ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
o ses türkiye
-
yılbaşı özel programında turabi'nin olmasını protesto eden hakan-gökhan özoğuz ilk defa bir yarışmacının performansında koltuklarında değillerdi. acun durumu çaktırmamaya çalıştı ama türk televizyon tarihinin en kötü karakterlerinden biri olan turabi'yi kötü örnek olduğu için protesto etti athena. protestoları gram şaşırtmadı, adam gibi adamlar.
lionel messi
-
bugünlerdeki gibi izlemek istediğiniz maçın bir tık uzağınızda olmadığı, futbolun fiziksel gücü, gegenpress’i ya da katı takım savunmasını övmediği günlerde ortaya çıktı bu adam. messi’nin aklıma kazınan ilk görüntüsü şu apaçi yeşili reklamsız barça formasıyla ara sıra oyuna giren 30 numaralı çekingen halidir.
o günlerde benzersiz tekniği ve oyun görüşü ile geleceğin en iyisi olabileceği mesajını herkese vermişti lakin futbol o sahneye çıktığı günden itibaren çok hızlı değişmeye başladı. bu değişimin ilk adımı onun başrolünde olduğu guardiola barçası ve her ne kadar guardiola bu isimlendirmeden hoşlanmasa da tiki taka idi. pep onu figo, rui costa, aimar, ronaldinho, rivaldo gibi büyücülerden evirip değişim çağına adapte etti. bu adaptasyonla messi hem geleneksel futbolun güzelliklerini bizlere sunarken hem de takım oyununa zarar vermek bir yana takımın beyni oldu.
amma velakin futbolun değişimi burada duracak değildi. futbol değişim geçirirken messi ilk tokatı onu dünyanın en iyisi yapan ve bugüne kadar çalıştığı tek elit hoca olan guardiola’nın gidişiyle yedi. sonrasında makyözleri xavi ve iniesta’nın yaşlanması ve bu tandemin bozulmasıyla ikincisi geldi. bu dönemin sonunda uğruna çok daha başarılı olabileceği ispanya milli takımını reddettiği mavi beyazlı formayla 2014 dünya kupası finali'nde almanya'ya mağlup olarak yenilikçi futbola karşı tüm gücüyle dirense de başarısız oluyordu.
neyse ki apaçi kankası neymar ve adam ısıran luis suarez ile ölümcül bir üçlü oluşturup*yeniden kafa tutu messi ve pep ile elde ettiği başarılarını tekrar edebildi. o 169 cm'lik zayıf fiziğiyle sanatını icra etmeye devam ederken tüm rakipleri topa daha sert vurmaya, sahada ayak basmadık yer bırakmamaya, ikili mücadelelerde devrilmeyecek kas gücüne ulaşmaya çalıştı.
günümüzde futbol leon goretzka'ya şu dönüşümü yaşatan, messi ile aynı fizikteki futbolcuları ancak sahanın kenarlarına bek olarak hapseden, çalım atmak yerine pas üçgenleri kurarak rakibi geçmenin tercih edildiği bir oyun ama ben messi'yi izlerken hala 2000'lerin sonlarında gibi hissediyorum. premier lig'in sistematik takımlarını ve nba'e benzeyişini, geleceğin en büyük yıldızları olarak görülen haaland ve mbappe'nin saman alevi gibi parlayıp sönen ve ağzımıza bir parmak bal çalan kaka leite'nin tekniğinin onda birine sahip olmadıklarını gördüğümde messi'ye daha da sarılıyorum.
işte bugün benim 2000'lerim son kez bir dünya kupası maçına çıkacak ve final oynayacak. karşısında da modern futbola dört dörtlük uyan ve bu çağın ilk temsilcisi ronaldo'nun büyük hayranı olan mbappe olacak. bırakalım futbolun messi'ye bir dünya kupası borcu var martavallarını. messi bugün yıllarca karşısında mücadelesini verdiği futboldan söke söke aldığı onca kupa ve ödülün ardından koleksiyonunda eksik olan son parçayı da koparmak için oynayacak.
futbolun messi'ye bir dünya kupası borcu yok, messi'nin geleneksel futbolu hatırlayan ve bu oyuna aşık olan biz futbol anarşistlerine bir dünya kupası borcu var.
dileğim messi bu kupayı kazanacak ve bizlere "benden bu kadar, yaşım geldi de geçiyor. bu sizin için kazandığım son zaferdi. bugünden sonra saf yeteneğin yok sayıldığı gol beklentisi gibi istatistikleri, half space'lere yapılan koşuları, 180 cm'den kısa oyuncuların hor görüldüğü amerikan futbolundan hallice oyunu izleyeceksiniz. benim ve öncüllerimin büyüsünü bir daha görebilmek için canlı yayınları değil 480p'lik youtube videolarını açın, adios." diyecek.
