hesabın var mı? giriş yap

  • kız gözünden:

    ali set to sign for you?
    confirm[] reject[] delay[x]

    1 hafta sonra:

    ali set to sign for you?
    confirm[] reject[] delay[x]

    1 hafta sonra:

    ali set to sign for you?
    confirm[] reject[] delay[x]
    ahmet made you a new offer
    accept[x] reject[]

    1 hafta sonra:

    ali set to sign for you
    confirm[] reject[] delay[x]
    you agreed terms with ahmet
    ahmet set to sign for you
    confirm[] reject[] delay[x]

    1 hafta sonra:

    ali set to sign for you
    confirm[] reject[] delay[x]
    ahmet set to sign for you
    confirm[] reject[] delay[x]
    metin made you a new offer!
    accept[] reject[x]

    1 hafta sonra

    you made an offer to mustafa
    ali set to sign for you
    confirm[] reject[] delay[x]
    ahmet set to sign for you
    confirm[] reject[] delay[x]
    basri made you a new offer
    accept[] reject[x]

    1 hafta sonra:
    mustafa agreed terms with you, sign?
    confirm[x] reject[] delay[]
    ali set to sign for you
    confirm[] reject[x] delay[]
    ahmet set to sign for you
    confirm[] reject[x] delay[]
    hasan made you a new offer!
    accept[] reject[] negotiate[x]

  • 2 yıldır kentsel dönüşüm firmasında çalışan bir insan olarak konuya dair bir kaç tecrübemi sizlere aktarmak istiyorum.

    kentsel dönüşümün rant olan kısmı var, emlak piyasası kısmı var, deprem kısmı var, siyasi kısmı var, şehirleşme kısmı var, teknik kısmı var.

    ben deprem kısmından başlamak istiyorum. konuyla ilgili şu yazımı okumanızı tavsiye ediyorum.
    (bkz: #27683473)

    ben istanbulda, çoğunluğu kadıköy ilçesi sınırlarında olan yaklaşık 1500 adet binayı test ettim. öncelikle kentsel dönüşümde "çürük" diye bir tabir yok. "riskli yapı" var.

    bu binalar 2007 deprem yönetmeliğine göre test ediliyor. şu an yapılan yeni binalar da 2007 deprem yönetmeliğine göre kontrol edilip yapılıyor. yani sizin 1999 depremi öncesi yapılmış olan binanız 2007 deprem yönetmeliği standartlarına uymuyorsa riskli yapı olarak nitelendirilip riskli ilan ediliyor ve kentsel dönüşüm kanunundan faydalanabiliyorsunuz. süreç 6306 sayılı, afet riski altındaki alanların dönüştürülmesine ilişkin esaslara göre ilerliyor.

    test ettiğim, raporunu hazırladığım 1500'e yakın binanın 10-12 tanesi sağlam çıktı. diğer binaların hepsi riskli idi.

    peki bu binalar gerçekten amiyane tabirle çürük mü?

    fenerbahçe sahilinde, daire kirası 5000 tl olan, 15 katlı, ayakta zor duran binalar gördüm. gerçekten, alınan beton numuneleri o kadar kötü, o kadar berbat ki beton kalıp halinde duramıyor. ne kalıp halinde numune alabiliyoruz, ne de alınan numuneyi kalıp halinde test makinesine sokabiliyoruz. hani çamur kurur da, eline alınınca tozlanarak dağılır ya, aynen öyle. binada demir yok, beton beton değil toprak. bırakın içinde yaşamayı, içerisine girip yarım saat çalışma yapmak bile ürkütücü. ama merdiven boşluğu granit, giriş resepsiyon gibi.

    bunun yanı sıra sancaktepe'de 3 katlı bir bina taş gibi çıkabiliyor. inşaatın sahibi kendi eliyle yapmış binayı, koymuş bol bol çimentoyu. 7 büyüklüğünde bir depreme dayanacak güçte.

