ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
ibo'nun frankfurt okulu mensubu gibi verdiği poz
-
büyük ihtimalle ibrahim tatlıses'in 90'larda bir program sırasında çekilen fotoğrafıdır. ama inanılmaz güldürmüştür. ibrahim tatlıses bile bu kadar nezih ve entelektüel gözükebiliyorsa herkes gözükebilir, enseyi karartmayın gençler.
en çok güldüğüm caps'leri şunlar:
[https://twitter.com/…ckle/status/906555946163490818 https://twitter.com/…ckle/status/906555946163490818]
[https://twitter.com/…nsar/status/907324910443384832 https://twitter.com/…nsar/status/907324910443384832]
[https://twitter.com/…tter/status/907549793727254528 https://twitter.com/…tter/status/907549793727254528]
[https://twitter.com/…tebu/status/907235527656722433 https://twitter.com/…tebu/status/907235527656722433]
[https://twitter.com/…nsar/status/907326588953481217 https://twitter.com/…nsar/status/907326588953481217]
[https://twitter.com/…siva/status/907330932927016961 https://twitter.com/…siva/status/907330932927016961]
[https://twitter.com/…tska/status/907329572479410178 https://twitter.com/…tska/status/907329572479410178]
[https://twitter.com/…abbe/status/907331879761784832 https://twitter.com/…abbe/status/907331879761784832]
[https://twitter.com/…rryy/status/907355252025958401 https://twitter.com/…rryy/status/907355252025958401]
[https://twitter.com/…laik/status/907363208675172352 https://twitter.com/…laik/status/907363208675172352]
[https://twitter.com/…mubu/status/907346215452512257 https://twitter.com/…mubu/status/907346215452512257]
[https://twitter.com/…iren/status/907348945373990912 https://twitter.com/…iren/status/907348945373990912]
[https://twitter.com/…ping/status/907356591908900869 https://twitter.com/…ping/status/907356591908900869]
[https://twitter.com/…inho/status/907346961241604102 https://twitter.com/…inho/status/907346961241604102]
[https://twitter.com/…usuf/status/907328107106926599 https://twitter.com/…usuf/status/907328107106926599]
[https://twitter.com/…azzi/status/907345873495052288 https://twitter.com/…azzi/status/907345873495052288]
ponpon kızların harfli tezahürat takıntısı
-
"van gölüne gitmişem, canavarı görmüşem, canavarı görünce lo, korkudan altıma etmişem"... işte kültür bu. saf, temiz, halkın içinden açan bir çiçek gibi... yıllar önce trabzonspor kafilesinin van deplasmanında karşılaştığı vanlı küçük bir evladımızın trabzonsporlu futbolculara söylediği, van gölü canavarıyla ilgili bir türküydü bu. televole'de izlemiştim. tüm trabzonsporlu oyuncular pek gülmüştü bu türküye. en çok gülen de ünal karaman'dı. kara boğa ünal, çocuğu "hay yaşa aslan parçası" diyerek öpüp tebrik etmişti. bu sevgi dalgası, tezahürat kültürümüzde pek görünmese de yine de bu açıdan yaratıcı insanlarız. peki ya abd'li yiğidolar? onlar da yaratıcı mı? açıkçası genelleme yapamam ama ponpon kızlar özelinde böyle bir yaratıcılığın olmadığını söyleyebilirim.
