hesabın var mı? giriş yap

  • (bkz: kölelik)
    100 yıl sonra insanlar bugünlere bakıp insanlar köle gibi çalışıyormuş diyecekler aynı bizim 100 yıl önceki duruma bakıp dediğimiz gibi.

    (2019 yılında yapılan ekleme) batılı devletler şimdiden 4 gün çalışma 3 gün tatili konuşmaya tartışmaya başladı bile.

  • uzun adam, neşeli adam, lise arkadaşım, beraber büyüdüğüm güzel kardeşim 28 haziran 2016 tarihinde havalimanındaki patlamada vefat etti. fight clup filminde bi sahne vardı üyelerinden biri öldüğünde aralarından aptal bi adam artık onun bi ismi var ölünce artık onu ismiyle anıcaz diye hep birlikte onun ismini bağırmışlardı. artık kardeşimin ismi arrangements değil eymen. 15 yaşında tanıdığım, 10 sene boyunca makara muhabbet, kahkaha ile beraber büyüdüğüm kardeşimi ellerimle kefene sardım, üzerine bezden kuşak bağladım, ellerimle tabutun içine koydum, ellerimle mezara indirdim, yine o ellerle üzerine toprak attım. bizim hesabımıza göre 40'lı yaşlarda paket olucaktık ikimizde, emindik çok yaşamıyacağımıza hatta ben derdim "boktan bi şekilde ölücem eymen haberin olsun" diye. ama eymen oyun bozanlık yaptı beni beklemedi, o oyun bozansa ben de bozarım 40'ı bulmadan ben de yanına gelicem. toprağın bol, mekanın cennet olsun güzel kardeşim.

  • * cüzdanınızdan 30 milyon çıkartın, yakın.
    * üzerinize kalınca bir palto/mont giyip evinizin gardrobuna girin
    * gardrobun içinde ard arda sigara için, hatta mümkünse içeriyi ter kokutun
    * hareket etmeye çalışıp edemeyin, piyon gibi dikilmek zorunda olduğunuzun bilincine varın
    * sabah 4 olunca, gardroptan çıkın...

    işte size harika bir roxy gecesi...

    edit: bir daha gidersem ebemi siksinler diye de içinizden geçirmeyi unutmayın

  • kesinlikle yanlış önermedir. tabii ki ben de isterim kitaplar birkaç yayınevinin tekelinden çıksın, herkes bassın, rekabet olsun, daha çok kişi ekmek yesin bu işten. bu mutlaka fiyatları da biraz olsun düşürecektir. ama yine de şimdiki fiyatlar kabul edilemez seviyelerde değildir. açıklayayım:

    kitap da bir nevi boş zamanları değerlendirme aracıdır. örneğin gidip 2 bira içseniz geçireceğiniz 3-4 saat için 30-40 lira para ödersiniz. ya da güzel bir yemek yiyeyim derseniz size yine 25-30 liraya patlar. maç izlemeye gitseniz yediğiniz içtiğiniz derken yine 20 liraya falan gelir. yani güzel zaman geçirmek gidişi gelişi derken saati 25 liradan aşağıya patlamıyor.

    peki diyelim gidip 26 liraya çevirisinin de iyi olduğunu bildiğim şu kitabı aldınız. 550 sayfayı eğer inanılmaz bir okuma alışkanlığınız yoksa 10 saatten önce bitirmeniz zor. saati kaç liraya geldi? 2,6 tl. üstelik aldığınız şey tükenen bir şey de değildi. iyi bir kitap seçtiyseniz tekrar tekrar dönüp okuyabilir ya da başkalarıyla paylaşabilirsiniz. indi mi maliyet yarıya? ( ayrıca internette veya sahaflarda bu fiyatın da yarısına okunabilir ikinci el kitaplar bulmak mümkün.)

    yani kısacası sevdiğiniz bir şeyin saatine 2,65 tl vermek size pahalı geliyorsa ya çok çok yoksulsunuz ya da daha yüksek ihtimalle kitap okumakla falan işiniz yok bunu temize çıkaracak bir bahane arıyorsunuz. ama bu devirde okumak istedikten sonra kitaba ulaşmak çok kolay. internette bedava lan en basitinden. bedava ve çok yeni kitaplar haricinde bulamayacağın kitap da yok. indirirsin biraz gözün yorulur ama kendin için yine de faydalı bir iş yapmış olursun. ya da basarsın televizyonunun bilgisayarının düğmesine birkaç saat takılır, uyuşmuş beyninle gider yatarsın. seçim senin.

  • nedense konuşulmayan konu.

    arkadaşlar hepiniz mi zenginsiniz? bu nasıl oluyor ya. ortalama bi depo 1000 liradan fazlaya doluyor artık. ulan hakkaten hepiniz 50k maaş mı alıyorsunuz. bu ne rahatlık.

    bi gündeme getirelim şu konuyu artık bir şey yapalım.

  • işlediği fiillerin hakaret suçunu oluşturacağından habersiz, cahillikle "hop hop hop temas yok" diyen bir insan(!)ı barındırır.
    umarım görevli bu işin peşini bırakmaz ve adalet yerini bulur.
    edit: izledikçe sinirleriniyorum. işinde gücünde insandan ne istedin be? hala nasıl zor tutuyor kendini ekmek parası elinden kayıp gitmesin diye.

    edit 2: başlık taşınmış. doğrudan isim soyisim olan bir başlık altına yazmak tarzım değildir. orada önemli olan kişinin açık kimliğinden ziyade yaşanan olayın değerlendirilmesiydi aslında.
    ceza kişiye değil davranışa verilmelidir mantığı ile yaklaşmam nedeniyle, başlığın taşınmasını olumsuz buluyorum.

    edit 3: vay canına başlık başıma kalmış. resmen bu işin meşalesisini ben yakmışım gibi olmuş. değil arkadaşlar ben "havaalanında görevliyi tahrik eden yolcu" başlığına üçüncü veya dördüncü sıradan yazan yazarım. resmen eleme usulü gibi tek tek yok oldu herkes.

    ayrıca önemli bir bilgi, krdsturkiyeburanebeklion sayfasında baycodemir diye bir hesap şu baştaki yorumumu kopyalamış, onu da yarım yamalak yapmış zaten* 5200 beğeni falan almış, söz konusu hesap bana ait değil, belirtmek isterim. ilgili görsel

  • mesela bu dangalak kadının bilmediği şeyler var, 18 yaşındaki oğlunu bir yerde garson olarak çalıştırmak yerine acaba doğum gününde hangi arabayı alsam da üniversiteye öyle göndersem diye de düşünebilirdi ama düşünemiyor.

    öz oğlunu tehdit ediyor, kendini yaktın diyor, bunlara fakirlik falan müstehak ya, gerçekten umrumda değil, şu kadın daha da beter olsun diye oyumu akp'ye bile verebilirim yani.

  • kusurlarından. bu kadınları değil insanları sevme kriteridir, birinin kusurlarını kabullenip ve hatta onları benimsemeye başladığınızda, o insanı sevdiğinizi anlarsınız.