    yani bir bina gerçekten sağlam mı, yoksa ayakta zor duran cinsten mi, yahut ikisinin arasında bir yerde mi bunu inceleme yapmaksızın tespit etmek mümkün değil. bu konuda size olumlu veya olumsuz fikir veren kişi inşaat yüksek mühendisi dahi olsa itimat etmeyiniz.

    ve fakat bir kaç genelleme yapacak olursak.

    istanbul'da yaşı 17-18'den büyük olan bütün apartman tipi, site tipi, fabrika tipi binalar deniz kumuyla yapılmış. deniz kumu çimentonun etkisini kaybetmesini sağlıyor. betonu toprak gibi dağıtan asıl etken bu. bir diğer etkisi ise tuzun demiri çürütmesi.

    istanbul'da 1999 öncesi yapılmış olup ta betonu c15'i geçen bina görmedim. ortalamaya vurursak istanbul'daki binaların beton cinsi c9 geliyor. c beton tipidir. bugün c15 betonla kaldırım yaparsınız. c25'in altı değerde bir betonu her hangi bir binanın taşıyıcı sisteminde kullanmanız yasak.

    binalarda demirler çok yetersiz. hiç bir müteahhit bina projesine uymamış. kafasına göre yapmış. türkiye şartlarında 30 yıl önce yapılan bir bina düşünün, sıfır denetim, tamamen bir kişinin insafında.

    zor ayakta durmayan binalar da var. evet ayakta durmalarında bir sıkıntı yok. ama 6.5 büyüklüğünü geçen bir depremde yıkılmaması imkansız.

    -fakat bizim bina 99 depremini gördü, hiç bir şey olmadı.

    99 depremi istanbul'a olmadı. 99 depreminin istanbul'da en baba etkisi 6 büyüklüğünde idi. yani sen istanbul'da deprem görmedin. yaşadığın binanı sağlam olup olmaması ayrı bir konu lakin şu an kargalar dışında hiç bir istanbul sakini istanbul depremi görmedi. istanbulda olacak olan deprem 7-2 ile 7.5 arasında olacak. deprem büyüklüğü logaritmiktir. 7 büyüklüğündeki bir deprem 6 büyüklüğündeki bir depremin 35 katı büyüklüğündedir aslında. her bir birimde şiddet ve enerji 35 kat artar.

    -bizim binanın kolonları çok sağlam, matkapla zor deldik.

    bunu pek çok apartman sakininden duydum. genelde binaları ayakta zor duran cinstendi. çin malı matkap ucu kullanmayın. kore malı kullanın. ülkücüler gibi ikisi de matkap ucuna benziyor diye karıştırmayın. dewalt iyidir. hilti de öyledir. o lihtenştayn malı gerçi.

    -bizim bina sağlam ama.

    bir binanın sağlam olup olmadığını tam olarak belirleyebilmek için 4 doneye ihtiyacınız var. bir zemin değerlerii, iki beton cinsi, üç demir sayısı, aralığı ve çapı, dört kolon kiriş sayısı, bunların boyutları, açıları, statiği, kısacası geometrisi, çıkması vesaire.

    tüm bunlara dair bir fikriniz olmadan lütfen binalar hakkında fikir sahibi olmayın.

    lütfen binanız şu haritadaki kırmızı alanda ise mutlaka test ettirin. test ettiremiyor iseniz bir bilene danışın. o da olmadı benden yardım isteyin.

    gelelim mağdur olan insanlara. bu işin sosyal boyutu. test ettiğim bina sayısının üç katı sayıda mağdur insan gördüm. insanların 35 yıldır yaşadığı evler yıkılıyor. kadının kocası o evde ölmüş, adamın oğlu 5 sene önce trafik kazasında ölmüş ve odasıını hiç ellememiş. teyze 85 yaşına gelmiş bir başına yaşıyor, nasıl taşınacak bina yıkılırsa. nasıl ev bulup yerleşecek yeniden. "zaten bu bina iki yıla yenilenir, ben göremem" diyor. binalar sadece insanları ve eşyaları barındırmıyor. sokaklardan çok evler barındırıyor hatıraları.

