ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
19 haziran 2015 büyük ümmet yürüyüşü
-
sonuna kadar destekliyor ve yürüyüşe katılanlara durmadan arabistan'a doğru devam etmelerini öneriyorum. bekleme yapmayın.
iyi insanlar nerededir ve onları nasıl buluruz
-
muhtelemen eve saklanmış durumda ve anti depresan kullanıyor.
rize halk kütüphanesi'nin 2900 kitabı satması
-
türkiye'nin en geri kalmış illerinden birinde yaşanan tarihi bir olay. hurdacıya kitap satmak?
ayrıca olaya itiraz eden duyarlı vatandaşımız da hurdacının "dilediğiniz kitabı ücretsiz alabilirsiniz" teklifi üzerine bir şey dememiş ve 115 kitabı alarak, köşesine çekilmiştir.
aynı şehirde playstation ve internet kafesi olan abime, arada bir yardım ediyorum. kafede satılan meyve suyu ve kola kutularını, yeri geldiğinde çöp kutusundan topluyoruz. biriken kutular hurdacıya satılıyor ve ilçe ilk ya da orta okulları kütüphaneleri için kitap alınıyor. çok sayıda kitap alınamıyor belki ama, kafede öyle bir geri dönüşüm bilinci oluşmuş ki, eskiden kutuları bize vermeyip, çöpe atan müşteriler, şimdi çöpten kutu çıkarıp, biriktirdiğimiz kutuların arasına koyuyor. çünkü o okulların kitaplara ihtiyacı var.
edit: müşteriye masa açıyordum.* devam edeyim. kafede bir ara kağıtları da ayrıştırmaya çalıştık. trabzon'da bir geri dönüşüm şirketiyle görüştük. tonuna 40 lira mı ne vermişlerdi. hatta iyi niyetimizden dolayı da "madem hayır için yapıyorsunuz, hurdacılar daha çok verir, gidin hurdacılara satın" demişlerdi. hurdacılar da bir ton kağıt için 60 tl vermişlerdi. daha sonra kağıt, ayrıştırması zor olduğu için, bıraktık. gel gör ki, okul kütüphanesine bir tane daha kitap girsin diye uğraşırken, il kütüphanesinden hurdacıya kitap satılıyor.
kitaplar geçerliliğini kaybetmiş, bilmem üstünde sscb yazıyormuş, yok deformasyon olmuş, bilmem basım tarihleri eskiymiş gibi salakça bahaneler üretilemez.
sürekli böyle boktan meselelerle gündeme gelen şehrimizin, sokakları torbacıyla dolu. 15-16 yaşında çocukların uyuşturucu batağına düşmüş. bunları nasıl kurtarabiliriz diye düşünüp, gençleri sanata, spora, kültür etkinliklerine yönlendirmek ya da kütüphaneleri daha da modernleştirip, gençlerin ilgilisini çekmek yerine, şu kitapları satalım, ne de olsa kimse okumuyor mantığıyla hareket etmek ve buna da "zaten kitaplar eskiydi, ben sosyal bilimciyim" diyerek alkış tutmak, maalesef bu şehrin daha da boktanlaşmasına neden olacaktır.
19 ocak 2022 şahan gökbakar tweet'i
-
şahan
"ne filmler çeviriyorsunuz?" sorusuna sinemacılar, "bırakın şov yapmayı" lafına şovmenler, "ya resmen kıvırıyorsun" lafına dansçılar, "ne dolaplar dönüyor burada?" lafına mobilyacılar falan alınıp da tepki mi versin o zaman?
bu kervana "artistlik yapma" lafina artistler, "bu olanlar resmen komedi, komik oluyorlar artik" gibi laflara komedyenler gibi devam eder durur. bu laflarin hicbir hakaret icermez. ısteyen istedigi gibi konussun demokrat kardesler. ne yeri ne zamanı ne ortamı bunların bence."
adamsın şahan.