maç sonu edit: tebrikler goat. kitabının son sayfasında entryde de bahsettiğim mbappe’ye büyük bir yer ayırdın. bugünden sonra hem çeyrek finalde hüsrana uğrayan eski dostun neymar’a hem de bugün canını dişine takan mbappe’ye bir şampiyonlar ligi kazandırmak da sen borcun olsun. mayısta bu yüce insanlarla aynı amaç uğruna seni izlemek dileğiyle…
gemilerde talim var türküsündeki kehanet
-
şüphesiz iman dolu gözlerin göreceği ibret verici satırlardan oluşur. bu türküyü 2000li yıllara kadar oynaya hoplaya söyleyenler için sonuç acı verici olmuştur. bakınız para bakınız gemi hem de recep var, karakol var.işte tüyleri diken diken eden o satırlar:
gemilerde talim var
bahriyeli yarim var
o da gitti sefere
ne talihsiz başım var
hani benim recebim
sarı lira vereceğim almazsan karakola gideceğim.
80 bin lirayla 10 yıl çalışmadan yaşamak
-
yiğit özgür'den gelsin.
ekşi sözlük'te güzel kız bulamamak
-
"ehe ehe ama beni daha görmedin." içerikli mesaj beklentisi ile ortaya çıkarılmış önerme. ters psikoloji işe yaramıyor dostlar 2009 sonrası bitti o dönem.
diş ağrısı
-
özellikle geceleri kendini daha da ağır hissettiren ağrı türü. ağrının geceleri daha çok hissedilmesinin ise 4 sebebi bulunuyormuş:
1. daha fazla kan akışının olması
gündüze nazaran geceleri daha çok yattığımız ya da yatar pozisyonda olduğumuz için kan, kafamıza daha çok akın ediyor ve ağız gibi hassas alanlardaki baskıyı daha da artırıyor.
2. dikkat dağıtıcı şeylerin daha az olması
gün içerisinde dikkatimizi dağıtacak daha çok şey olması, vücudumuza daha az odaklanmamıza sebep oluyor. geceleri ise dikkat dağıtıcı şeylerin daha az olması işleri tam tersine çeviriyor. dolayısıyla oluşan ağrıyı çok daha net hissedebiliyoruz.
3. gece atıştırmalıkları
akşam yemeğinde tatlı bir şeyler yediysek ya da gece gece bir şeyler atıştırdıysak bunların parçacıkları dişlerimizin arasında kalıyor ve bu da ağrıyı daha çok hissetmemize sebep oluyor.
4. dişleri gıcırdatmak
geceleri dişlerini gıcırdatanlara illa ki denk gelmişsinizdir. hatta askerdeyken elemanın biri o kadar çok dişlerini sıkıp gıcırdatıyordu ki benim içim kıyılıyordu. bu diş gıcırdatmaları da çenedeki basıncı arttırdığı için dayanılmaz ağrılara sebep olabiliyor.
gece vuran diş ağrılarından kaçınmak için ise yatmadan önce soğuk, asidik ya da tatlı bir şeyler yeyip içmemeye dikkat edilmesi gerekiyor. ayrıca dişi fırçaladıktan sonra ağzın gargarayla çalkalanması da tavsiye ediliyor.
kaynak
ayakkabıcıda tanık olduğum içimi acıtan durum
-
üzücü olay. ama antalya'ya yolum düşse de yardım etmem. amerika'da oyunculuk eğtimi almak isterse amca o zaman düşüncem değişebilir, gözlerim dolabilir.
terk edilmek için yapılacaklar
-
sevin, ozleyin, soyleyin. gider.
denendi.
istiklal caddesi'ndeki 2022 yılbaşı kutlaması
-
şam sokaklarındaki yılbaşı kutlaması bile böyle leş değildir.
farklı ülkelerin istiklal caddeleri
-
sırbistan - belgrad - knez mihajlova caddesi
norveç - oslo - karl johan caddesi
benziyor evet ama eski istiklal'e. şimdiki bol arap istilalı,bir boka benzemeyen istiklale değil.
çekya - prag için de belki wencheslas meydanı taksim meydanı'na benziyor denilebilir.
açık alanlarda sigara içme yasağı
-
başlarsa ekime kadar başlamazsa..
bir de sigara içenleri infaz timleri kursaydınız tam olurdu diye düşündüren uygulama.
ücretsiz internet bir vatandaşlık hakkıdır
-
bizim burda 2 mb için adamın dalağını söküyorlar estonya abi.
hayattaki en büyük motivasyon kaynağı
-
üreme dürtüsünün getirdiği karşı cins tarafından beğenilme isteğidir.
diğer davranışlar sadece bu isteğe hizmet eder.
(bkz: sigmund freud)
motorcunun kafasına kaskla vuran polis
-
link
konya'da yaşanan olayda motosiklet sürücüsünü durdurmak için kafasına kaskla vuran polisi, karşı şeritte duran bir vatandaş videoya alıyor ve olaylar gelişiyor.
karşı şeritteki adama helal olsun, garibanın kafasına vuran polislere anladığı dilden konuşuyor, vatandaşa devlet gibi sahip çıkıyor.
ekleme:kafasına miğferle vurulan askerimiz şehit olmuş bu durum benzerinde