hesabın var mı? giriş yap

  • birini dışarda bi yere davet ettiğinde hesabı daveti yapan öder. eğer davet ettiği şahıs tek gelmemiş ise diğer hesapları da daveti yapan kişi öder. malesef böyle :(

  • random gulme efektine yeni bir anlam getirir.

    -ahahasdflkshfjksadfsadkfashjsfkdhjfsdkfsadhfsadkjfsfdklfjfkhsjalhjfa shfsadhfasaklhjdjfda;jfdsaklhsafjhwesdbjedg
    +neye guluyosun olm?
    -laptopun sarji azaldi ya

  • eğer aşıksan, onun yanında iken mutluysan düşünmeden yapılması gerekendir. fakirlik ne ki? sen de çalış, o da çalışsın, 5 değil 1 çocuk yapın olsun bitsin. hayat dediğin şey etiketine bakmadan bir şey alabilmek değildir. mutluluk da bu değildir.

    öyle yıllarım oldu ki hiçbir şeyin etiketine bakmaya gerek duymadım, istediğim her şeyi alabilmemi sağlayacak bir gelirim vardı. ama mutsuzdum. çünkü yapayalnızdım.

    şimdi yaptığım seçimlerden ötürü orta gelirli bir insanım. bir gün evlenecek olursam bu kararımda paranın etkisi olmayacak. asla da pişman olmayacağım.

    edit: buldum kendim gibi birini. fikrim hiç değişmedi. gönüller bir olsun.

  • istanbul’un işgal yıllarında, polis müdüriyeti’ne mektuplar göndererek, “hepinizin kanını içeceğim” diye korku salan hrisantos,13’ü polis olmak üzere, toplamda 21 cana kıymış ilk seri katilimiz.öldürüldüğünde 23 yaşındadır.

    hrisantos’un, 26 eylül 1914 tarihli ve 4741 sayılı sabıka fişinde şunlar yazılıdır:

    hristo veled-i ahilya,

    doğum yeri: istanbul

    doğum tarihi: 1314 (1898)

    tabiyeti: osmanlı

    mezhebi :rum

    sanatı: terzi çıraklığı

    gerçek adı hiristo anastadiyadis ahilya olan hrisantos, osmanlı emniyeti’nin sabıka kayıtlarına geçtiğinde, daha 16 yaşındadır.
    belgelere göre,atina’da ölen babasının adı ahilya’dır. annesi andernohin, beyoğlu peremeci sokağı’nda bir umumhanenin (randevuevi) patroniçesidir.
    ilk vukuatları,hırsızlık,kapkaççılık ve söğüşçülüktür.
    daha sonraları, galata,tatavla’yı (kurtuluş),dolapdere ve beyoğlu’nu haraca kesmiştir.meşhur, “boğazkesen cinayeti”’nin katillerinden biridir.
    istanbul emniyetinin başına bela olan bu katili öldüren ise, 1955 senesinde 59 yaşındayken vefat eden, emniyet amiri muharrem alkor‘dur.
    muharrem alkor,ünlü sinema ve dizi oyuncusu selda alkor‘un da babasıdır.
    bu olay, yeşilçam yapımcılarının da iştahını kabartmış ve 1952’de istanbul kan ağlarken ve 1969 senesinde 3 namus bekçisi isimli filmlerle beyaz perdeye taşınır.
    muharrem alkor, vefatından 3 sene evvel yayınladığı,hrisantos’u ben öldürdüm isimli kitabında,hrisantos olayını bütün detaylarıyla anlatmıştır.
    foto

  • basit usul vergilendirilenler gelir vergisinden muaf tutulacakmış, yani taksici dediğin insan 100.000 tl falan kar elde edecek ama 1 kuruş vergi vermeyecek öte yandan ücretli çalışan 100.000 tl gelir ederse bunun 3'te biri vergi olarak kesilecek. ki taksi plakası sahiplerinin 100.000 tl'den fazla kar ettiğini biliyoruz, sırf o plakalar 2-3 milyon tl.

    vergi yükü yine ücretlilerin üstünde kalmaya devam edecek. valla müthiş reformlarmış.

    edit: az önce bloomberg ht'de nedim türkmen'i seyrettim. "bu basit usulde vergilendirilen 850 bin mükelleften elde edilen vergi geliri 228 milyon tl, o da vergi gelirlerinin yüzde 2,4'üne tekabül ediyor." dedi.

    şaka gibi ama esnaf başına ödenen vergi tutarı yıllık 268 tl. öte tarafta aylık brüt 4.000 tl kazanan bir ücretlinin ödediği yıllık gelir vergisi 6.960 tl. o aylık brüt 4.000 tl kazanın cebine asgari ücretten hallice bir para girerken, 268 tl vergi ödeyen basit usül mükellefi fiş vs. kesmeden yolunu buluyor altına arabayı çekiyor. şimdi o adama "sen 268 tl'yi de verme kardeş" diyorlar.

    850 bin kişiden bahsediyoruz, evet çok az vergi ödüyorlardı ama sonuçta ödüyorlardı ve bu kaldırıldı, bu işin oy kaygısı taşıdığını söylememize gerek yok sanırım. adamlar nasıl vergi gelirlerini azaltmadan en çok kişiye kıyak yapabilirim diye düşünmüş ve bunu bulmuşlar. reform diye buna denir işte.