hesabın var mı? giriş yap

  • artık ilkokul 1. sınıf öğrencisi cimcime sabah annesinin yatağına gelir ve şehir dışında olan babasını sorar:

    cimcime: anne, babam ne zaman gelecek?

    anne: bugünü saymazsak dört gün sonra.

    c: bugünü sayarsak beş gün.

    a: evet.

    c: bugünü saymıycam.

  • babala tv'nin son yayınında "hayatımda akp'nin kapısından geçmedim" diyerek duyar kasan aktrollün kirli çamaşırlarının ortaya dökülmesi olayıdır. aktrollün adı umut nimet ataş.

    link

    ünsal ünlü'nün dediği gibi: "bir siyasal islamcı sizi asla şaşırtmaz. her kabın şeklini alır."

  • --- spoiler ---

    jöle ile tıkandığı için çalışmayan şeker makinesini çalıştırmak, yine tıkanan bir boru yüzünden kuruyan limonata gölünü tekrar eski şanına kavuşturmak ve böylece ağlayan ejdarhayı mutlu etmek, yetiyi uyandırmak*, naneli çayırdaki boynuzsuz unicorna şekerlerden boynuz yapmak gibi görevleriniz olan oyun. şu an 68. bölümdeyim ve çikolata içine sıkışan paskalya tavşanını kurtarmaya çalışıyorum.

    --- spoiler ---

    görüldüğü üzere amacı olan bir oyun*

    millet hiç bir oyunun konusunu takip etmezken, ben candy crushta bile dayanamıyorum. göründüğü kadarı ile kimse konusu ile ilgilenmiyor ama ben yine de spoiler yazdım. çünkü ben iyi bir insanım.

  • cesaretine hayran filan olmadığımdır. bu ülkede böyle bir şeye kalkışmak delilikten başka bir şey değil. gerçekten hiç ama hiç şansı yok. millet gün ortasında minibüse binerken başına neler geliyor, otostop çekmek bile bile lades olur sadece. umarım bu kızcağız bir an önce vazgeçip geri döner veya ailesi gidip getirir. yoksa böyle bir girişimin sonu olarak hiç olumlu bir olasılık göremiyorum. umarım haksız çıkarım.

    not: kızı eleştirdiğimi filan düşünenler olabilir. hayır katiyen eleştirmiyorum, onun için korkuyor ve endişe ediyorum. kendi kardeşime yapacağım gibi kendini tehlikelere atmasın diye sıkı sıkı saklayıp korumak istiyorum. keşke böyle şeyler yapabileceğimiz bir coğrafyada yaşıyor olsaydık. ama ben otobüsle tek başıma tatile giderken bile tedirgin oluyorum.

    "biz korktuğumuz için böyle oluyor, cesaret göstermeliyiz" diye düşünenler olabilir. ben böyle düşünmüyorum. devrim şehidi olabilecek hamur yok bende, korkağım ben. tacize, tecavüze uğramak, boku bokuna öldürülmek istemiyorum. sevdiklerimin başına böyle şeyler gelsin istemiyorum. kimsenin başına böyle şeyler gelsin istemiyorum. bir şeylerin düzelmesi için kendimi feda edemem. düzelene kadar kendimi ailemi korumaya ve saklanmaya devam ederim. ha düzelsin diye yazarım, çizerim, paylaşırım. onlar ne kadar işe yarar? bilmiyorum.

  • kondüktörler için inceledikleri çaylaklık entryleri "sözlük'te bu ayarda bir yazar olacağım" türünde bir taahhüt. yazar olduktan sonra çaylaklık entrylerindeki özeni bir kenara bırakıp canavara dönüşen yazarlar kondüktörlerin zamanlarını çaldıkları gibi, sözlük'e de zarar veriyorlar.

    artık çaylaklık entryleri uygun bulunarak yazar yapılmış yeni yazarların sonraki entrylerinde aynı özen görülmediği takdirde kondüktörler bu yazarları uçurabilecekler.

    çaylaklık ile sözlük yazarlığı arasındaki geçiş sürecinin ya yazarsın, ya değilsin keskinliğinde olması ileride değişecek şeylerden, bu aynı zamanda hepimiz için ileride olacaklara bir alıştırma da olmuş olur.

    not: halihazırda entry silme ve yazar uçurma yetkisi olanların bu yetkileri aynen devam ediyor olacak.