek bir yol vardır, o da eklenen malzemenin plastik monomerleriyle etkileşime geçerek bağları kırması ve plastiklerin de serbest kalan elektronlarla iletkenliğe katkı sağlamasıdır. evet teori basit gibi görünse de uzun yıllar boyunca başarılı olunmamıştır.

    poliasetilenin yapısı ve iletkenliği
    basit yapısıyla poliasetilen'dir (c2h2)n de sp2 hibritleşmesi görülür ve konjuge durumda olup; tek ve çift bağlara birlikte sahiptir, bu yüzden iletken-plastik olmaya iyi bir adaydır ki kendisi yarı iletkendir. "ne diyorsun sen?" diyenleri duyuyorum, basitçe açıklamaya çalışayım:

    karbonda altta ki şekilde görülen çift bağlarında bulunan elektronlar hali hazırda bölgesel hareket edebilmektedir. çünkü 2 bağın biri güçlü(sigma bağı), diğeri güçsüzdür(pi bağı). güçsüz bağ sebebiyle elektronlar delokalizedir, yani serbesttir, bu sebeple iletkenlik gösterebilirler ama yetersizdir.
    şekil: asetilen molekülleri ve konjuge bağlar

    shirakavva, a.j. hegeer ve a.g. macdiarmid 7a grubuna ait iyot, flor ve klor gazında bu molekülü geçirdiğinde yükseltgendiğini ve iletkenlik değeri 10^5 s/m çıktığını fark etmiş ve bu buluşlarıyla nobel ödülü almışlardır. demek ki eklenen elementle konjuge durumdaki bağlar deforme edilebilir ve üstünden atlamalar(hoplama) yaratarak iletkenlik arttırabilir.

    biraz daha detay vereyim:
    kısacası normalde iletken değilken içine eklenen iyot, yapıdan elektron çalarak; plastiğin çift bağlı karbonlarını bir elektronlu tekil bağlarına düşürür. bu da yapıyı kararsızlaştırır, yani yapıda hata yaratılır. karbonlar çevresindeki karbon atomlarıyla tekil bağ yapmak zorunda kalır. burada elektronun elektronu zorlama etkisiyle ortaya çıkan titreşimi sonucu polaronlar oluşur ve esas iletim mekanizması da bu zorlanmadır. sonuçta da elektronlar oluşan hatalar(boşluklar) üstünden, polaron oluşumlarıyla, zıplayarak(hoplayarak) taşınır.

    band teorisine göre ise eklenen iyot p tipi katkılandırma yapar, yani boşluk yaratır. (sodyum ile n tipi, yani elektron eklenerek de doplamak mümkündür)çalışmalar eklenen iyodun yasak band aralığını daraltarak iletkenliğe katkı sağladığını göstermiştir. referans

    özetle elinizde bir konjuge çift bağlara sahip polimer varsa burada eklediğiniz çeşitli elementlerle hatalar yaratarak iletken hale getirebilirisiniz.

  • bir tane tanidigim var. asgari ucretle haftanin 5 gunu 9 saat, bir gunu 16 saat calisiyor ve haftada sadece bir gun izni var o da kesinlikle haftasonu degil. evde iki kucuk cocugu var, onlarin odevleri var, ev isleri var, o var bu var... kisacasi gulumsemeye gucu yok, enerjisi yok.
    ekleme: 16 saat calistigi gunlerde dahi ne yemek ne su veriyorlar. marketten indirimli alisveris ya da kupon vs haklari da yok. ustune yilin bazi donemlerinde bu 16 saat calisma haftanin 2 ya da 3 gunune kadar bile cikabiliyor.