hesabın var mı? giriş yap

  • kaza yapıp ölür umarım içindeki.
    böyle insanlara acımam ve tahammülüm sıfır artık, sıfır.. ölün hepiniz amk.

  • 1945 ba$larinda, yani naziler icin ww2'nin sonlarinda, almanya'dan japonya'ya dogru yola cikan ve cok onemli teknolojik malzeme, hammadde ve ki$iler ta$iyan denizalti. gemide, savunma sava$inda doktrin eksikligi bulunan imparatorluk ordusu'na dani$manlik etmek uzere giden bir luftwaffe generali (himmler gibi bir ismi olmali), atom bombasi yapimi konusunda cali$an bir alman bilim adami, 1,5 yildir almanya'da denizalti ve hava savunma taktikleri konusunda egitim alan iki ust rutbeli japon subayi da "yolcu" olarak vardi. bir canta icinde almanya'nin sava$ta o gune dek uretigi tum gizli sava$ teknolojilerinin planlari vardi. ustelik gemide bu teknolojileri pratikte uygulanabilir kilacak kritik malzemeler de mevcuttu. gemide ayrica parcalarina ayrilmi$ bir "me 262"(doneminden 10 sene ileride ilk ve tek jet ucagi), bir de "v2" (gene doneminden yillarca ileride ilk balistik fuze) roketi vardi! tum uretim ayrintilari, kritik hammaddesi ve $emalari ile birlikte...

    bu denizalti ile almanya, bizzat hitler'in emri ile, kendisi icin inen perdede tum bilimsel, olumcul bilgi varligini japon muttefigine gonderiyordu.

    yolculuk cok cok uzun ve zorluydu. usteilk rotanin neredeyse tamami muttefik guclerinin kontrolundeydi. ustelik enigma neredeyse 20 aydir cozulmu$tu ve muttefikler denizalti hakkinda bilgi sahibi idiler. gemi o donemin en buyuk u botu olan bir type xb (tip 10 b) idi. aslinda bir mayin dokme denizaltisi olan u boat, kiel tersanesinde bir kargo denizaltisi olarak modifiye edildi.

    geminin esas onemi bunlarla bitmiyordu. cok daha onemlisi $u idi ki; gemide tam 560 kg. uranyum oksit de vardi. uzun suredir sava$i lehine cevirecek bir mucize pe$inde ko$an japonlar bir atom bombasi icin coktan beri cali$iyordu. ama ellerinde uranyum yoktu. muttefik hitler ikna edildi ve bu yuksek miktardaki uranyum da japonya'ya dogru, konu uzerinde coktandir almanya hesabina cali$an dahi bir alman fizikci ile birlikte u 234 ile yola cikti. japonlar alman mirasini anakarasinda dortgozle bekliyordu... gemideki 2-3 ki$i haric hic kimse ta$inilan kargolardan ve yolcularin oneminden haberdar degildi.

    muttefikler denizaltinin onemini anlamakta gecikmediler. yolculari bilmiyorlardi, uranyumdan da haberleri yoktu ama denizaltindaki hakkindaki siradi$i durumun ve rotanin da farkinda idiler. hava kuvvetleri ve donanma haftalarca bu onemli botu avlamak icin denizaltiya defalarca saldirdi. kaptan zaten saldiri yetenegi olmayan bu dev denizaltiyi kurtarabilmek icin inanilmaz derinliklerde saatlerce, (250+ meters) sualtinda gunlerce kaldi. muttefiklere avlanmamayi ba$ardi.

    denizalti daha yoldayken almanya'nin du$tugu, hitler'in oldugu, sava$in bittigi haberi geldi. nazi almanyasinin son 20 gunluk lideri karl donitz, ayni zamanda sava$in ba$indan beri ba$inda oldugu alman denizalti ordusuna $una benzer bir mesaj gecti:

    "- 6 yildir cok zor bir sava$i surduruyoruz. aslanlar gibi carpi$tiniz. du$man bizden cok daha ileri maddi imkanlara sahipken bu durumda sava$i surdurmemiz imkansizdir. $erefle surdurdugunuz bu sava$i, silahlarinizi muttefiklere teslim ederek $erefle bitirin. cok ya$a almanya!"