yıllar yılı nice abd muvisinde, dizisinde gördüğüm bir takıntı türüdür ponpon kızların harfli tezahürat takıntısı. anladığım kadarıyla abd kolejlerinde okul takımlarını destekleyen amigo kızlar için harf istemenin yeri büyük. bunlar hem harf istiyor hem paso harf heceleyip milletten destek bekliyor. kendimizden örnek verelim:
"şimdi bana bir e ver. şimdi de bir k ve bir ş. bir de i... ekşi-ekşi-ekşi huuuuuu"
neyi huuuuu lan neyi huuuuuu? on bin yıl oldu hala tek tek harfleri hecelemekten başka tezahüratınız yok. yok "bana bir d ver, bir de yanına e koy, şimdi bir de t" bilmem ne derken insan kafayı yiyecek gibi oluyor. abd'li yiğidolar nasıl dayanıyor bu zulme anlamıyorum. hadi biz "şimdi bana bir o ver, yanına da bir r koy" falan derken "acaba ne çıkacak lan?" diye bekliyoruz. peki abd kolejlerinde okuyan canolar zaten bilmiyor mu o tek tek sayılan harflerin ne çıkacağını? kendi takımlarının ya da vilayetlerinin, memleketlerinin adı çıkacak işte... belli bir şey. "bana bir t vermeni isttiyorum. harika... ve şimdi sanırım bir de i vermelisin" falan derken seyircilerin "anladık lan anladık... ohio tigers işte" diyerek tepki vermelerini bekliyorum, ama vermiyorlar. vermiyorlar arkadaş inanılır gibi değil, vermiyorlar. abd kolejlerindeki bu tezahürat sorunu çözülmeden, orada okumam kardeşim. ha zaten liseyi falan bitireli beş bin yıl oldu, gitsem de almazlar muhtemelen ama olsun tepkimizi koyalım.
türk dizilerinde görülen klişeler
-
iki kişi boğuşurken patlayan silah sonucunda iki tarafın da birden gözlerini faltaşı gibi açması ve kimin öldüğünün anlaşılması için bir sonraki bölümün bekletilmesi.
kenan sofuoğlu'nun lamborghini'ye binmesi
-
(bkz: ineriz kardeş sıkıntı yapma)
ankara'da araba kullanacaklara tavsiyeler
-
ankaragücü armalı herşeyden (kağnı bile olsa) uzak durun, yeter.
21 temmuz 2015 kürt yazarlara düzenlenen operasyon
-
kürt değildir o, teröristtir. kürt olsa uçmazdı.
pilav yaparken pirince eklenen su oranı
-
pirinçten pirince değişir, net bir oran olduğunu iddia eden pilav yapmayı bilmiyordur
ak-saray
-
daha önce diğer yazar arkadaşların belirttiği gibi tam bir arap "devlet başkanı" sarayı gibi duruyor. eğer ileride olurda barışırlarsa esed bence çok beğenir burayı. baas zevklerine uygun bir yapı.
türkiye'nin itibarını arttıracağı falan konuşuluyordu. gelişmiş ülkeler bizim gibi "betonperest" değil, bu bina olsa olsa türkiye'nin itibarını azaltır.
yaklaşık 1 senedir ispanya'da çalışıyorum, dün arjantinli bir iş arkadaşım beraber yemek yerken bu sarayı gazetede okuduğunu, 300 milyon euro'ya mal olduğunu duyduğunu söyledi. yürütmeyi durdurma ve yıkım kararlarını da duymuş, inşaatın buna rağmen devam etmesine pek anlam verememiş, "bu tarz bir hareket bir cumhurbaşkanının değil ancak bir kralın yapacağı bir iş" dedi. ben de cevap veremedim ne diyeyim, "diego dur allahını seversen zaten ortalık karışık" dedim. arkadaşın adı diego olduğu için de iyi oldu, güzel oldu. zaten bu söz öbeğini ara ara söyleyebilmek için etrafımda tutuyorum elemanı.
jose mourinho
-
bvb - madrid macinda sesini mesut ozil'e duyuramayinca, marcel schmelzer'e ''mesut'a daha seri olmasini soyler misin'' demis, naif insan marcel schmelzer de bu istegi yerine getirmistir. kendi oyuncusuna, rakip takimin oyuncusu araciligi ile taktik veren ilk teknik adam olarak da tarihteki yerini almistir.
game of thrones
-
yazıldı mı bilmiyorum da
--- spoiler ---
jon snow'un azor ahai olması ihtimali giderek güçleniyor.