yeni dönem türk indie gruplar için isim önerileri
-
(bkz: mor koltuk galerisi)
(bkz: marmelat turuncusu)
(bkz: ertesi dün)
(bkz: ağaç elli kelepçe)
(bkz: bulut düşü)
(bkz: sen ben mavi)
(bkz: orta galeri kapısı)
(bkz: yeşil gözlü ev)
(bkz: tarkan arkın)
(bkz: üzülme fare)
(bkz: sarı uçak)
(bkz: çeyrek elma)
(bkz: at felsefesi)
deli sacmasidir.
isviçre'de ötanazi ile ölmeyi seçen adam
-
adamın hastalığı nedir bilmiyorum ama bunu seçtiğine göre kendisini daha kötü bir ölüm şekli bekliyordu herhalde.
bana işin ürkütücü gelen tarafı şu:düşünsenize akşam yatıyorsunuz ve yarın sabah öleceğinizi biliyorsunuz. o günün son gününüz olduğunu, yediğiniz yemeğin son yemeğiniz olduğu biliyorsunuz.sabah kalkıyorsunuz kalktığınız son sabah oluyor.
umarım kimse bunun gibi bir seçim yapmaya mecbur kalmaz.
edit:yazar arkadaşlar sağolsun bilgilendirdiler. abimiz motor nöron sinir bozukluğundan (sanırım als olarak geçiyor) muzdaripmiş.
the tick
-
the tick'in bir mizah şaheseri olan karakterlerinin en hatırlanmaya değer olanlarına şöyle değineyim, hem kendime hem okuyana nostalji yaşatayım:
american maid(amerikan hizmetçisi)
topuklu ayakkabılarını düşmanlarına acımasızca fırlatarak savaşan ve hizmetçi kılığında ortamlara dahil olan hatun süper kahramandır.
die fledermaus(pörsümüş fare)
batman parodisi olan bu karakterin esas amacı suça karşı savaşmak değil, havalı görünmektir. sık sık amerikan hizmetçisi'ne sarkmasının yanında günün büyük bölümünü kahve falan içmek için kafenin tekinde oturarak geçirir.
sewer urchin(kanalizasyon kestanesi)
şehrin kanalizasyonlarından sorumlu süper kahramandır. kanalizasyonda yaşayan bu eleman oldukça zengindir ve hatrı sayılır derecede entelektüeldir. pörsümüş fare ile birlikte kafede kahve içen tayfadandır.
human bullet(mermi adam)
banliyölerde yaşayan bir süper kahramandır. yardımcısı oğludur ve adamımız mangal yaparken falan şehirde ters giden bir şey olduğunu görürse oğlundan onu ateşlemesini ister. büyük bir top ile kendini olay mahli yönünde fırlattırır. genelde alakasız yerlere düşüp yalan olur.
baby boomerangutuang(bebek bumerang)
kene'nin süper kahraman kursunda arthur ile birlikte öğretmen olduğu bölümde karşımıza çıkan bir kahramandır. bu bölümde "kaşık" haykırışını bol bol duyduğumuz kene'nin öğrencilerinden biridir. düşmanlarına oyuncak bebekler atarak saldırır ve bebekleri bumerang gibi kendisine geri döner. karnında taşıdığı bebek patlayıcıdır. ayrıca arthur gibi o da muhasebecidir.
the big shot
başlı başına punisher parodisi olan bu karakter ilk ortaya çıktığında silah manyağı bir şiddet aşığıdır. daha sonra terapiye katılan eleman kene'nin kene olduğunu iddia eden başka bir süper kahramanla kapıştığı bölümde ara bulucu ve barış yanlısı bir kardeşimiz olarak karşımıza çıkar.
caped chameleon(bukalemun)
renk değiştirme süper gücü sayesinde kamuflaj yeteneğine güvenen süper kahramandır. en büyük zayıflığı ekoseli kumaşa denk geldiğinde renge adapte olamayıp error vermesidir.
civic minded five(geri zekalı beşli)
four-legged man(dört bacaklı adam)
geri zekalı beşli'nin lideridir. dört bacağı vardır, başka olayı yoktur. dört bacağı olması dışında sıradan bir vatandaştır.
captian mucilage(kaptan tutkal)
geri zekalı beşli'nin kafasından ve ellerinden yapıştırıcı fırlatan üyesidir.