    bir binada pek çok daire ve iş yeri sahibi olabilir. bunlarda sadece biri kentsel dönüşüm için başvurduğu zaman o bina test edilir. buna kimse engel olamıyor. olmadı, polis eşliğinde ekip gidip numunesini alıyor. çünkü kanun diyor ki "herkes bir kısmına sahip olduğu binanın riskli olup olmadığını bilme hakkına sahiptir." kiracılar bunun dışında tabi. ve bina riskli çıkarsa (1500'e 10 oranında riskl çıkıyor) bina sahiplerine, binada yaşayan kiracılara tebligat çekiliyor. kiracılar bu tebligatla beşiktaş barbaros bulvarında bulunan çevre ve şehirclik bakanlığı istanbul il müdürlüğüne başvurarak 1300 tl taşınma parası alabiliyor. tabi tebligat gelene kadar taşınmamaları gerekiyor.

    bundan sonraki süreç binanın yıkılması. yani bir kişinin başvurusuyla bina yıkılıyor. sonra yeni bina yapılacak, yeni yapılacak bina projesi ve inşaat şirketi ile yapılacak anlaşma hususunda bina hissedarları arasında anlaşmazlık çıkarsa da süreç şöyle oluyor. üçte iki çoğunluk ne derse o. üçte iki çoğunluk bir firmayla bir projede anlaşıp imza attılarsa geriye kalan üçte birlik kısmın hissesini devlet satışa çıkarıyor. genelde inşaat firması satın alıyor. çünkü burada bu hisseler yarıdan da az bir fiyata gidiyor. bu duruma kendinizi düşürmeyin.

    binasını yenilemek isteyen insan için yararları nelerdir kentsel dönüşümün? elinizde riskli yapı belgeniz varsa yeni yapacağınız binada kullanacağınız malzemeye %18 kdv yerine %1 kdv ödersiniz. belediye harçlarından ve noter masraflarından muafsınız. yeni yapılan bina bitene kadar üst limit 18 ay olmak suretiyle aylık 670 liraya kadar kira yardımı alırsınız. kiracılar için 1300 tl taşınma ücreti vardır. bina sahipleri için inşaat bitip binaya taşınılacağı zaman ikinci bir 1300 tl geri taşınma parası vardır. genel bir hesap yaparsak daire başına yaklaşık 20bin tl kazanç söz konusudur. 10 daire bir binanın maliyeti 200 bin tl düşer aşağı yukarı.

    bunların yanında binalara fazladan katlar da eklenir. işte çalıştığım sektöre dair canımı sıkan en önemi konu bu. bağdat caddesin'de, suadiye'de, feneryolun'da, göztepe'de her binaya üç dört kat ekleniyor. diğer katlarda da iki daire varsa daireler küçültülüp daire sayısı üçe çıkıyor. yani eskiden 15 ailenin yaşadığı bina yenilenince 22 aileye ev sahipliği yapıyor. ciddi bir sorun. her yer kalabalıklaşıyor. araçlar sokaklara sığmıyor. insanlar kaldırımlara sığmıyor. kentsel dönüşüm on yıl devam ederse bağdat caddesinde trafiğin akması imkansız, minibüs caddesinde yürümek için insanların komando eğitimi alması gerekecek.

    bir de buna içerisinde barındırdığı gecekondulardan 300 tanesine bizzat benim risklidir raporu verdiğim fikirtepe'ye yapılacak 60 adet rizadance da eklenince sanırım kadıköy sınırları içerisinde yaşamak imkansızlaşacak.

    bina sahipleri hazırlanan kentsel dönüşüm raporuna itiraz edebilir. "ben bu firmaya güvenmiyorum ve raporun doğruluğundan kuşkum var" şeklinde dilekçe verebilir. bu hiç bir şeyi değiştirmiyor maalesef. sadece süreci 4 ay öteliyor. siz itiraz ettiniz diye belediyeye verilmiş dosya çevre şehircilik bakanlığına gidiyor. bakanlık dosyaya bakıyor, şu kısımlar eksik, şu kısımlar hatalı, tamamlayınız diyor. tamamlanıyor. sonuç değişmiyor.

    kiracıların ise taşınma parası almak dışında hiç bir hakları yok.

    kısacası kentsel dönüşüm yasası apar topar çıkarılmış, ucu açık, mağduru çok, plansız programsız, fakat bir yandan da eski binaların yenilenmesini sağlayan bir şey. yararı kadar zararı var.

    amma hiç bir şey göçük altında kalan bir sevdiğinizin sesini duyup beton blokları kaldıramamanız ve onun sesinin azalarak tükenmesini izlemeniz durumuna düşmenizden daha önemli olamaz.

    bulentbyrsln@gmail.com şuradan da ulaşabilirsiniz.