    butun u boat ordusuna suyuzune cikmalari, periskoplari en yuksege kaldirmalari, ucuna bir siyah bayrak cekmeleri ve telsizden muttefik telsizlerine yerlerini bildirmeleri isteniyordu.
    u 234 kaptani $imdi bir karar verecekti. ta$idiklarinin onemi dogrultusunda teslim olmadan japonya yoluna devam mi edecekti, yoksa "teslim ol!" emrine uyacak miydi? japonya'ya ula$abilecegine daha ba$tan beri pek ihtimal vermediginden teslim olmaya karar verdi.

    bu karar ozellikle gemideki iki japon subay icin bir donum noktasiydi. sava$ almanlar icin bitmi$ olabilirdi ama japonya icin umutsuzca da olsa suruyordu. kaptan kararini japonlara soyleyince yikildilar. kaptan bir sabotaj tehlikesine kar$i japon subaylari tutukladi ve denizaltinin guvenli bir bolgesine kapatti. oysa japon subaylar teslim olamazdi. yanlarindaki uyku haplarini payla$ip olumu tercih ettiler. denizalti kirlenmesin diye geleneklere uygun kanli bir yontem tercih etmediler. (bkz: harakiri) bir mektupla bedenlerinin denize birakilmasini isteyip samuraylara yaki$ir $ekilde olduler. cunku tutsaklik samuraylar icin kaldirilamayacak bir utanctir.

    kaptan suustune cikip yerini muttefiklere bildirdi. onceden du$unup amerikalilara teslim olmak istemi$ti. kanada'ya ya da ingiltere'ye degil. mesajini alan kanada gemisine yanli$ koordinat gonderip, uss sutton'a teslim oldu. amerika'da new hampshire limanina cekildi.

    cok ilginctir ki gemideki uranyum oksite manhattan project kapsaminda el kondu. yani japon hukumeti'nin nazilerden kendilerini korumak uzere istedigi uranyum, japonya savunmasi icin degil yikimi icin harcandi.

    daha sonralari gemi bir tatbikatta torpido ile batirildi.

    (bkz: denizalti)
    (bkz: wolfpack)
    (bkz: karl donitz)
    (bkz: me 262)
    (bkz: v2)
    (bkz: operation deadlight)

  • yaşanma sebebi hastaların enteresan psikolojileri olan diyaloglardır. hastalar nedense kendi sağlıkları için bir şeylerden vazgeçmeye çok sert yaklaşıyorlar. yaşanmış bir olaydan örnek;

    hipertiroidisi olan guatrlı bir hastaya tavsiye verilmektedir.

    -bundan sonra kara lahana yemeyeceksin mehmet bey.
    -hiç mi doktor?
    -hiç, hayırdır kara lahanayı çok mu seviyorsun?
    -bilmem, hiç yemedim!

  • 2009'da brett favre'nin (özellikle son 5 maçtaki 2 td-9 int performası olmak üzere) ny jets'te sıçması ve işler garanti gibiyken çok kötü bir sezon sonu ile jets'in playoff dışında kalması ile devam etmiştir bu curse. yıl 2010'u gösterdiğinde ise kapakta bu sefer iki futbolcu vardı: troy polamalu ve larry fitzgerald. polamalu sakatlığı yüzünden neredeyse bütün sezonu kaçırdı ve steelers bu sezon onun başlamadığı tüm maçları kaybetti şu ana kadar. fitzgerald ise ortalama-iyi arası bir sezon geçiriyordu şu ana kadar ama dün akşamki 49ers maçında sakatlanıp çıktı, bari o yırtsa şu lanet işlerinden, izlemesi zevkli oyunculardan birini daha kaybetmeyelim.

  • çok çileli bir işti. o dönemin haritacılarının genelde bir süre sonra akli dengelerini kaybettiği ya da çok genç yaşta aramızdan ayrıldığı söylenir.

    - eveeet... 17 aydır üzerinde çalıştığım âli osman siyasi haritasını bitirmiş bulunuyorum.

    - erkan efendi!!! erkan efendi!!! sultan süleyman katar, bahreyn, kasr-ı şirin, bağdat ve tebriz'i de almış.

    - e sıçacam ama...

  • geçen kış evimde yaşadığım soğuk algınlığı sonrasında gittiğim hastaneden "size bizden daha iyi bakarlar" deyip gönderdikleri otel. çogzel yani.