the carpeted man(halı adam)
geri zekalı beşli'nin yere sürtünerek çıkardığı statik elektrik ile savaşan üyesidir fakat giydiği halı kostümünün içinde fazlaca sıcaklayınca fenalaşır.
feral boy(vahşi çocuk)
geri zekalı beşli üyesidir. kurtlar tarafından yetiştirilen bir velettir. konuşmayı bilmediğinden havlayarak anlaşmaya çalışır insanlarla. geri zekalı beşli'nin arabasını kullanan kişidir.
jungle janet
geri zekalı beşli'nin tek kadın üyesidir. tarzan gibi giyinir. süper gücü yoktur. adam akıllı konuşabilen tek geri zekalı beşli üyesidir.
éclair
superhero exchange programı ile belçika'dan gelen ve arthur'la birlikte kötülüğe karşı savaşan hatun. kene de onun yerine belçika'ya gider.
fishboy(balık çocuk)
sürekli nemli kalmaya çalışması dışında hiçbir olayı olmayan genç süper kahraman. kolluk takar.
gesundheit
kene'nin süper kahraman öğrencilerinden biridir. her şeye alerjisi olduğu için süper hapşırıklarını uçmak için kullanır.
the living doll
"küçük adamlarla doluyum" repliğiyle hatırlanan, matruşka gibi içinden bir sürü adam çıkan emekli süper kahramandır.
sarcastro
suça karşı sarkazmın muhteşem gücünü kullanarak savaşan efsanevi karakterdir. kene'nin süper kahraman okulu öğrencilerindendir. sarkazm gücünü diğer süper kahramanlara karşı kullanmamayı öğrenmekte güçlük çekmektedir.
the visual eye
emekli süper kahramanlardandır ve unutulmaz "gözler yuvalarından fırlasın" repliğinin sahibidir.
little wooden boy(küçük tahta çocuk)
(bkz: #16516764)
_______________________________________________________________________________________________________________
kötüler
brainchild(beyin çocuk)
kafasının tepesindeki bir cam fanusun içinde devasa bir beyni olan, bir bölümde kene'yi iki başlı ve yalnızca lise seviyesinde fransızca konuşabilen bir kuşa çeviren zeka küpüdür. robot köpeğinin kendi üzerine doğru gelen arabaları kovalamak gibi bir alışkanlığı vardır.
chairface chippendale(iskemle kafa chippendale)
kafasının yerinde bir iskemle olan ve doğum gününde aya adını yazmaya çalışan kötüler konseyi yetkili abisi.
thrakkorzog
bir apartmanda sıradan bir vatandaşla ev kiralamış olan ve dünyayı ele geçirme planları yapan bir uzaylıdır. ev arkadaşı kartondan süt içince çıldırır. kene'yle savaşacağı sırada ev arkadaşı tarafından daire'nin hasar görmemesi için evden kovulur. dili konuşabilir ve sürekli beyin yemekten söz eder.
the deadly bulb(ölümcül ampul)
tek ayağının yerinde domuz olan bir adamdır. bunu gizlemek için ampul kostümü giyip kötü adam olmaya karar vermiştir. amacı dikkatleri ayağından çekmektir. kendisine deadly bulb denmesini istese de pek çok insan ona "pigleg" der.
dinosaur neil(dinozor neil)
bıyıklı ve devasa bir dinozordur. esasında dinozor kostümü giyen bir paleontolojisttir. ilaçlarını almadığı zaman dev dinozor haline dönüşür.
el seed
bitkilere yaptıklarını ödetmek için insanları hedef alan, intikam aşkıyla yanıp tutuşan, ispanyol aksanıyla konuşan bir çiçek. yardımcıları arıdır.
the evil midnight bomber (geceyarısı bombacısı)
bir sürü kişiliği olan ve bu kişiliklerinin hepsi birbirinden manyak olan bir elemandır. amaçsızca tuvalete, sokağa falan bomba bırakır.
the human ton and handy
bir ton ağırlığında bir herifle el kuklası. herif güçlü ama tam bir geri zekalıyken el kuklası entelektüel anlamda aşmıştır. konuşurken verdiği referansları human ton anlamadığında ona "git azcık kitap oku" şeklinde isyan eder.