s6e10'un flashback'inde ned, kardeşi lyanna'nın yatağına oturmadan önce aşağıda öldürdüğü şövalye arthur dayne'in kılıcı olan the sword of the morning'i lyanna'nın baş ucuna koydu.
arthur dayne'in kılıcı the sword of the morning rivayetlere göre gökten düşen bir yıldızın kalbinden dövülmüştür ve bu kılıcın bir diğer adı da dawn'dır (şafak). jon snow da gördüğümüz gibi bir nevi bu kılıcın durduğu yatağın altında doğarak dawn'da doğan gibi bir sıfata sahip olabilir.
ikinci detay: azor ahai 'the one who was promised' olarak da biliniyor, eddard da kardeşi lyanna'ya bir şey hakkında söz verdi, 'ı promise' diyerek.
ikisi de jon snow'un azor ahai olabileceği yönünde güçlü belirtiler.
--- spoiler ---
not: iki detayı da çeşitli forumları okuyarak buldum, bana ait değildirler.
öğretmenlerin deprem anında kaçmaması
-
dün can havliyle çocuklarımı okula almaya gittiğimde hepsi sınıflarını kümeler halinde bir araya toplamışlardı. özellikle anaokulu çocuklarını görmeniz lazım civciv gibi yapışmışlar bacaklarına, kollarına. deprem olduğunu anlamayan öğrenciler bile korkmuştu. çünkü normal olmayan bir şeyler vardı herkes bahçedeydi. küçük kızım '' anne midem bulanmaya başladı öğretmenim arkadaşlarımla birlikte bizi dışarı çıkardı.'' dedi. o hengamede çocuklar korkmasın diye ellerinden geleni yaptıklarından adım gibi eminim.
o an düşündüm de acaba kendi çocukları nerede, muhtemelen onların da çocuklarına bir öğretmen sahip çıkıyordur. çocuklara sahip çıktıkları ve soğuk kanlı oldukları için çok teşekkür ediyorum. iyisi, kötüsünü bir yana bırakıyorum ama böyle durumlarda gerçekten bir anne- baba yerine geçebiliyorlar. bahçede o çocuklar korkmasın diye oyun oynayan, dans eden öğretmenlerin yaş gözetmeksizin ellerinden öperim, işleri çok zor allah yardımcıları olsun.
kleptomani
-
çalma hastalığı olarak bilinir fakat hırsızlıktan farklıdır. bu bir psikolojik rahatsızlıktır. kişide oluşan dürtü kontrol bozukluğu olarak nitelendirilir. kişi maddi bir ihtiyacı olmadan, herhangi bir çıkar sağlama düşüncesi olmadan bir nesneyi izinsiz olarak almaktadır. kişi bu dürtüsüne engel olamaz ve yanlış olduğunu bilse de o nesneyi gizlice almak için büyük bir istek duyar ve bunu eyleme döker. türkiye'de çok sık görülmemekle birlikte genel olarak üst sosyo-ekonomik düzeyde insanlarda görülmektedir. en büyük sebebi ise stres faktörüdür. genellikle kişi kendini bulunduğu düzeye ve gruba ait hissetmemektedir.
bu durum kişinin alt düzeyden üst düzeye yükselmesi ve kendini yükseldiği düzeye ait hissetmemesi ile ortaya çıkabilmektedir. kişilerde iki grup arasında kalma ve çelişki yaşaması durumu görülür ve bu durum kleptomaniye neden olabilmektedir. bunun dışında çocuklukta yaşanmış bir takım travmalarda sebep olabilir.
tedavisinde ise öncelikle kleptomani hastalığının altında yatan sebep araştırılır o yönde bir tedavi yöntemi izlenir. psikoterapi ve ilaçlı tedavi bazen de hipnoz yöntemi kullanılmaktadır.
20 ağaç için ülkeyi 27 milyar dolar zarara sokmak
-
(bkz: sefamız olsun)