  • beşiktaşa kadıköye asarsında git bağcılara as fatihe as konyaya as harbiden samimiysen. bu harekete inanıp, sempati duyacak kadar saf arkadaşlar özelden mesaj atarlarsa bi turda ben binmek isterim

  • adeta bir korku filmi.

    burnunu karıştırdın ve seni rahatsız eden kuru sümük parçasını tırnağının ucu ile dışarı çıkardın. fakat sümük aniden kayboldu. nereye gitti? burnun kenarında mı kaldı? gömleğine mi düştü? çenene mi yapıştı? nereye gitti lan!

  • vizyona girdikten seneler sonra izleme şerefine eriştiğim, hem kafamı duvarlara vurduğum hem de izlemiş olmaktan mutluluk duyduğum film. çok şeyler anlatan film. shyamalan'ın her filminde olduğu gibi, izledikten sonra gene bir kafa toplama süresi geçirmem gerekti. filmin o masalsı atmosferinde kaybolmak yine harika bir tecrübeydi. film bittiğinde başka neler anlatmış olabilieceğini irdelemek te öyle.

    filmdeki aşkın sessiz ve derinden anlatımı mükemmeldi. sadece bir elin bir başka eli tutmasının bu kadar güçlü bir etki yarattığı başka film de hatırlayamadım vallahi. lucius'un elinin, ivy'nin elini yakaladığı o sahneler, bir de james newton howard'ın müzikleriyle birleşince ortaya çıkan şeyi anlatmaya kelimeler yetmedi şimdi...

    shyamalan her filmiyle gözümdeki yerini daha da yüceltiyor. the sixth sense ve signs haricinde her filmini çok geç izledim ama yarattıkları etkiler hiç değişmedi, her film önce "bu neydi be?" tepkisi ile karşılandı tarafımdan, sonrasında düşünüp durdukça çok sevdiğimi farkettim.

    --- spoiler ---

    lucius: why can you not stop saying what is in yours? why must you lead, when i want to lead? if i want to dance, i will ask you to dance. if i want to speak, i will open my mouth and speak. everyone is forever plaguing me to speak further. why? what... good is it to tell you you are in my every thought from the time i wake? what good can come from my saying i-- i sometimes cannot think clearly, or- or do my work properly? what gain can rise from my telling you... the only time i feel fear as others do, is when i think of you in harm? that is why i am on this porch, ivy walker. i fear for your safety above all others. and yes... i will dance with you on our wedding night...

    --- spoiler ---

  • youtube'da altına gelen yorumla yarmıştır;

    ''ceza tehlikedeysen zorla tutuluyosan bi mamını mamını çek anlarız biz''

  • -bence de en önemlisi elle yemek, yani kibarlık yapıcam diye bazen levye ile odun ile dövüyorlar. halbuki elden yiyince tadı çok farklı...

  • vay aq ciddi ciddi termik santrallerin bacalarına filtre takmanın enerji üretiminde kesintiye neden olacağı ile ilgili haber yapmışlar baya bildiğin grafiklerle filan. vallahi var gözlerimle gördüm bunların haberlerini dinleyip bu ertelemenin yandaş işadamlarına durduk yere maliyet çıkarılmaması için ertelenip durduğuna inanmayan bir kitle. bildiğin habis bir kitlesi var ülkenin kemiğe kadar işlemiş öyle kemoterapiyle filan halledilebilecek bişey değil

    https://mobile.twitter.com/…tus/1200197208555098112