the indigestible man
süper gücü sindirilememesi olan adam. sindirilemeyen iç çamaşırı da vardır.
the man eating cow(insan yiyen inek)
adı dışında olayı olmayan bir inek. the terror'ün kötüler konseyinde büyük saygı görür.
mr. mental
insanları hipnotize ederek kontrol eden bir adamdır. bir bölümde, kız arkadaşıyla tartıştığı için dünyayı ele geçirmeyi planladığı muhteşem silahını taksinin arka koltuğunda unutur.
omnipotus
gezegenleri yiyen, dünyayı yemeye karar verdiğinde kene tarafından aydan bir ısırık alıp dünya'yı bırakmaya razı edilen dev adam.
the ottoman empress(osmanlı imparatoriçesi)
mobilyaları kontrol edebilen bir kadın. çocukluğunda yalnız büyümüştür. hatta 13 yaşına kadar kendisini bir kahve masası zannetmiştir. dünyanın en konforlu sandalyesinde kene tarafından yakalanmıştır.
stalingrad
the terror'ün gerçek joseph stalin sandığı için konseyine aldığı ama esasen şekil olsun diye stalin saçı bıyığı bırakan bir öğrencidir.
the swiss
isviçre çakısı özellikleriyle donatılmış bir grup ajan.
terry
the terror'ün oğludur. babasına yaranmaya çalışır. emekli bir sigorta memurudur.
zipperneck(fermuar boyun)
boynunda fermuar olan bir eleman.
2014 yılı ekşi sözlük yazarlığı maaş zamları
-
hep 50 liralık yazdığımdan sikimde olmayan zam.
türklere sorulan salak sorular
-
camel sigara paketleri üzerinde bir deve vardır, hani arka plandaki piramitlerle poz verir profilden. hani altında da "turkish blend" yazar gocemen. en çok soru bu manzaradan çıkar işte. öyle bir kafaya kazınmış ki, "deve ile mi seyahat ediyorsunuz?", "çölde mi yaşıyorsunuz?" sorularının filan temelinde bu hafıza yatar.
oraya deve yerine andromeda galaksisinin bir ilüstrasyonunu koysan gelip "uzay gemisine mi biniyorsunuz", "uzayda mı yaşıyorsunuz" filan diye soracak adamlar çıkar kesin.
on tane eurovision kazansak bu imajı temizleyemeyiz herhalde.
allah belanı versin camel.
..
eurovision, allah senin de belanı versin.
fakirliğin anlaşıldığı anlar
-
ortaokulda dersaneye giderken annenin harclik verip "bunu harcaman icin vermiyorum, yaninda bulunsun" demesi. ogle arasinda tum herkes hamburger tost karnini doyururken benim cebimdeki parayla yutkuna yutkuna onlari izlemem.
mersin'de 8'inci kattan atlayan kadın
-
yan apartmanımızda gerçekleşen durum. resim
olayı şöyle özetleyebilirim.
o binanın tam arasından bir dere geçer. resim itfaiye ters istikametten geldiği için karşı yakada kalıyorlar. bundan dolayı baya zaman kaybı yaşanıyor. olayları canlı canlı izlerken itfaiyecilerin ne kadar büyük aptallık yaptıklarını yazmadan rahat edemeyeceğim. isterlerse hakkımda soruşturma başlatsınlar.
1: ters istikametten geldikleri için 7- 10 dakika arası bir gecikme yaşanıyor
2: tam teşekküllü 3 itfaiye arabası gelmesine rağmen branda açılmıyor
3: ilk etapta branda açılması gerekirken o aptal ekipler merdivenle müdahale etmeye çalışıyor.
kadın daha ne kadar dayanabilir ? itfaiye geldikten sonra o yangın gözlerimin önünde 30 dakika sürdü. daha henüz kadın atlamamıştı. yani bu beceriksiz itfaiye ekibi 20-25 dakika içerisinde bir branda açamadı. bana göre bu cinayetti. ne eksik ne fazla abartmadan yazıyorum. zaten o mahallede yaşayan insanlar bu duruma katılacaktır. tamamen koordinasyon hatası başka bir şey değil.
yer: mezitli / viranşehir mahallesi